Sosyal

Biden’dan “İsrail’in kölesiyiz” itirafı – Yeni Akit

Haşmet Babaoğlu, ABD’nin İsrail’e olan desteğinin aslında bir birliktelik olduğunu yazdı. Babaoğlu, ABD’nin Ortadoğu’yu İsrail üzerinden şekillendirdiğini belirtti. Siyasetçilerin ve medyanın bu gerçeği manipüle ettiğini söyleyen Sabah gazetesi yazarı Babaoğlu, ABD Başkanı Biden ve ekibinin İsrail yanlısı tutumlarının açık olduğunu ifade etti. Babaoğlu, şunları kaydetti: ” “Şüphesiz ki ABD, İsrail’i tam olarak desteklemektedir.” Gülmeyin! Biden, sanki bilmiyormuşuz gibi böyle dedi… Dünyanın “sade insan”larının hiç şüphesi yok ki bundan! Ortalığı bulandıranlar sadece siyasetçiler ve siyonizme bağlı medya kuruluşları… Böyle giderse, onları da ciddiye alan kalmayacak… *** Aslına bakarsanız… Destek falan değil olup biten… Bir tür “birlik” hâli; kader ortaklığı, ideolojik ve politik simbiyoz… Daha kriz başladığı anda Biden’dan Blinken’a, hepsi “Ben de siyonistim” deme yarışına başladılar… Neden? Çünkü yeni “oyun” gösterime girdi. Artık ABD tartışmasız biçimde “Büyük İsrail”dir… *** ABD’yi İsrail’den ayırarak konuşmak bir siyasetçinin mecburi söylemi olabilir ama şükür ki, biz siyasetçi değiliz, diplomat değiliz; gerçeğe tam karşıdan bakabiliriz… Peki ne oluyor? Ne yapmak istiyor ABD? Avrupa’yı Ukrayna üzerinden dönüştürüyor. Ortadoğu’yu da İsrail üzerinden… Ukrayna krizinde devamlı Rusya’ya bakmak hata olur. Zavallılaşmış Almanya’ya bakın; diz üstü çökmüş AB kurumlarına bakın; esas hikâyeyi anlayacaksınız… Tıpkı… 2010’dan beri ağır ağır Ortadoğu’nun “kafa”sının bile dönüşmeye başlaması gibi… Mesela Prens Selman’a bakmak, çok şeyi daha anlaşılır kılıyor. *** Şimdi kritik noktaya yaklaştık… İsrail’in pervasızlığı karşısında Rusya ve Çin’in doğru düzgün ses çıkarmak yerine mırıldanmaları manidar, değil mi? İran cidden hırpalanacak mı? Yoksa kıyıya; denklemin dışına mı itilecek? Şöyle bir düşünün… Rusya’nın başı zaten kendi topraklarında belada… Çin, “Bana açılacak savaşın vaktini mi beklesem veya Batı’yla bütünleşsem mi?” hesabında… *** Türkiye ne yapmalı? İlk iş olarak… İçeride hiçbir “çıbanbaşı”nın ağırlığı hissedilmemeli artık. Toplumsal huzursuzluk kaynakları (enflasyon, adaletten şüphe, sokakta adi şiddet, vd.) hızla kurutulmalı. Ve Suriye ile Irak’ın yapay sınırları içinde “hakiki Misak-ı Milli” çizgisi oluşturulmalı… Savaş, uzun bir süre kapımızda vaktini bekleyecek çünkü…”  

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir