Doktor darp davasında cezalar bozuldu! “Sanığın aile hekimi olmadığı” karara etki etti
Torbalı 5 No’lu Aile Sağlığı Merkezi’nde 22 Ağustos’ta, hastayla engelli bir doktor arasında tartışma çıktı. Bu sırada merkezdeki Dr. Ekin Hürel Günay, tartışmayı bitirmek için araya girdi. Tartışmanın devam etmesi üzerine Günay, ‘beyaz kod’ verdi. Aile Sağlığı Merkezi’ne gelen polis ekipleri, tartışmayı sonlandırdı. 7 Ekim’de mesai bitiminin ardından evine giderken fırının önünde duran Dr. Günay, aracından indiği sırada 3 kişi tarafından sopalı saldırıya uğradı. Çevredekilerin ihbarıyla gelen sağlık ekipleri, Günay’ı Torbalı Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Başından yaralanan, vücudunda da kırıklar oluşan Dr. Günay, buradaki müdahalesinin ardından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. 3 ŞÜPHELİ YAKALANDI Polis ekipleri, Dr. Ekin Hürel Günay’ın verdiği ifade doğrultusunda yaptığı çalışma sonucu Sedat Aydemir, Fikret Aydemir ve Servet Aydemir kardeşleri yakaladı. Adliyeye sevk edilen 3 kardeş, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Dr. Günay ise hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edildi. Şüphelilerden Sedat Aydemir’in doktor ile kavga eden kişi olduğu belirlenirken, 22 Ağustos’ta yaşanan olayla ilişkin kamera kayıtları ortaya çıktı. Görüntülerde; Dr. Günay ile Servet Aydemir arasında tartışma çıktığı, sağlık merkezinde bulunanlar tarafından sonlandırılmaya çalışıldığı, şüphelinin üzerindeki gömleği çıkarıp, doktorla yumruklaştığı anlar yer aldı. 3 KARDEŞİNİN SALDIRISI KAMERADA Doktor Günay’ın, evine giderken uğradığı saldırının da görüntüleri ortaya çıktı. 3 kardeş daha önce verdikleri ifadelerinde; Günay ile olay günü tesadüfen karşılaştıklarını belirtirken, görüntülerde Günay’ın hafif ticari aracının siyah minibüsle takip edildiği anlaşıldı. Araçtan inip, fırına girmek istediği sırada Günay’ı minibüsten inen 3 saldırganın sopalarla darbettikleri görüldü. Saldırganların, Günay baygınlık geçirdikten sonra koşarak minibüse binip, olay yerinden kaçtıkları görüldü. SAĞLIK ÇALIŞANI OLDUĞU İÇİN CEZA ARTIRILDI Soruşturmanın tamamlanmasının ardından hazırlanan iddianamede 3 sanık hakkında ‘Kamu görevlisine karşı silahla kemik kırığı oluşturacak şekilde kasten yaralama’ suçundan ayrı ayrı 6 yıl 9’ar aya kadar hapis cezası talebinde bulundu. İddianame, Torbalı 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Yargılama sürerken sanıklar tahliye edildi. 13 Mart 2024’de görülen davada karar çıktı. Hakim, sanıklara ‘Kamu görevlisini silahla kasten yaralama’ suçundan 6’şar yıl hapis cezasına çarptırırken, sanıkların eylemini sağlık personeline yönelik görevi nedeniyle işledikleri için ceza 9 yıla çıkarıldı. ‘Takdiri indirim’le sanıklar ayrı ayrı 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. İSTİNAF KARARI BOZDU Tarafların itirazları sonrası dosya istinaf mahkemesine taşındı. Dosyayı inceleyen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 24’üncü Ceza Dairesi, Günay’ın sanığın aile hekimi olmadığını, bu yüzden de kamu görevlisine ve sağlık çalışanlarına karşı işlenen suçlardaki gibi ceza artırımı uygulanamayacağına kanaat getirdi. Kararı bozup, dosyayı yeniden yerel mahkemeye gönderdi. Sanıklar, Torbalı 3’üncü Asliye Mahkemesi’nde yeniden yargılanırken; pazartesi günü görülen duruşmada savcı esas hakkında mütalaasını sundu. SAVCI, SADECE ‘SİLAHLA KASTEN YARALAMA’DAN CEZA İSTEDİ Mütalaada sanıkların, Ekin Hürel Günay’ı vaka günü takip edip, beraberinde bulunan sopalarla darbettikleri, bundan dolayı müştekinin vücudundan kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığının sabit olduğu vurgulandı. İddia makamı, ‘haksız tahrik’ durumunun bu vakada gerçekleşmesinin kabul edilemeyeceğini belirtti. Darp neticesinde Günay’ın vücudunda kemik kırığı oluştuğuna değinen iddia makamı, istinaf mahkemesinin kararını göz önüne alıp sanıklar hakkında yalnızca ‘Silahla kasten yaralama’ suçundan ceza verilmesi talebinde bulundu. ‘ADİL KARAR ÇIKACAĞINA İNANIYORUZ’ İstinaf Mahkemesi’nin verdiği bozma kararını hatalı bulduklarını belirten İzmir Tabip Odası Avukatı Mithat Kara, “Saldırganlarla mağdur hekim Günay arasında hasta-hekim ilişkisi olmaması ve mağdurun sanığın aile hekimi olmaması nedeniyle kamu görevlisi olarak da değerlendirilemeyeceğine yönelik kararı çok hatalıdır. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi için idari ve hukuki birçok önlem alınırken, sanıkların aldıkları cezaların artırılması kanunla düzenlenmişken, istinaf mahkemesinin kararı, sanıklara cesaret veren, ödül gibi bir karar olmuştur. İstinaf mahkemesi, olayın alelade sokakta işlenmiş herhangi bir yaralama eyleminden farkı olmadığını ifade etmektedir. Saldırının, Aile Sağlığı Merkezi’nde gerçekleşen bir önceki olayla ilgili olduğu çok açıkken, sanıklar bu durumu reddetmezken ve istinaf mahkemesi kararında da bu durum belirtilmişken, mağdur hekimin, sanığın aile hekimi olmadığından bahisle olayı sıradan bir darp eylemi olarak değerlendirmesi kabul edilemez. 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’na ek 12’nci maddesiyle, sağlık çalışanlarına görevleri sebebiyle gerçekleştirilen şiddet eyleminde, sanıkların cezalarının yarı oranında artırılacağı düzenlemiştir. Kanunda, mağdur hekimle saldırgan arasında hasta-hekim ilişkisi olması gerektiğine dair bir kural yoktur. Bu hatalı bakış açısına göre, sağlık kuruluşlarında gerçekleştirilen şiddet eylemlerinin birçoğu cezasız kalacaktır. Torbalı 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nin önceki verdiği karar doğrultusunda karar vermesi beklentimizi yineliyoruz” dedi.