Refakatçim olmadan spor salonuna neden giremiyorum?
Harun Sarıkaya / [email protected]şturulma Tarihi: Ekim 06, 2024 00:00Spor salonuna başvurduk. Şöyle bir yanıtla karşılaştık: Körler yanında gören bir refakatçi getirmeden fitness yapamaz! Bu ayrımcılığa karşı hakkımızı aramak istiyoruz, gelin bizimle birlik olun.Ben M. K. 29.09.2024 tarihinde bir fitness salonuna kayıt yaptırmak istedim, görme engeli olmayan bir refakatçim yoksa alınmayacağımı bildirdiler. Görme engelli bireylerin bir fitness salonuna üye olurken yanlarında refakatçi getirmeleri veya kendilerine bir refakatçi bulmaları yönündeki talepler, yasal açıdan zorlayıcı değildir ve bu tür bir zorunluluk hukuka aykırı olabilir. Türkiye’de ve birçok ülkede engelli bireylerin toplumsal hayata tam katılımını sağlamak için düzenlemeler yapılmıştır, bu da hizmet sağlayıcıların (fitness salonları gibi) görme engelli bireylere eşit erişim imkânı sunmalarını zorunlu kılar. Eğer bir salon, görme engelli bireylerin yanlarında refakatçi getirmelerini talep ediyorsa, bu durum ayrımcılık olarak değerlendirilebilir. Fitness salonundaki eğitmenlerin, görme engelli üyelerine yardımcı olma sorumluluğu vardır. Bu, üyeler arasında ayrım yapmadan gerekli desteği sunmalarını içerir. Kör bir bireyin hayatında gören bir refakatçi yoksa dahi fitness salonuna üye olamaması gibi bir durum, hizmet sağlayıcıların bu bireylerin ihtiyaçlarına uygun düzenlemeler yapma sorumluluğunu yerine getirmemesi anlamına gelir. Salonların, görme engelli bireylere erişilebilir programlar sunmaları, personel eğitimiyle bu bireylere nasıl yardımcı olunacağını bilmeleri gerekmektedir.Yazının başında şikâyetini okuduğunuz arkadaşım, aynı zamanda milli bir atlet, spor yapmayı da çok iyi bilir.Geçen haftalarda bir akşam yürüyüş yapmak istedik. İstanbul’da 3 farklı sahile gittik, motor korkusundan, martı tehdidinden bir türlü olmadı. Hem yürüyemedik hem de üzüldük, döndük evimize… Sinemaya gidince farklı, tiyatroda farklı bir engel çıkıyor karşımıza. Maça gitsek “Sizin bu kalabalıkta ne işiniz var, üstelik görmüyorsunuz” deniyor. Aynı sorgulama yolculuklarda da oluyor. Bunlara alıştık.Hadi bir de spor yapalım dedik, o da olmadı. Fakat yürüyüp koşabileceğimiz hiçbir yer yok İstanbul’da.Birkaç gün önce Avrupa’da bir şehirde iki görmeyen insanın, bir parkta özgürce yürüyüş yaptıklarını anlattı bir arkadaşım. Biz koca İstanbul’a sığamadık ya da sığdırılamadık. Çözüm olarak aklımıza kapalı spor salonu geldi, denedik.Umurumuzda…“Siz görme engellisiniz, giremezsiniz” dediler. Bizim engelimiz sizi neden bu kadar engelliyor anlayamadım bir türlü. Biz bununla yaşamayı biliyoruz, sizden istediğimiz sadece alan ve zaman. Hepsi bu kadar. Üstelik yasa bunu desteklerken spor salonu buna engel olabiliyor. Devlet yasa çıkarmış, bir spor salonu bunu umursamıyor! Ama artık bizim umurumuzda…Gerekli hukuki mücadele verilecek ve bu yasa bütün yurtta olması gerektiği gibi uygulanacak. Bir de refakatçı istiyorlar. Diyelim ki refakatçimiz geldi, o aletleri o da bilmiyor ve kullanamıyor. Yine bir personeliniz yardımcı olacak. Gören arkadaşlarım da spor salonuna gittiğinde mutlaka bir görevlinin yardımcı olduğunu ve bir program yaptığını anlatıyor. Biz de bundan daha fazla bir şey istemiyoruz ki! Biz görmüyoruz diye spor salonuna alınmadığımızda bu açıkça ayrımcılık oluyor. Bu defa izin vermeyip hesabını soracağız. Konuyla ilgili yardım etmeye istekli olan varsa yardım tekliflerine de açığız. Toplumumuzda bir ayrımcılık yapılacaksa önce ayrımcılık yapanları bir ayıralım sonra bütün olup onlara da nasıl birlik olunduğunu anlatalım.Var mısınız?