Dolgu uygulamalarına dikkat: Körlük gelişebiliyor, zamanında müdahale edilmezse kalıcı olabiliyor
“En uç örneği körlük, acil müdahale etmek çok önemli”/ Dolgu uygulamaları sonrası ciddi durumlarla karşılaşabildiklerini söyleyen Doç. Dr. Topal sözlerine şöyle devam etti:“Bunun en uç örneği de aslında körlük. Özellikle de glabella (iki kaş arasındaki bölge) ve burun dolgusu uygulamaları sonrasında buradaki damar yapılarına eğer biz bu malzemeleri enjekte edersek gözle ortak paylaştıkları damarlar var. Oralara bunların gitmesi neticesinde göz damarlarında da tıkanıklık ve körlükle neticelenebiliyor. Bu tür risklerin de hastalara anlatılması gerekiyor. Genelde hastalara bu risk anlatılmadan direkt enjeksiyon yapılıyor. Hastaların yüzlerinde nodüller oluşabiliyor. Pü dediğimiz akıntılar meydana gelebiliyor ve hasta bu şekilde aylarca da dolaşabiliyor. Kalıcı şekil bozuklukları olabilir, benim de maalesef dönem dönem karşılaştığım hastalar oluyor. Doku kaybı sonuçta geri dönüşümsüz bir durum, yüz bölgesinde deriden kabarık skarlarla, burun kanadında kayıp gibi durumlar olabiliyor. Bazen dudakta uygunsuz enjeksiyonlar sonrası doku kaybı da görebiliyoruz. Hastaların iyice araştırdıktan sonra güvenilir merkezlere müracaat etmeleri gerekiyor. Hekim dışı kişiler tarafından uygunsuz dolgu uygulamaları yapılan hastalarla karşılaştım. Eğer hasta bize en başta anormal bir ağrı tarif ediyorsa ve uygulama bölgesinde bir solukluk gördüysek aslında biz müdahale ettiğimiz takdirde bu komplikasyonu önleyebiliyoruz. Bu dolgu materyalini eriten bazı materyaller var. Hastaya acil müdahale etmek çok önemli. Nazolabiyal dolgu yapılan bir hastada burun nekrozu görmüştüm, burun kanadında doku kaybı olmuş. Orta yaşta bir bayan hastaydı, şekil bozukluğu da kalıcıydı. O hasta beni çok etkilemişti, yakın zamanda gördüğüm bir hastaydı ve bir güzellik merkezinde işlem yaptırmıştı. Erken müdahale edilmediği için öyle kalıcı bir şekil bozukluğu gelişmişti. Hastanın psikolojisini de etkileyen bir durum, o hasta şuan çalışmıyor, toplum içine çıkmak istemediğini söylüyordu”