CHP’de şaşırtan gelişmeler! Parti içindeki ağır abiler bakın ne yorum yaptı
Tunca Bengin, CHP içindeki dinamiklerin ve çekişmelerin detaylarını yazdı. CHP’nin Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş gibi isimler arasında bölündüğünü belirten Bengin, parti içinde derinlerde süren çekişmelerin olduğunu ifade etti. Bengin, Milliyet gazetesindeki yazısında, Kemal Kılıçdaroğlu’nun açtığı ofisle alternatif bir genel merkez havası oluşturduğunu ve gücünü sürdürme ihtirasında olduğunu da kaydetti. Parti içindeki bu gerilimlerin CHP’nin geleceğini şekillendireceğini vurgulayan Bengin, şunları ifade etti: “(…) CHP uyum görüntüsü verse de üç ayrı dinamik (Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş) ya da parti içi dengeler anlamında kritik üçgendeki gerilim hissediliyor. Bir de siyaseti bırakmadığını söyleyen ve açtığı ofisiyle alternatif bir genel merkez havasındaki Kemal Kılıçdaroğlu’nun gücünü sürdürme, koltuk ihtirası söz konusu. İsimler, konuşulanlar, beklentiler, hesaplar üzerine kurgulu şimdilik daha çok derinlerde süren bir çekişme havası hâkim partide… Bu CHP’nin zaten kodlarında var olan bir ritüel, bildik hikâye denilebilir, ancak bu kez durum başka… Mesela dün konuştuğum CHP’deki ağır abilerin yorumu şuydu: “Eskiden de tartışmalar oluyordu ama taraflar birbirlerine benziyordu. Farklı düşünseler bile günün sonunda çok ayrık bir durum söz konusu değildi. CHP kimliği ön plandaydı. Herkes bir tarafa çekmiyordu. Şimdi daha bir başka, Kemal Bey’in tavrı, hamleleri de sıra dışı zaten.” Ne gibi diye sorduğumda ise anlatılanlar şöyleydi:
ÖNE ÇIKAN VİDEO “CHP’de taraftarlaşma var. Mansur Yavaş cephesi ayrı, Ekrem İmamoğlu cephesi ayrı, Özgür Özel cephesi ayrı Kemal Kılıçdaroğlu cephesi ayrı… Geçmişte hepsi, hatta tüm muhalefet bir aradaydı. Şimdi muhalefetin hepsi parçalı, ortak değerler yıkıldı, incinmişliklikler, ötekileştirmeler itilme, istenmeme olayları, hatta CHP’lilik tartışmaları arttı. “ Siyasette bu tarz hamleler, görüntüler olabilir, normal denilebilir ama bazı sıra dışılıklar olduğu da ortada. (…) Kısacası CHP’deki görünen, görünmeyen bütün aktörler “Omuz omuza verelim, biz nerede hata yaptık, halktan nasıl koptuk” deyip ortak çözüm üretmek yerine, birbirleriyle kıyasıya rekabet halindeler ve dar alanda kısa paslaşmalar yapıyorlar… Kimin kimden yana olduğu ya da nerede duracağını, hangi hesap peşinde olduğunu, olacağını kestirmek zor. (…)”