YKS’ye az kaldı! Aman bunlara dikkat edin
LGS ve YKS sınavlarının yaklaşmasıyla birlikte milyonlarca öğrencinin sınav stresiyle başa çıkmak zorunda kaldığını hatırlatan Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikolog Ege Canyurt “Bu stres, sadece birkaç saatlik bir test süreci gibi görünen bir etkinlikten çok daha derinlere işleyebiliyor. Öğrencilerin üzerindeki bu görünmez yük, sadece sınav günü değil, sınavdan haftalar hatta aylar önce başlıyor. Sınav stresi, birçok öğrencinin hayatını olumsuz yönde etkileyebilir. Uykusuzluk, iştahsızlık, konsantrasyon eksikliği ve hatta depresyon gibi semptomlar sınav öncesi süreçte sıkça karşılaşılan durumlardır. Bu durum, sadece öğrencilerin akademik performansını etkilemekle kalmaz, aynı zamanda fiziksel ve zihinsel sağlıklarını da tehlikeye atabilir” diye konuştu. “Öncelikle planlama ve hazırlık yapın” Bu durumla baş edebilmenin birçok yolu bulunduğuna değinen Psikolog Canyurt ilk olarak planlama ve hazırlık yapmak gerektiğini, çünkü zihnen hazır olmadığımız ve belirsizliğin olduğu konularda kaygı seviyemizin yükseldiğini ifade etti. Sınav sonucuna şekil verebilmek için güzel bir planlama ve hazırlıkla beraber belirsiz olan durumu belirli bir hale çevirmenin zihni rahatlatacağını belirten Psikolog Canyurt “Bu noktada ne yapacağımızı biliyor olacağız ve geriye sadece harekete geçmek kalacak. Bu konuda dikkat edilmesi gereken nokta bireye uygun bir çalışma tarzı ve programı hazırlamak. Her bireyde çalışma tarzı farklı işleyecektir ve çalışma potansiyeli farklı olacaktır. Bir uzman yardımı ile kapasitemize ve tarzımıza en uygun programı belirlemek en sağlıklı yol olacaktır” dedi. “Dengeli beslenme, yeterli uyku şart” İkinci en önemli konunun “sağlıklı yaşam tarzı” olduğunun altını çizen Psikolog Canyurt psikolojinin tek başına bir konsept olmadığını; sosyoloji ve biyoloji ile birleşerek hayatın her alanına sirayet ettiğini bu yüzden bu noktada sağlıklı beslenme ve yeterli uykunun ön plana çıktığını anlattı. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve yeterli uykunun, stresle mücadelede önemli rol oynadığını vurgulayarak bu alışkanlıkları günlük rutine dahil etmenin, sınav stresini hafifleteceğini ve depresif belirtileri uzaklaştırarak dikkati toparlamayı sağlayacağını sözlerine ekledi. Psikolog Canyurt gerçekçi düşünme tarzının da bir diğer madde olduğuna değinerek “Bu noktada öğrencilerden istediğimiz önyargılardan arınmaları ve tamamen gerçeklikte kalmaları. Gerçekten endişelenecek herhangi bir kanıtları var mı yok mu bunu bulmaları ve varsa bunun için önlem almaları gerekir. Yoksa zaten bunu fark edip stresi faktörünün ortadan kalmasını hedefleyeceğiz. Gerçekçi düşünce kalıplarını benimsemek ve başarıya odaklanmak, stresi azaltabilir” dedi. “Deneme sınavları çok faydalı” Belirsizliği aşmanın bir diğer yolunun ise tekrarlama ve deneme sınavları ile gerçekleri görmek ve hedefleri buna göre belirlemek olduğunu vurgulayan Psikolog Canyurt bol bol deneme yapmak ve sonuç görmenin hataları bulmayı ve yeniden hedefleri yapılandırma fırsatı sunacağını; aynı zamanda konuları tekrar etmek ve deneme sınavlarına girmenin, sınav stresini azaltmanın yanı sıra öğrenmeyi pekiştireceğini anlattı.
ÖNE ÇIKAN VİDEO En önemli maddelerden birinin ise destek sistemleri devreye sokmak olduğundan bahseden Psikolog Canyurt “Aile, öğretmenler ve arkadaşlar gibi destek sistemlerinden yardım almak, sınav stresiyle başa çıkmada önemlidir. Duygularınızı paylaşmak ve destek almak, stresi hafifletebilir. Duyguları paylaştığımız için kaygı duygumuz doyacak ve daha hızlı bir şekilde bazı konuları atlatmamıza yardım edecektir” diye konuştu. “Eleştiri ve ceza kaygıları arttırır” Son olarak aile faktörüne değinen Psikolog Canyurt ailelerin çocuklarını ders çalışmaya teşvik edebilmek için negatif eleştirilerde bulunup, cezalandırdıklarını ancak bu tutumun öğrencilerin sınav kaygılarını arttırmaktan başka bir işe yaramayacağını dile getirdi. Bu tutumun öğrencileri olumsuzluk, ümitsizlik ve yetersizlik gibi duygu durumlarına götüreceği için sınavla başa çıkmanın iki kat zor olacağını belirten Psikolog Canyurt şunları söyledi: “Aileler çalışırsa ve çalışmazsa neler olacağı hakkında sonuçları listeleyip son tercihi öğrencilere bırakmalı. Öğrencilerin talep ettiği desteği sağlayıp sadece bir rehber konumunda kalmalı”.