1. Dönem Hakim ve Savcı Yardımcıları Eğitimi Açılış Töreni’ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplumdan yükselen taleplere, beklentilere, serzenişlere göre yeni adımlar atacak, kendimize yeni hedefler belirleyerek yola devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı. Erdoğan, isim vermeden Narin Güran soruşturmasıyla ilgili DEM Parti’ye sert çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde 1. Dönem Hakim ve Savcı Yardımcıları Eğitimi Açılış Töreni’ne katıldı. HAKİM VE SAVCI SAYISI 25 BİNİ BULDU Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle: “Yargı faaliyetlerinin randımanlı yürümesi için hiçbir adımdan kaçınmadık ve kaçınmayacağız. Mesleki olgunluk ve yeterlilik mesleği icra ederek gelişen bir melekedir. Hakim ve savcı sayımız 25 bine yaklaştı. Güven veren adalet için akademimizi yenileyerek güçleniyoruz. Hakim ve savcı yardımcılarının sınav ve değerlendirme sürelerini yoğunlaştıracağız. Hakim ve savcı yardımcıları 3 yıllık bir eğitimden geçecek. “SERZENİŞLERE GÖRE YENİ ADIMLAR ATACAK” Hakimin bilge, feraset sahibi, güvenilir, saygın ve metin bir karaktere sahip olması beklenmektedir. Bu da tecrübe ile mümkündür. İyi tesis edilmiş, nesnel, tarafsız ve bağımsız bir hukuk sistemi kalkınmanın da bir parçasıdır. Toplumdan yükselen taleplere, beklentilere, serzenişlere göre yeni adımlar atacak, kendimize yeni hedefler belirleyerek yola devam edeceğiz. Yargıda nicelik ve nitelik artıyor. Adalete dair her başlıkta kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. Devletimizi, vesayet aparatlarından ve FETÖ artıklarından ne kadar temizlemiş olursak olalım dikkati ve ihtiyatı elden bırakmadan mücadeleyi sürdüreceğiz. Suç işleyenin, milletin, malına-canına kastedenlerin yeri sokaklar değil hapishanelerdir. Burada bir sıkıntı ya da eksik varsa gidermek boynumuzun borcudur. Bunu söylerken vicdan tartısında hiçbir ağırlığı olmayan art niyetli kampanyaları ayrı tutuyorum. Sanal alem infaz mangasına malzeme arıyor. Sosyal medya mecraları büyük bir operasyon aygıtına dönüşüyor. NARİN AÇIKLAMASI: MASUM ÇOCUKLARIN NAAŞI ÜZERİNDEN İnsanlık olarak toplum olarak nereye gidiyoruz? Bu soruyu çok sık sorduğumuz bu günlerde daha soğukkanlı olmalı, adaletin tecellisine destek vermeliyiz. Masum çocukların naaşı üzerinden, milletin inanç değerleriyle, toplumun temeli olan aile kurumuyla dini müesseselerle, siyasi ve ideolojik hesap görülmesine müsaade etmemeliyiz. Adaletin reyting ve etkileşim avcılığına kurban edilmesine göz yummamalıyız. Bu konuda, başta medya olmak üzere, tüm sorumluluk sahiplerinin azami hassasiyet göstermesine inanıyorum. Bölücü terör örgütünün katlettiği binlerce bebek, çocuk, genç için bugüne kadar seslerini çıkarmayanların riyakarlıklarını ibretle takip ettiğimizi burada özellikle ifade etmek istiyorum. Daha düne kadar bölücü canilerin terör eylemlerini aklama yarışına girenler, bugün vahşi bir cinayet üzerinden millete vicdan-ahlâk-insanlık dersi vermeye kalkıyor. Katledilen çocuklar arasında bile ayrım yapacak kadar istismar siyasetine bulaşanları milletimizin takdirine havale ediyorum. Milletimiz derin irfanıyla kimin nerede durduğunu görmekte, kimin ne yapmaya çalıştığını gayet iyi bilmektedir.”
