Milliyetçilik ve Sol… – Abdullah Ağırkan

0

Türkiye genel olarak çağdaş tartışma, eski deyimiyle münazara kültürünü önemli ölçüde kaybetti. Fikir dünyamız çoraklaşıyor farkında mısınız? Ve daha kötüsü, sosyal medya maymunları her yerde muteber kişilikler gibi davranıyor. Yaklaşık beş yıldır CHP’nin “gazetesi” olarak medyada vurgulanan, Yurt’ ta köşe yazarlığı/İstanbul Temsilciliği yapıyorum, malumunuz. Kişisel gözlemlerimden çıkardığım şey, vahadan çöle dönüşen fikir dünyamızın durumu… ★★★ Liberal piyasa ekonomisinin yarattığı kuşak veya Z kuşağı olarak adlandırılan ekran bağımlısı, ideolojik, politik, kültürel, milli olgulardan kopuk bir kitle, insanlığa kulaklarını tıkayarak bireyci oluyor. Bizler böyle bir çöküşe giden bir trene rayı olamayız. Ahmet Taner Kışlalı, 30 yıl önce bu noktada önemli bir çalışma yapmış, bu makaleye yüzde yüz katılıyorum diyemem ancak önemli bir bakış açısı sunuyor bizlere… Milliyetçiğin dünyada yükseldiği bu günlerde özellikle. Ahmet Taner Kışlalı 9 Eylül 1994, Cuma… Nazım Hikmet, Bakü Üniversitesi’nde bir konuşma yapmaktadır. Büyük salon tıklım tıklım doludur. Gençler dışarılara kadar taşmıştır. Konuşma sık sık alkışlarla kesilmektedir. 
Nazım konuşmasının bir yerinde Fuzuli’yi eleştirecek olur. 
Birden sesler kesilir. Kısa bir duraklamadan sonra ‘yuh’lar başlar.. Büyük ozan, komünist gençlerin tepkisi üzerine şaşırır. Konuşmasını kısa keser.. 
Daha sonra kendisine dert yandığı, dostu Babayef’in yorumu ise kısa ve açıktır: 
“Sen poh yemişsen.. Büyük şair olabilirsen, gençler sana tapabilerler, ama bu sana, milli bir değerimize dil uzatma hakkını verebilemez!..” 
Aynı zamanda bir olay benim başıma geldi. 
CHP’nin son hükümet dönemiydi, Arnavutluk Büyükelçisi ziyaretime gelmişti. Avrupa’da Türkiye’nin gerçek dostu olan birkaç ülkeden birinin temsilcisiydi. Bir ricası olduğunu söyledi. Ve ekledi: 
“Şemsettin Sami’nin kemiklerini ülkeme verebilir misiniz?” 
Şaşkınlığımı tahmin etmek zor değil.. Şemsettin Sami’nin Arnavut kökenli olduğunu bile bilmiyordum.. 
Böyle bir istemin karşılanamayacağını anlatmaya çalıştım. Şemsettin Sami’nin kültürümüze yaptığı katkılardan söz ettim.. 
Dünyadaki en katı komünist yönetimin temsilcisi, Kültür Bakanlığı’nı terk ederken büyük bir düş kırıklığı içerisindeydi.. ★★★ Türkiye’de ‘ulusal sol’ olmak, tam anlamıyla suç haline geldi. 
Türkeş’çiler rahatsızlar. Çünkü ırkçı, yayılmacı, Orta Asyacı bir milliyetçiliğin karşısına; ulusların eşitliğine inanan, insancıl, ama önce kendi insanına sahip çıkan bir milliyetçilik anlayışı çıktı. Yani Kemalist milliyetçiliğe sol, yeniden sahip çıkar oldu. 
Açık ya da gizli ‘numaracı cumhuriyetçiler’ rahatsızlar.. Çünkü Kemalist solun yeniden canlanması ve siyaset sahnesine yeniden ağırlığını koyması olasılığı doğdu. 
İki taraf da ipin ucunu iyiden iyiye kaçırmış. Veryansın ediyorlar: 
Hem solcu hem de milliyetçi olunur mu? Hitler de kendine ‘nasyonal sosyalist’ demiyor muydu? Öyleyse Ecevit’ten Mümtaz Sosyal’a kadar herkes ‘faşist’! 
Tam bir acıklı güldürü. 
Milliyetçilik bayrağını MHP’ye, sol görünüm altında sağa vurma hakkını da birilerine bırakırsanız rahatlayacaklar.. Ama onların rahatsızlığı solda doğru çizginin etkili olmaya başladığının göstergesi değil mi? ★★★ Bireysel psikolojide en sıkıntılı dönem, insanın kendi durumunu kabullenemediği, gerçeği yadsımayı sürdürdüğü dönemdir. Bazı eski solcular, yeni sağcılığı kabullendiler. Arada bir sola akıl vermeye kalksalar da artık sağ ile iç içe olduklarını saklamak gereğini duymuyorlar.. Bu nedenle de rahatlar. 
Bazı eski solcular ise giderek sağa kaymakta olduklarını bir türlü içlerine sindiremiyorlar. Hala solda olduklarına dair, kendilerini de başkalarını da kandırmaya çalışıyorlar.. Bu nedenle de huzursuzlar. 
Kafaları çok karışık. 
Daha bir hafta öncesine kadar, ‘milliyetçi sol-çağdaş sol’ ayrımı yapıyorlardı. Şimdi de ‘milliyetçi sol-yurtsever sol’ ayrımı yapıyorlar.. 
Yumurtasız omlet peşindeler! 
Yurtsever olmayan bir milliyetçilik olabilir mi? Önce kendi insanını düşünmeyen, önce kendi ulusal sorunlarına sahip çıkmayan bir ‘çağdaş sol'(!) parti dünyada var mıdır? 
En önemlisi de lafı eveleyip gevelemeyi bir yana bırakıp, Kemalist ulusçuluğun nesine karşı olduklarını açıklayabilirler mi? Kemalizmin ‘ulus’ kavramına ‘ırk’ ve ‘din’ öğelerini katmamış oluşuna mı karşılar? Bu topraklar üzerinde yaşayan herkesi, aynı ulusun ‘eşit’ bireyleri saymasına mı karşılar? 
Kafaları karıştırmayı denemeden önce, tarih sayfalarını karıştırsınlar biraz!..     

Leave A Reply

Your email address will not be published.

Siteden backlink almak için : https://join.skype.com/invite/KPVoMIIOqxat
montenegro buy car montenegro sale car montenegro rent apartment montenegro sale apartment instagram takipçi satın al takipçi satın al ucuz takipçi satın al düşmeyen takipçi satın al gerçek takipçi satın al water extraction stresser smm panel sms onay fake numara köpek kıyafetleri kamagra jel google reklam ajansı köpek kıyafetleri smm panel