Korkuyu öldürenler ölmezler – Yeni Akit
Milli Gazete yazarı Mahmut Toptaş, insanın ölümlü olduğunu ve ölümün kaçınılmazlığını vurguladı. Toptaş, peygamberlerin ve ashabının zorluklar karşısında gösterdikleri direnişi anlattı. Müminlerin ölüm korkusunu yendiklerini ve Allah’a güvenmeleri gerektiğini belirten Toptaş, dünya imtihanının zorluklarına karşı sabır ve tevekkül tavsiyesinde bulundu. Mahmut Toptaş, şunları kaydetti: “Şu anda dünyada yaşayan insanlardan ölmeyeceğine inanan bir tek insan var mı? Ölüm sırasının ne zaman geleceğini bilen var mı? Ölüm geldiği zaman dünyanın en ünlü doktorları fazladan bir nefes aldırabiliyorlar mı?
ÖNE ÇIKAN VİDEO Bu konuda sorulan soruların cevabının “Hayır” olduğunda bütün insanlar ittifak halindedir. “Oraya gitmeseydi ölmeyecekti” diyenler, sizin mahallede, bu gün ölen çocuk veya ihtiyar için ne diyecekler? Şehrinizin mezarlıklar müdürlüğüne bir soruverin, bu gün kaç kişi, hastalıklı, sağlıklı, yaşlı, kadın veya erkeğin öldüğünü size söylesin. Medine münafıkları, Uhud harbine gidip de orada şehit olanlar için: “Eğer bizim yanımızda olsalardı ölmezler ve öldürülmezlerdi” diyorlar. (Al-i İmran süresi ayet 3/156) “De ki: “Şayet sizler evlerinizde olsaydınız, ölüm kendisine yazılanlar öldürüleceği yere çıkıp gidecekti.” (Al-i İmran süresi ayet 3/154) En bakımlı yer olan hastanelerin bir tarafında doğumlar, bir tarafında ölümler gerçekleşiyor. Bize düşen görev, Hak yolunda, haklının yanında, haramlardan uzak, helallerle hayatını ballandırarak yürürken, ölümü vuslat olarak kabul etmektir. Bu makama erişen sevgili peygamberimizin ashabına/arkadaşlarına Mekke’nin ajanları gelerek Mekke müşriklerinin büyük bir ordu ile gelmekte olduğunu, karşı durulamaz olduğunu yaymışlar. Bu haberi duyan ashab-ı kiram, “Hasbünellah ve ni’mel vekil” demişler. Rabbimiz bunu şöyle haber verir: “Onlara (müminlere), insanlar: “Şüphesiz düşmanınız olan insanlar, sizin için kuvvetlerini topladılar. Onlardan korkunuz” dedi de, bu onların imanını artırdı ve onlar: “Allah bize yeter o ne güzel vekildir” dediler.” (Al-i İmran süresi ayet 3/173) Bu yolun önderlerinden İbrahim aleyhisselamı ateşlere attılar da Allah celle celalüh, onun ateşini gülistana çevirdi. Mancınıkla ateşe atılan İbrahim aleyhisselam, havada giderken ateşi göklere çıkan alevini gördüğünde gönlüne hiçbir korku gelmeden: “Hasbiyellah ve ni’mel vekil” demiş.(Buhari, Sahih, K. Tefsir, bab 70) Yusuf aleyhisselamın cennete giden yolu hapishaneden geçer. Zekeriyya ve Yahya aleyhisselamlar kılıçla, Yahudiler ve Romalı komutanın işbirliğiyle testereyle kesilerek öldürülmüşler. Alemlere rahmet olan sevgili peygamberimiz hakkında Mekke parlamentosu, hapsetme, öldürme veya sürgün etme konusunu tartışırlar ve öldürmeye karar verirler. (Bak Kur’an-ı Kerim Enfal Süresi ayet 8/30) Sevgili peygamberimiz, gizlice Medine’ye hicret eder. Rabbimiz bütün Müslümanlara: “Yoksa sizden önce geçenlerin durumu sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi zannettiniz? Onlara yoksulluk ve sıkıntı gelip çattı ve sarsıldılar. Hatta, Rasül/peygamber ve beraberindeki müminler: “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyorlardı. Gözünüzü açın; Şüphesiz Allah’ın yardımı yakındır.” (Bakara süresi ayet 2/214) “Zahmetsiz rahmet olmaz.” Çiftçi, sofrada ekmeğini yiyebilmesi için tarlada, harmanda, değirmende ne zahmetlere katlanır. Güreşçi, güç ve kuvvetini canlı tutmak için 15 inden elli yaşına kadar ter döker. Futbolcu, 17 yaşından kırk yaşına kadar, 90 dakika canını dişine takarak koşar. Antrenmanları da var. Ama olsun. Şair Fuzuli: “Yâr için ağyâra minnet ettiğim ayb eylemen Bâğbân bir gül için bin hâra hizmetkâr olur.” Yani, “bahçe sahibi, gül yetiştirmek, gözlerini gülün güzelliğiyle cilalamak, etrafa güzel kokular saçmak için bir tane gül açması için bin tane dikeni de su ile beslemiş olur ya, işte ben de yârimin hatırına binlerce düşmana minnet etmekteyim” diyor. İmtihan salonu olan bu dünyada, Adem çocuklarının, cennete giden yolunu kesmek için put olup bütün insanların karşısına dikilen, Milletlerin emeğini silah zoruyla çalan, Direnenleri “Terörist” damgasıyla damgalayan, İnsanlık ailesini, eğitim yoluyla cehenneme sevk eden çetelere, teröristlere karşı, bir tek insanı ve bir karış toprağı, çete devletlerin terörist saldırılarına kaptırmama yolunda, malını ve canını feda ederek, Rabbin rızasını ve cennetini kazanmaya çalışanlara ne mutlu.”