Sosyal

Makine ihracatı 7 ayda 15,8 milyar dolar oldu

Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,2 oranında bir düşüş yaşanırken, son 12 aylık ihracat verileri ise 27,8 milyar dolara ulaşarak yüzde 0,9’luk bir gerilemeyi işaret etti. Ancak Temmuz ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,4 oranında bir artış gösteren sektör, Haziran ayındaki düşüşün etkilerini telafi etti.Küresel resesyon endişelerinin sürdüğü bu dönemde, önceki yıl verilerine yaklaşan makine sektörü, kilogram başına ortalama ihracatını 7,4 dolara çıkararak Türkiye ortalamasının beş katına ulaştı. Almanya ve Rusya’nın ardından en çok ihracat yapılan ABD pazarında ise yüzde 11,1’lik bir artış kaydedildi.”RUSYA İLE SİVİL TİCARETİN DEVAMI İÇİN ÖDEME KORİDORU OLUŞTURULMALI” MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu, yaptığı değerlendirmede, yurt dışında seçim atmosferinin siyasi riskleri artırdığı bir dönemde, küresel tehdit haline gelen bölgesel çatışmaların belirsizlikleri daha da yükselttiğini ve bunun, dünyada finansal risk iştahının azalmasının yanı sıra, sanayi tarafında da ciddi bir düşüş eğilimi yarattığını belirtti.Karavelioğlu, “Seçimlerin, iklim krizlerinin ve sık sık şiddetlenen çatışmaların belirsizlikleri artırdığı bir ortamda, merkez bankalarının beklenen faiz indirimlerini ertelemesi, piyasalardaki durgunluğun giderek artan bir resesyon kaygısına dönüşmesini doğal hale getiriyor. Sanayi PMI verilerinde belirginleşen bu baskı, küresel ihracat verilerine de yansıyor. Dünya genelinde faizlerin zirveye ulaştığı son 12 aylık dönemde, ihracatımızdaki düşüşün sadece yüzde 0,9 seviyesinde kalması olumlu bir işarettir. Bu durum, uluslararası rekabet gücümüzü gösteriyor.” ifadelerini kullandı.Rusya ile ilgili ticarete de değinen Karavelioğlu, “Eğer Rusya’ya yönelik yaptırımlar ticari ilişkilerimizi sınırlamamış olsaydı ve bu yılın ilk 7 ayında Rusya ile ticarette 240 milyon dolarlık bir eksiklik yaşanmasaydı, bu dönemdeki ihracatımız geçen yıl ulaştığımız 16,1 milyar dolar seviyesine ulaşabilirdi. Rusya ile sivil amaçlı ticaretin devam etmesi için ödeme konusunda bir koridor oluşturulursa, ihracatımızdaki sınırlı düşüşü telafi edebiliriz.” dedi.Diğer yandan, Türkiye’nin ana pazarı olan Avrupa’da da makine ve teçhizat yatırım eğiliminin düşük seviyelerde olduğunu ve işsizlik oranlarının arttığını vurgulayan Karavelioğlu, Avrupa Birliği’nin küresel ölçekte ihracat üzerinde belirleyici bir rol oynadığını belirtti.”HAMLE PROGRAMI’NA YOĞUN KATILIM BEKLİYORUZ” Artan küresel maliyetler ve düşen kar marjları ile karşı karşıya kalınan bu yeni dönemde, Türkiye’de ihracatçıların önceliklerinin dikkate alınması gerektiğini söyleyen Karavelioğlu, “Ülkemizde katma değerli üretimi artırmak amacıyla yürütülen Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı, katma değerli sektörlerde dışa bağımlılığı azaltacak önemli sonuçlar doğuruyor. Bu programa katılan firmalar, geleceğin teknolojileri üzerinde AR-GE ve üretim yetkinliği sağlama imkanına sahip oluyorlar. 2021’de pilot sektör olarak makine sanayisi seçilmişti. 13 Eylül’e kadar başvuruların alınacağı Yükselen Yenilikçi Teknolojiler Çağrısı’na da yoğun bir katılım bekliyoruz.” diye ekledi.”YATIRIM ORTAMINI İYİLEŞTİRECEK ADIMLARDAN BİRİ KAYIT DIŞI İLE MÜCADELEDİR” Yabancı yatırımların istenilen seviyede olmadığı bir dönemde, üretim ve istihdam açısından turizm ve ihracatın öneminin daha da arttığını belirten Karavelioğlu, şu değerlendirmede bulundu:”Dünyada yabancı yatırımcı çekme stratejilerinin değiştiği bir dönemdeyiz. Yapay zeka, otomasyon ve dijitalleşme gibi faktörler, yabancı yatırımların başka ülkelere kaydırılması ihtiyacını azaltıyor. Ayrıca, merkez ülkelerin sanayilerine sağladıkları yüksek destek ve teşvikler, yatırımcıların başka ülkelere yönelmesini engelliyor. Bu süreçte Türkiye’deki imalat sanayisinin mevcut sorunlarının tespiti ve çözüm önerileri konusunda makine sektörünün tecrübesine başvurulması yerinde olacaktır. Bize göre yatırım ortamını iyileştirecek önemli adımlardan biri, kayıt dışı ekonomiyle mücadeledir. Makine sektöründe kayıt dışılık oranı yüzde 23,7 seviyesinde. Kayıt dışı çalışan veya maaşları düşük gösteren firmalar, istihdam piyasasındaki sorunları daha da derinleştiriyor. Rekabetçiliğimizi ve ölçeğimizi olumsuz etkileyen bu firmalarla mücadele için atılacak adımları bekliyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir