Türkiye gazetesi yazarı Necmettin Batırel, Savunma Sanayi Destekleme Fonu’na destek için, kredi kartı limiti 100 bin lira ve üzerinde olanlardan yıllık 750 lira katkı payı alınacak olmasına itiraz edenlere sert çıktı. “Yahu yıllık 750 lira leblebi çekirdek parası bile değil… Sonra 1 yılda bunun en az 10 katı bonus kazanıyorsunuz, bunun lafı bile edilmez. Ülke güvenliği için bu para seve seve verilir” diyen Batırel, şunları kaydetti: “Savunma Sanayi Destekleme Fonu’na destek için yeni bir yasa çıkarılıyor. Kredi kartı limiti 100 bin lira ve üzerinde olanlardan yıllık 750 lira katkı payı alınacak. Ayrıca gayrimenkul alım satımında alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı 750’şer lira, tapuda yapılan diğer işlemlerden 375 liralık kesinti yapılacak. Noterlerde yapılan sıfır araç tescillerinde 3.000 lira, ikinci araç alım satımında 1.500 lira ödenecek… Böylece toplam 80 milyar lira kaynak sağlanacak. Bu gelişme zengin kesim ile özellikle CHP Genel Başkanını rahatsız etti!.. Özel “İsrail’le savaş filan çıkmayacak. Çıkarsa memleketi biz (CHP’liler) koruruz” diyerek saçma sapan bir tepki gösterdi. Bazı para babaları “biz de kredi kartı limitini 99 bin liraya indiririz kurtuluruz” diyerek devlet güvenliği için destek vermekten kaçtı. Kolayı var, Plan Bütçe Komisyonunda yasaya “1 Ekim 2024’teki kartlar esas alınacaktır” ifadesi konur, tavuklar kümeste kalır! 5 Ocak’ta yürürlüğe girecek yasaya göre kartlar iptal edilse dahi katkı payı iade edilmeyecek… Yahu yıllık 750 lira leblebi çekirdek parası bile değil… Sonra 1 yılda bunun en az 10 katı bonus kazanıyorsunuz, bunun lafı bile edilmez. Ülke güvenliği için bu para seve seve verilir. İsrail “vadedilmiş topraklar!” hezeyanı ile ABD’nin binlerce tır dolusu silahla donattığı ve yetiştirdiği YPG/PYD isimli terör örgütlerini üzerimize salarak Gazze, Lübnan ve Suriye’deki katliamları gibi füzelerle Güneydoğu’daki şehirlerimizi enkaz hâline getirmek hevesinde… Dünya buna göz yumuyor, İngiltere, Fransa ve Almanya İsrail’i silaha boğarak “katliam yap arkadayım” diyor. Soruyorum size: Böyle bir risk ile yaşanır mı? Devlet güvenliği ile kumar oynanır mı? Tüm dünyaya İsrail’i terörist ülke olarak ilan eden, her gün “bu katiller ordusu durdurulmalıdır” diye haykıran bir tek Cumhurbaşkanımız var. Düşünün ya Erdoğan olmasaydı? Türkiye savunma sanayiinde destan yazabilir; sağlık, eğitim, sağlık, ulaşım, sosyal yardımlar ve sporda çağ atlayabilir miydik? Terörün kökü kazınabilir miydi? Hayır, hayır hayır!.. Ülkenin güvenliğini kimse tartışamaz ve riske atamaz… Bu konuda yapılan ve yapılacak bütün harcamalar elzemdir. Hiç kimse buna gerek yok diyemez. Bütün tedbirleri alacağız, düşmana korku salacağız, elini kolunu bağlayacağız. Günümüzde savaşlar böyle kazanılıyor… İsrail canavarı sonunda belasını buldu. Hizbullah İsrail’in Golani Askerî Üssünü kamikaze drone’larla vurdu. 40 İsrail askeri cehenneme gönderildi, 70 yaralının 39’u çok ağır. İsrail ordusu 4 asker öldü diyerek olayı zayıflatıyor… İHA saldırısında, o çok güvendikleri savunma sistemleri devre dışı kaldı, “Demir Kubbe” çalışmadı. İsrail zulmü çok ağır darbe yedi, karizması fena çizildi. Misilleme yaparsa daha ağır darbe yiyecek… Son 1 yıldır ilk defa yüreğime su serpildi. 20.000 Gazzeli çocuğun katili İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin öldüğü söylenmişti, ortaya çıkmış, ama görüntüler güven vermiyor, çok yakında inşallah o da geberecek!.. İsrail, Hizbullah’ın komuta kademesine suikast düzenleyerek mücadele azmini kırdığını ilan etmişti. Ama ortada tam tersi bir tablo var, yeni kadro taş gibi. Ve ajanları vasıtasıyla İsrail’in en zayıf noktalarını öğrenip onları kendi silahları ile vuruyor. Gazze, Lübnan, İran ve Türkiye tekbir sesleriyle inliyor… Ya Rabbi bu bayram hiç sona ermesin…”
