Gerçek yaşınız biyolojik yaştır! Biyolojik yaşınızı biliyor musunuz? Prof. Dr. Osman Müftüoğlu yazdı
Morgan Levine diyor ki: “Mevcut tıbbi sistemin her zaman hayat kurtarıcı tedavilere ihtiyaç duyan hastalarla ilgilenmesi gerekecektir. Bununla birlikte, bireylerin sağlıklı oldukları yılları (sağlık sürelerini) uzatmaya yönelik ‘tamamlayıcı bir yeni odaklanma’ yalnızca yaşam kalitesini iyileştirmekle kalmayacak, aynı zamanda ‘sağlık harcamaları’nı ve gelecek nesiller için problem olabilecek ‘toplumsal hastalık yükü’nü de büyük ölçüde azaltacaktır. Kulağa harika geliyor! O zaman soru şu oluyor: Bunu nasıl başaracağız? CEVAP BİYOLOJİK YAŞLANMAYI YAVAŞLATMAKTIR.” KRONOLOJİYE DEĞİL BİYOLOJİYE ODAKLANIN Morgan Levine’ye göre biyolojik yaşlanmayı doğru tanımlamak sağlıklı yaşlanmanın ilk adımıdır. Levine diyor ki: “Çoğumuz kronolojik yaşı genellikle biyolojik yaş ile eş anlamlı olarak ele alırız. Ancak yaşlanmadan ‘hedeflenebilen’ veya ‘manipüle edilebilen’ bir şey olarak bahsettiğinizde bu işe yaramıyor. Tüm niyet ve amaçlar için ‘kronolojik zaman yaşı’ dünyanın her yerindeki herkes için aynıdır ve değiştirebileceğimiz bir şey değildir. Oysa, biyolojik yaş kişiye göre değişir. Bu nedenle yaşımız ve yaşlanmamız hakkında nasıl düşündüğümüzü ve süreci nasıl takip ettiğimizi yeniden tanımlamamız gerekiyor.” Bana sorarsanız Levine sonuna kadar haklıdır. Nedenine gelince… BİYOLOJİK YAŞIMIZI DEĞİŞTİREBİLİRİZ Biyolojik yaşımız sadece genetiğimize bağlı değildir. Nasıl yaşadığımız, nerede yaşadığımız, yaşam tarzı seçimlerimiz ve öz bakımımız ile daha çok ilgili ve ilişkilidir. Dr. Levine diyor ki: “Bedenlerimiz açık sistemler olduğundan gelişmek ve hassas yapılanmalarını koruyabilmek için daha fazla çaba sarf edebilirler ve bunu ne kadar verimli bir şekilde yaparlarsa -yaşlanmayı hızlandıran doğal, iç ve dış ortam- değişiklerine karşı o kadar dirençli olurlar. Yaşam tarzı seçimlerimizin -yiyip içtiklerimizin, aktivite/egzersiz düzeyimizin, uykumuza gösterdiğimiz özenin, stresi törpüleme ve huzura odaklanma kabiliyetimizin, iyimser ya da karamsar yapılanmamızın, sosyal ve doğal çevreyle kurduğumuzu bedensel ilişkilerimizin- vücudumuzun bakım ve onarım mekanizmalarını beklenenden daha çok güçlendirebileceğine dair net ve açık kanıtlar var.” Bana sorarsanız o kanıtlardan ikisi bilimsel olarak da çok net ve açık olarak ispatlanmış durumda: Egzersiz ve kalori kısıtlaması.