Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Suriye’nin başkenti Şam’a gerçekleştirdiği ziyaret, Türk-Suriye ilişkilerinde tarihi bir dönüm noktası olarak öne çıkıyor. Fidan, Suriye’nin yeni yönetimiyle yaptığı görüşmelerde kritik mesajlar vererek, bölgedeki terörist yapılanmalar ve uluslararası ilişkilerdeki tutumunu bir kez daha net bir şekilde ifade etti.SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE TÜRKİYE’NİN KARARLI DURUŞUFidan’ın açıklamalarında en dikkat çeken noktalardan biri, Suriye’den toprak koparmanın mümkün olmayacağı yönündeki mesajıydı. Bu, Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğüne verdiği önemin altını çizen bir açıklama oldu. Ayrıca, Fidan, terör örgütleri PKK ve YPG’ye karşı Türkiye’nin kararlı mücadelesini yineleyerek, Suriye’deki terörist yapılanmaların bertaraf edilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin, terörizmle mücadeledeki rolü ve bölgesel güvenlik stratejisi, bu görüşmelerin temel taşlarını oluşturdu.AZINLIKLARA VERİLEN GÜVEN MESAJISuriye’deki azınlıklara yönelik verilen güven mesajları da dikkat çekiciydi. Uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Esat Arslan, bu adımların, özellikle Nusayri ve Durzi ve diğer toplulukların güvenliğini sağlamaya yönelik önemli bir hamle olduğunu belirtti. Suriye’deki toplumsal barışı güçlendirmek için yapılan bu görüşmeler, bölgedeki tüm etnik grupların ve dini azınlıkların birlikte yaşayabileceği bir ortam oluşturmayı hedefliyor.YENİ BİR ANAYASA VE DEVLETLEŞME SÜRECİFidan’ın ziyaretinin bir diğer önemli boyutu ise Suriye’nin geleceği ile ilgili yapılan müzakerelerdi. Prof. Dr. Esat Arslan, Suriye’nin yeniden devletleşme sürecine girmesi gerektiğini vurgulayarak, bu süreçte anayasa yazımının önemine dikkat çekti. Arslan, Türkiye’nin bu süreçte önemli bir rol oynaması gerektiğini, Suriye’nin yeniden inşası için gerekli adımların atılmasının hayati olduğunu belirtti. Fidan’ın görüşmeleri, sadece iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi değil, aynı zamanda Suriye’nin demokratikleşme sürecinin hızlandırılması için de kritik bir fırsat olarak görülüyor.
