Erdoğan talimat verdi. İç savaşla büyük yıkıma uğrayan Suriye’nin imarı için bütün kurumlar harekete geçti.HABER MERKEZİ/ANKARA— Emevi Camii’nin halıları Gaziantep’ten gidecek. 5 bin Suriyeliye emlak danışmanlığı kursu verilecek. AK Parti kaynakları “Suriyelilerin dönüşü için ülkenin ekonomik olarak ayağa kalkması lazım. Okullarda, hastanelerde sıkıntılar var. İlk etapta bu sıkıntıların giderilmesi gerekiyor” dedi. Kaynaklar, İslam İşbirliği Teşkilatının devreye sokulabileceğini söyledi.Suriye’nin yeniden inşasında Türkiye’nin büyük rol oynayacağını söyleyen Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB) Başkanı Hakan Akçam, TEDB olarak bu süreçte aktif rol alacaklarını belirtti. Akçam “Suriye’nin tüm bölgelerini kapsayacak şekilde seçilen, Türkçe bilen üniversite mezunu 5 bin Suriye vatandaşına TEDB tarafından oluşturulacak 20 kişilik akademisyen kadrosunca 30 saatlik emlak-finans-inşaat konularını kapsayan emlak danışmanlığı kursu verilecek. Kurs sonucu sınavda başarılı olan 5 bin Suriye vatandaşı TEDB onaylı emlak danışmanlığı sertifikası alacak” dedi.Eğitimini tamamlayan Suriyeli emlak danışmaları ülkelerine geri dönen vatandaşlarının konut ve dükkân bulmasına yardımcı olacak. Akçam, proje kapsamında yapılması planlanan diğer maddelere ilişkin şunları söyledi: Eş zamanlı olarak, TEDB 81 il temsilcileri aracılığıyla Türkiye’de geçici koruma statüsünde bulunan Suriye vatandaşlarının Suriye’de il-ilçe-belde-köy ikametgâhları tespit edilecek (Türkiye’deki ikamet adresleri Göç İdaresinden temin edilecek).Suriye’de barınmaya ve ticarete uygun olan konutlar ve ticarethaneler, Suriyeli emlakçılar tarafından TEDB genel merkezine raporlanacak. Gelen raporlara göre tadilata ihtiyaç duyulan konutların tadilatı, yeniden imarı gereken konutlarınsa yeniden imarı konusunda gerekli projelendirme yapılarak barınmaya uygun hâle getirilecek. Tadilat ve yeniden inşa sürecine konut sahibi Suriye vatandaşı dâhil edilerek mekânla duygusal bağı güçlendirilecek.ŞAM İLE DENİZ YETKİ ANLAŞMASI İMZALANACAKAKİF BÜLBÜL ANKARA – Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Anadolu Yayıncılar Federasyonunun Anadolu Sohbetleri programında medya temsilcilerinin sorularını cevapladı. Önce Türkiye’nin ulaştırma ve iletişim hizmetlerinde bugün geldiği noktaya ilişkin bilgi veren Bakan Uraloğlu, daha sonra Suriye’nin yeniden inşa ve ihya edilmesi için Bakanlığının üzerinde çalıştığı acil eylem planı üzerinde değerlendirmeler yaptı. Doğu Akdeniz’deki zengin petrol ve karbon kaynaklarını hatırlatan Uraloğlu, iki ülke arasında deniz yetki anlaşması imzalanabileceğini söyledi. Bakan Uraloğlu’nun açıklamasında öne çıkanlar şöyle:YAPTIK, YİNE YAPARIZ5 tane havalimanı var Suriye’de, 2 tane havalimanı daha ön plana çıkmış, son zamanlara kadar da işletilen havalimanları Şam ve Halep. Bir ekip gönderdik. Şam ve Halep havalimanlarında gerekli tespitleri yaptı. Hiçbir radar sistemi yok. Bizim cep telefonlarından takip ettiğimiz hava radar uygulaması var. Asla sağlıklı değil. Tüplü bilgisayar monitörleri var. X ray cihazları, dedektör, doğru dürüst hiçbir şey yok. Pistlerde ciddi eskimeler var. Bir eylem planı ortaya koyduk. İlk etapta Şam Havalimanı’nı ayağa kaldırma ile ilgili Devlet Hava Meydanları İşletmesiyle beraber bir vaziyet alacağız. Sonrasında demir yolları. Türkiye’den çıkıp Şam’a kadar giden demir yollarının parçaları var. Hızlıca tespiti yapıp Şam’a kadar gidilmesini sağlayacağız. Yine aynı şekilde hatırlarsanız bütün bu terör operasyonları olsun, Suriye’deki iç dinamiklerde olsun hem M4 kara yolu hem M5 kara yolu hep konuşuldu. Kara yollarında da durum nedir? Onları da inceliyoruz ama Türkiye’nin operasyon yaptığı bölgeleri zaten biliyoruz ve oralarda da birçok iş yaptık. Haberleşme noktasında Türkiye’nin 20-30 yıl gerisindeler. Birçok yerde normal bir telefon iletişimi yok. Gerekli tespitleri yapacağız, hayata geçirmeye çalışacağız.ÖNCELİKLER VARLimanlarının neredeyse hiç gelişmediğini biliyoruz. Belli yatırımların yapılması için tespitlerimiz ve gayretlerimiz olacak. Tabii bir Deniz Yetki Anlaşması da muhtemel. Doğu Akdeniz’deki çıkarlarımızın korunması ve mavi vatan konusunda günü geldiğinde orada ilgili kurumlarımız vaziyet alacaktır. Ticaret noktasında esasında Suriye’nin bir tarihi var. Onu yeniden canlandırma adına elimizden geleni yapacağız. Böyle bir anlaşma hem Suriye’nin hem de Türkiye’nin etkinlik ve yetkinliğini artıracak. Oradaki petrol ve hidrokarbon arama noktasında uluslararası hukuku da dikkate alarak her türlü yetkiyi 2 ülke olarak paylaşmış oluruz ya da genişletmiş oluruz. Tabii orada öncelikle bir otoritenin kurulması lazım. Memurların maaşlarının verilmesi lazım. Silahlı grupların silah bırakması ile ilgili gündem var, bu kesinlikle gündemde olur ama bugünün gündemi olduğunu söylersek çok doğru olmaz. Ülke olarak paylaşmış oluruz ya da genişletmiş oluruz. Mısır’la konuşuyoruz. Libya’yla yapmışız zaten. Bu kesinlikle gündemde olur ama bugünün gündemi olduğunu söylersek çok doğru olmaz.FİNANSMAN SAĞLANACAK TİKA ve AFAD aracılığıyla olsun, gerekli destekleri sağlayacağız. Desteklerin devamı ile ilgili mutlaka ciddi finansmanların sağlanması gerektiği noktasında bir çalışma da yapacağız. Suriye 5 sene gibi bir sürede toparlanır mı? Hemen toparlanması mümkün değil. 10 sene muhtemelen sürecektir. Niyetimiz, buradaki aciliyeti, öncelikleri doğru tespit edip ona göre dokunmak. Uluslararası camiayı da bu noktada organize etmek. Bütün batı ülkelerinden oralara ziyaret noktasında ciddi girişimler var hatta başlamış durumda. Onların da desteğini, yine Körfez ülkelerinin ciddi şekilde desteğini alarak… Mesela Katar’ın memur maaşlarını karşılayacağı ile ilgili bir bilgi var. Oradaki herkes biraz şunu görmek istiyor ya da ona emin olmak istiyor. ‘Bunlar ülkeyi nasıl yönetecekler?’. Onunla ilgili çok net mesajlar var. Bence bundan sonraki süreç hızlı ilerleyecektir.
