Eğitimde reformlar art arda geldi! Yerli ve millİ eğitim dönemi

0

ZEKERİYA SAY  İSTANBUL Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2024 yılını Türk medyasına değerlendirdi. Çok tartışılan Fulbright Komisyonu’nun asla eğitim politikalarına karışmadığını ancak burs programını sürdürdüğünü belirten Tekin, “Buna rağmen 2. Dünya Savaşı’nda imzalanan bazı anlaşmaların güncellenmesi gerekir. Batı Trakya’da Türk okulları açılmalı. Aksi takdirde Heybelida Ruhban Okulu’nun açılmasını beklenmemeli” dedi. Peygamber Sevdalıları Vakfı’yla imzalanan protokol kapsamında ders verilmediğini belirten Tekin, “Burada Siyer-i Nebi yarışması yapılıyor. Ona da isteyenler katılıyor. Diğer yandan aralarında TEV ve ÇYDD gibi dernek ve vakıflarla da protokollerimiz var” bilgisini paylaştı. İşte Tekin’in açıklamalarından öne çıkanlar… REFORMLAR ART ARDA GELDİ “Göreve başlamamın ardından öncelikle hem eğitim hem de öğretmen arkadaşlarımızı yakından ilgilendiren konularda bir sürü değişiklik yapmıştık. Tabii bizim açımızdan 2024’ün belki en üzerinde konuşulacak birinci konusu Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ydi. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’yle ilgili yaz aylarında öğretmen eğitimlerini yaptık. Ders kitaplarının yazımı ve basımı sistemlerini tamamladık. 1, 5 ve 9’uncu sınıfları itibarıyla eğitim-öğretim yılının başlamasıyla beraber yeni programları da başlatmış olduk. Biz zaten sürecin dinamik olacağını söylemiştik. Müfredat önerilerle revize edilecek süreç içerisinde. Meslek Eğitim Belgesi “Bir diğeri Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi’ydi. Proje okullarıyla beraber mesleki ve teknik eğitimin üzerinde zaten bir hassasiyet vardı ama kurumsal yapımızda bu hassasiyeti pozitife döndürebilecek mevzuat eksiklikleri söz konusuydu. ‘Belli ayrıcalıkları olan, belli alana odaklanmış, sektörle ilişkili mesleki teknik eğitim verecek okullar açalım’ demiştik. Bu proje okulu kapsamına alınan meslek okullarının bir tanesi, eğitimi verecek kişilerle ilgili demiştik ki sektörden 657 kadrosu dışında bu işte uzman olmuş kişiler eğitimi verebilsinler. Programlarıyla ilgili ayrıcalık tanımıştık. Burada müfredatı sektörle yapmayı amaçladık. Bunu sadece meslek liseleri için değil, aynı zamanda güzel sanatlar ve spor liseleri için de tasarlamaya çalıştık. Diğer ayrıcalığı da öğrenci seçmeydi. 10 Ağustos’ta Meslek ve Teknik Eğitim Politika Belgesi yayımlandı. Projenin amir hükümleri çerçevesinde sektörle çok yoğun bir diyalog içerisinde sürekli sektör temsilcileri ile Meslek ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü’müz görüşüyorlar. ‘Bölge okulu’, ‘ihtisaslaşmış okullar’, ‘sektör içi’ ve ‘sektöre entegre okul gibi başlıklarla biraz daha bunu toplumun da kamuoyunun da gündemine ,getirmeye çalışıyoruz. Eğitimin önemli paydaşlarından bir tanesi aileler. Ailelerle ilgili olarak önce EBA’da Velivizyon adlı bir platform oluşturduk. Bu platformun içerisine okul, öğretmen ve aile iş birliğinin hangi çerçevede olması gerektiğine dair bilimsel makaleler, kısa filmler koyduk. Bunlardan bir tanesi, Ailem isimli mini diziydi. 7-8’er dakikalık 27 bölümden oluşan kısa bir diziler bunlar. Veliler için bir de sunum hazırladık. Burada ailelerin sürecin içerisine nasıl dahil olabileceklerini anlattık, örnekler verdik. NORM KADRODA HASSASIZ “Eğitim-öğretim yılı başlamadan bir genelge hazırlıyoruz. Eğitim-öğretim yılıyla ilgili önceliklerimizi anlatıyoruz. Bu yıl da yayımladık. Bir başka konu özellikle benim çok başından beri hassas olduğum norm kadro meselesi. Özellikle illerde değişik sebeplerle norm kadro fazlası öğretmenler oluşuyor ve bunlar ciddi sayıya ulaşmışlardı. Onu nasıl çözeceğimize dair çözüm yolları öneren valileri biraz daha bu konuda sürecin içine dahil eden bir genelge yayımladık ayrıca.
2024’te bizim için bir başka konu daha var. Belki Türkiye’de bundan sonraki süreçte çok konuşulacak konulardan bir tanesi. Öğretmenlik mesleği hakkında kanun ve dolayısıyla Milli Eğitim Akademisi. Kanun biliyorsunuz mayıs ayı itibariyle kamuoyunda tartışılmaya başlandı. Meclis’te görüşmeler yapıldı. 10 Ekim tarihi itibarıyla kanun yasalaştı. Bu kanunda öğretmenlik mesleğine giriş, öğretmen eğitimi, kariyer basamakları ve Milli Eğitim Akademisi’ne ilişkin kanunda düzenlemeler var. Bu kanunun devamı olan kariyer basamaklarıyla ilgili yönetmeliğimiz geçtiğimiz hafta yayımlandı. Onu ben çok önemsiyorum çünkü çok yoğun bir mücadelenin sonucunda çıktı. O yönetmelikle de uzmanlık ve başöğretmenlik kariyer basamaklarında öğretmen arkadaşlarımızın hizmet süresiyle ilgili bir dizi değişiklik yaptık. Milli Eğitim Akademisi “Hatırlayacaksınız kanuna ‘20 yılını doldurmuş ama uzman öğretmenlikle ilgili süreci geç başladığı için veyahut başöğretmen olmak için 10 yıl daha beklemesi gereken öğretmen arkadaşlarımızın o 20 yıllık sürelerini kabul eden ve başöğretmenlik için yeter’ kabul eden bir madde koymuştuk kanuna. Yani geçen sene 20’nci yılını doldurmuş, uzman olmuş, bir 10 yıl daha beklemesi gerekirken bu yıl başöğretmenliğe başvuru hakkı tanımış olduk onlara. O benim için çok önemliydi. Başından beri meslekte 20 yıl doldurmuş bir öğretmenin bir test sınavıyla kariyer basamaklarında ilerlemesini şık bulmuyordum. Onu da kaldırdık, bunun yerine öğretmen arkadaşlarımız meslek gelişimlerini destekleyecek bir hizmet içi eğitim sürecini tamamlayarak kariyer basamaklarındaki hak ettikleri unvanları alsınlar istedik. Bu yıl 20 bin öğretmen ataması yaptık. 24 Kasım’da süreci tamama erdirdik. 2024 KPSS’ye giren öğretmen arkadaşlarımız da bilsinler ki önümüzdeki günlerde bütçe geçti daha kadro dağılımları yapılmadı. Kadro dağılımları yapıldıktan sonra yapacağımız atama miktarına göre şu anda akademi henüz yürürlüğe girmediği için cari mevzuata göre öğretmen istihdamı yapacağız. Kaç kadro bize verilirse onu mevcut şu andaki prosedüre göre atamalarını gerçekleştireceğiz. 2025 yılında öğretmen adayı arkadaşlarımız için bir KPSS sınavı olmayacak. 2025 yılında ÖSYM’yle protokol yapıp Akademi Giriş Sınavı adıyla bir sınavı organize ettik. O da bu yıl ilk defa 13 Temmuz’da gerçekleştirilecek. Akademi Giriş Sınavı sonuçlarına göre atamalarımızı, Milli Eğitim Akademisi’ne giriş sürecini başlatacağız. Akademi’deki eğitimden sonra da öğretmen arkadaşlarımızı istihdam etmiş olacağız. Bu da bu yıl açısından önemli bir adımdı. SANAT VE SPOR OKULLARI “2024’te ilk defa hayata geçirdiğimiz başka bir konu özellikle sanat, spor ve mesleki eğitimle ilgili. Bu konularda çocuklarımızın küçük yaşlarda yeteneklerini keşfedilip o yetenekleri doğrultusunda doğru eğitimleri almasını her ortamda dile getiriyorduk. Bu yıl müzik, spor ve mesleki teknik eğitimle ilgili bu konuda adımlar attık. İlk resmi müzik ilkokulunu, Ankara Güzel Sanatlar ve Müzik Üniversitesi’yle bu projeyi başlattık. Aynı şeyi spor için başlatacağız. Meslek liseleri için de ortaokullar düzeyinde bunu başlattık. Çocuklarımız ortaokuldan itibaren belli yeteneklerine göre, belli mesleklere yönlendirebileceğimiz bir süreç başlattık. VE TIMMS’TE MEYVESİNİ ALDIK “TIMMS, 2024’ün üzerinde konuşulabilecek bizim açımızdan önemli gündem başlıklarından bir tanesi. Onu siz hepiniz zaten takip ettiniz. TIMSS skorları, 4 Aralık’ta açıklandı. Onu hepiniz takip ettiniz o nedenle bir şey söylemeye gerek yok. Yapay zekâ destekli eğitim kapsamında MEBİ uygulamasını hayata geçirdik. Okul formasıyla ilgili yönetmelikte değişikliğe gittik. Orada biraz velilerin ve öğretmenlerimizin bu konudaki şikâyetlerini gündemimize alarak oradaki yanlış anlaşılmaları önleyecek değişiklikleri yaptık. Ortaokul öğrencilerine yeni tasarımlı karneler dağıttık. Yine geçtiğimiz yıl aslında başlattığımız ama 2024 yılında uygulamaya koyduğumuz eğitim-öğretim yılının son haftasını bir anlamda dönem sonu faaliyetlerinin sosyal, sanatsal ve sportif faaliyetlerinin hayata geçirildiği bir sürece dönüştürdük. O da festival havasında geçti.” Okullarda cadılar bayramının ne işi var! Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, değerlendirme toplantısında gazetecilerin sorularını da cevapladı… Yılbaşı kutlaması yasaklandı mı? “Yılbaşı kutlamasıyla ilgili değil de ailelere maddi külfet getirecek şeylere girilmemesi yönünde daha önce yaptığımız değişiklik hatırlatıldı. Daha önce içerisinde cadılar bayramı gibi şeylerin de olduğu mevzuat hatırlatıldı. Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yaptığımız değişiklik belli. Biraz farklı lanse edildi ama yaklaşımımız belli. Mezuniyet törenlerini ve baloları yasaklamadık. Biz mezuniyet programları okullarda yapılsın, 5 yıldızlı oteller gibi ilave bir külfet getirilmesin dedik.” Suriye’ye konusunda neler yapılacak? “Cumhurbaşkanı’mız ve Dışişleri Bakanlığı’mızın bize çizdiği alanda bize verdiği sorumlulukları yerine getireceğiz. Öğretmen eğitimi, program geliştirme, ders kitabı yazma ve benzeri süreçlerde yardımcı olabileceğimizi söyledik. Sonuçta dış politika ile ilgili alınacak kararlara göre biz de üstümüze düşen sorumlulukları yerine getireceğiz. Şimdi sadece altyapı çalışması yapıyoruz. Türkiye’deki Suriyelilerin eğitimini yürüten, takip eden birimlerimiz bu konularla ilgili çalışmalara başladılar.” İBB’nin izinsiz kumanya dağıtımı “Biz her şeyi protokole yazarız. Bu protokole uygun davranmak istiyorsanız buyurun gelin. Aynı şey bu konuda da (yiyecek içecek) geçerli. ‘Gıda dağıtmak istiyoruz’ diyorsa biz ne yapıyoruz? Biz diyoruz ki ‘Eşitlik, adalet, hukuk devleti sınırları içerisinde ne yapmak istiyorsanız protokole yazın’. Ondan sonra götürün ne dağıtacaksanız. Bizim hem hijyen açısından hem gıda güvenliği açısından hem de adalet açısından ilkelerimizi koyalım, gereğini yapın. İşte tam da bu sebepten bu yaşanan olaydan (tarihi geçmiş süt) dolayı bu tür konuların protokolle yapılması, bu protokole aykırı davranılması engellenerek, protokole uygun davranılmasını sağlayarak bunların yapılmasını doğru buluyoruz. ‘İstediğimi dağıtacağım.’ Bu olmaz.” Derneklerle ilgili protokoller “Daha önce de söyledim. Hiçbir yerde hiçbir tanesinin ismini zikretmedim. Dolayısıyla bizim için bir sivil toplum örgütü ya da meslek örgütüyle protokol imzalamamızın yegâne koşulu, ilgili meri mevzuata göre bu kurumun meslek örgütü veya sivil toplum örgütü olarak kabul edilip edilmemesi. Onun dışında niyet okuma, ideolojik yaklaşım. Bir de protokolün içeriğine bakıyoruz. Yani yaptığımız protokol ne tür, hangi kıstaslara göre yürüyecek.” Öğretmen mülakatları tartışmalara “Mülakatla ilgili olarak ne tür tedbirler alacağımıza dair çok geniş çerçeveyi kamuoyuyla paylaştık, mevzuatımızı da buna göre yaptık. Şimdi burada komisyonlar arası adaletsizlik diye tanımlanabilecek bir şey yok. Israrla deniyor ki işte ‘Bin civarında adayın sıralamada yeri değişti’. Biz kul hakkı, adalet, hukuk devleti ilkelerine göre sınav yaptık. 60 bin kişi sınava girdi. İçerisinde bin küsur kişinin sıralaması değişmiş oldu. Bunlar da sıralaması değişmekten kastım; birinci olan kişiyi 20 bininci yapmamışızdır, 160’ıncı kişi, 180’inci olmuş. Zaten mülakata girecek adaya Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının web sayfasındaki kendi öğretmenlik alanının programına ve onun sınıf seviyesine göre ‘sana soru soracağız’dendi. O zaman mülakat niye yaptık biz? Mülakatsız atama yapmış olduk…” Heybeliada Ruhban Okulu ne olacak? “Gerek bu konu, gerekse de Fransız Okulları veya yabancı okullar, bu tartışmaya girerken Avrupa’da, Fransa’da, Almanya’da, Avusturya’da ya da Batı Trakya’da Türk vatandaşlarının temel hak ve hürriyetlere erişim hakkı konusunda hukuk devleti prensibine uygun sonuçlar elde etmek üzere yola çıktık. Uluslararası bütün metinlerde tanınmış temel eğitim hakkından oradaki Türk vatandaşlarını faydalandırmanızı istiyoruz. Biz bunun karşılığında size burada izin verebiliriz. Siz onu tanıyın, biz bunu tanıyalım.” FulbrIght müdahaleleri söz konusu mu? “Eğitimde bir sürü değişiklik yapıyoruz. Fulbright’tan ne de büyükelçilikten herhangi birisi gelip de fikrini beyan etmedi. Belki 2. Dünya Savaşı sonrası yıllarda böyle bir tablo vardı ama şu anda yok. Çok ciddi şeyler yaptık eğitim sistemiyle ilgili. Hiçbirisinde ne Fulbright komisyonu ne başka bir yapı, bize gelip de ‘Şöyle yapacaksınız, böyle yapacaksınız’ demedi. Herhangi bir konuda fikir beyan eden -ki birçok ülkenin büyükelçisiyle de görüştük, konuştuk- olmadı. Zaten böyle bir şey söylemeye hakları da yok, niyetleri de yok. Öyle bir şey de yok yani.”

Leave A Reply

Your email address will not be published.

File not found.