25 Aralık darbe girişiminin üzerinden 10 yıl geçti! Bilinmeyenleri anlattılar: Asıl hedefleri Türkiye’yi ortadan kaldırmaktı
Fetullahçı Terör Örgütü’nün 17 Aralık 2013’teki darbe girişiminin üzerinden 10 yıl geçti. Terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen’den talimat alan örgüt üyeleri, devlet otoritesini ve tüm anayasal kurumları ele geçirme hedefi doğrultusunda düğmeye bastı. Yargıyı silah olarak kullanan FETÖ terör örgütü, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetini itibarsızlaştırarak devirmeye çalıştı. Dönemin sembol isimleri, herkes kaçarken ellerini, hatta başlarını taşın altına koyarak FETÖ’nün kumpasını bozdular. “Bunların asıl gayesi Türkiye Cumhuriyeti Devletini yıkmaktı.” diyen isimler o gün bilinmeyenleri anlattı.
Sabah
Giriş Tarihi: 17.12.2023 07:08
Güncelleme Tarihi: 17.12.2023 07:08
BU ALBÜMÜ PAYLAŞ
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 17 Aralık 2013’te mevcut hükümete karşı darbe girişiminin üzerinden 10 yıl geçti. Terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen’den talimat alan örgüt üyeleri, devlet otoritesini ve tüm anayasal kurumları ele geçirme hedefi doğrultusunda operasyonlarını uygulamaya başladı. Örgütün yargıdaki mensupları eliyle yürütülen soruşturmalar bahanesiyle 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve üst yönetim kadrosu PKK/KCK terör örgütüne yardım ettikleri iddiasıyla kapatılan Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine ifadeye çağrıldı. Yargıyı silah olarak kullanan FETÖ terör örgütü, MİT üzerinden dolaylı olarak dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetini itibarsızlaştırarak devirmeye çalıştı. Fidan ve üst yönetim kadrosunun ifadeye çağrılma olayı hakkında bilgilendirilen Erdoğan, Fidan’ın ifade vermeye gitmemesi talimatını verdi ve böylece örgütün kumpası çöktü.
GALERİ DEVAM EDİYOR
7 Şubat MİT kumpasında rolleri olduğu gerekçesiyle FETÖ/PDY mensubu İstanbul İl Emniyeti Terör ve İstihbarat Şube Müdürleri ile İl Emniyet Müdür Yardımcısı görevden alındı. Akabinde hükümetin girişimiyle Devlet İstihbarat Hizmetleri ve MİT Kanununda gerçekleştirilen değişiklikler neticesinde kumpas soruşturmasının önü tıkandı. Özel yetkili mahkemelerin, örgüt elinde etkili bir silaha dönüşmesinin anlaşılmasıyla 2 Temmuz 2012’de özel yetkili mahkemelerin lağvedilerek kapatılmasına karar verildi.
MİT kumpasında başarısız olan FETÖ, bu kez 17-25 Aralık kumpası için harekete geçti. Örgüt mensubu savcılar, 6 Mart 2012’de “ihaleye fesat karıştırma” suçlamasıyla soruşturma açtı. Kanuna aykırı olarak başlanan soruşturma kapsamında, yasa dışı birçok telefon dinlemesi yapıldı. Örgüt mensupları tarafından “ihaleye fesat karıştırma” iddiasıyla yürütülen soruşturmanın fezlekesinde Yasin El Kadı’nın terör örgütü finansörü gibi gösterildiği, Başbakan ile hükümette görev alan bakanların da bu kişiyle irtibata geçtiği algısı oluşturuldu.
17-25 Aralık 2013’e kadar birçok dinleme kararı verildi. Haklarında verilmiş bir mahkeme kararı bulunmadığı halde yasama dokunulmazlığı bulunan, aynı zamanda Anayasa’nın 100’üncü maddesi uyarınca özel soruşturma usulüne tâbi 61’nci Hükûmetin İçişleri Bakanı Muammer Güler, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın çok sayıdaki telefon görüşmelerinin çözümü yapılarak tape yapıldı.
Soruşturma kapsamında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Halkbank Genel Müdürü ile yaptığı bir görüşme kayıt altına alınarak iletişim tespit tutanağına dönüştürüldü. Hükümet üyeleri, haklarında herhangi bir teknik araçlarla izleme kararı bulunmadığı halde teknik takibe alınarak kayıt altına alındı. 17-25 Aralık soruşturmalarında Başbakan Erdoğan ve 61’nci hükûmet üyeleri aleyhinde olumsuz algı oluşturulabilmek için sözde delil toplama sürecine girilerek saldırı hazırlığı yapıldı. Dönemin Başbakanı Erdoğan tarafından dershanelerin kapatılacağı yönünde yaptığı açıklamalar ve sonrasında “bu konuda geri dönüş yok” şeklindeki kesin ve kararlı tutumunun ardından örgüt üst yönetimi tarafından operasyon için düğmeye basıldı.