Kadim değerleri kültürel erozyondan koruyacağız

0



İletişim Başkanı Fahrettin Altun, dünyaca ünlü piyanist ve bestekar Fahir Atakoğlu’nun hayatını anlatan ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın destekleriyle hazırlanan “Müzik: Fahir Atakoğlu” belgeselinin Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen tanıtım programına katıldı.Altun, gösterimden önce yaptığı konuşmasına önceki günlerde Bolu Kartalkaya’da yaşanan yangın felaketi nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşların ailelerine başsağlığı dileyerek başladı.Fahir Atakoğlu’nun müzik yaşamına 7 yaşında başladığı kaydeden Altun, Cemal Reşit Rey gibi duayen isimlerden ders alma fırsatı yakalayan Atakoğlu’nun İstanbul Devlet Konservatuarı’nda aldığı eğitimi İngiltere’de perçinlemiş bir sanatçı olduğunu söyledi.Altun, Atakoğlu’nun 17 ayrı ülkede 14 nitelikli albüm yayınladığını, altına imza attığı sayısız dizi, film ve belgesel müziğiyle uluslararası otoritelerce ödüllere layık görülmüş, ustalığı dünyaca kabul edilmiş bir sanat insanı olduğunu ifade etti.Atakoğlu’nun ülkesini dünyanın her yerinde gururlandırdığını kaydeden Altun, “Fahir Bey ile biz, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak 2021 yılında, ’15 Temmuz Destanı’ adlı albüm esnasında çalışma imkanı bulduk. Fahir Bey o önemli ve titiz çalışmada, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yaşandığı ve milletimizin cansiperane bir direnişle FETÖ’cü vatan hainlerine karşı ülkesini savunduğu geceyi müziğin o güçlü diliyle anlattı. 9 senfonik eserden oluşan o albüm, o meşum gecede yaşananları ölümsüzleştiren kayıtlardan biri olarak milletin hafızasındaki yerini aldı. Aynı zamanda sanat tarihimizdeki çok kıymetli, mümtaz eserlerden biri oldu. Atakoğlu gibi bir duayenin, o eşsiz sanatını, milletinin değerlerini ifade etmek için konuşturması ayrıca önemli ve takdire şayan bir durumdur. Kendisine, bu aziz milletin bir mensubu olarak bu anlamda da ayrıca müteşekkir olduğumuzu belirtmek isterim. ” ifadelerini kullandı.Altun, Türkiye coğrafyasında tarih boyunca engin bir hoşgörü kültürünün hakim olduğunu, farklılıkların her zaman zenginlik olarak görüldüğü ve bu anlamda tüm dünya toplumlarına örnek teşkil eden bir coğrafya olduğunu anlattı.”Hoşgörü anlayışımızın, kültürümüzün dünyaya söyleyebilecek çok fazla sözü var.” diyen Altun, “Bu kadim kültürün; hakikat, insanlık, adalet adına, kısacası dünyayı daha iyi, güzel ve yaşanabilir bir yer kılabilmek adına ortaya koyabileceği sayısız değeri ve mesajı var. Bu bağlamda bu medeniyetin, tarihinden gelen birikimiyle vücuda getirdiği değerleri dünyaya anlatabilecek sözcülere, bir anlamda kültür elçilerine, iletişim elçilerine ihtiyacı var. Çok şükür ki bu ihtiyacı karşılayacak; medeniyetimizin, kültürümüzün temsilini layıkıyla ortaya koyabilecek güzide isimler, bu milletin sinesinden her daim çıkmıştır, çıkmaya devam etmektedir. Bu güzide sanatçılarımızın milletin hafızasına hak ettikleri şekilde nakşedilmeleri de, gelecek nesillerden bu minvalde yetişmiş yeni sanatçıların gelmesi için çabalamak da bizlerin görevidir.” şeklinde konuştu.Altun, konuşmasını şöyle sürdürdü:”Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı vizyonundan aldığımız ilhamla hayata geçirdiğimiz Türkiye İletişim Modeli, Türkiye Markası’nın temsil ettiği tüm değerleri, küresel çapta daha yaygın ve daha bilinir hale getirmeyi hedefliyor. Bu doğrultuda gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımızın ana hatlarından birini de elbette uluslararası alanda kültürel ve sanatsal faaliyetlerin icrasına katkıda bulunmak oluşturuyor. Bugün, dünyanın en fazla dizi ve sinema filmi ihraç eden ülkelerinden biri olan Türkiye’nin önce bölgesinde, ardından dünyada temsil ettiği insani değerlerle doğru biçimde tanınmasını arzuluyoruz. Dizi ve sinemanın yanı sıra edebiyatıyla, tiyatrosuyla, mimarisiyle, müziğiyle uluslararası alanda standartları belirleyen, toplumları iyiye, güzele, estetiğe teşvik eden bir Türkiye hayaliyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.””TÜRKİYE MARKASI’NIN, KARA PROPAGANDALARA KARŞI DA DAHA DİRENÇLİ OLACAĞINA İNANIYORUZ”Bu doğrultuda kamu diplomasisinin önemine her zaman vurgu yaptıklarının altını çizen Altun, “Kültürel ve sanatsal anlamda doğru köprüleri kurduğumuz, sağlıklı bir etkileşim ortamı ve iletişim eko sistemi tesis ettiğimiz toplumlar nezdinde Türkiye Markası’nın, kara propagandalara karşı da daha dirençli olacağına inanıyoruz.” dedi.Altun, Türkiye’yi uluslararası alanda temsil eden her sanatçının birer iletişim elçisi ve “vatandaş diplomat” olduklarını belirterek, sanatçıların elde ettikleri sanatsal başarılarla Türkiye’nin marka değerini dünyanın her köşesinde daha da yükseğe çıkardıklarını dile getirdi.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye Türkiye’den büyüktür.” sözünü anımsatan Altun, “Bu anlayış, tarih boyunca adaletin savunucusu olmuş, mazluma kol kanat germiş, çok kültürlülüğü esas almış bir milletin, belirli sınırların içine hapsedilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade eder. Yıllarca kendi içinde maruz bırakıldığı kısır tartışmalardan, yenilikçi ve devrimci yaklaşımlarla büyük ölçüde kurtulan Türkiye’nin, dost ülke ve toplumlarla pozitif manada etkileşimi artırması bir zorunluluktur. Hele ki iletişim teknolojilerinin bu denli geliştiği, kültürel geçişkenliğin bu denli arttığı bir çağda içine kapanmış, yalıtılmış, bölgesine ve dünyaya bigane kalmış bir Türkiye kabul edilemez.” değerlendirmelerinde bulundu.- “SANATÇILARIMIZIN BU GÜCÜYLE BİZ BU HEDEFİ BAŞARABİLİRİZ”Altun, Türkiye’nin öz değerlerine bağlı ancak yenilikçi yaklaşımlara da sonuna kadar açık, her şartta ve durumda değer üretmeyi önceleyen başat bir ülke olarak var olacağını vurgulayarak, “Türkiye, önce kadim değerlerini uluslararası alandaki kültürel erozyondan koruyacak, ardından kültürel üretim anlamında kuraklık yaşayan dünyaya yeni bir soluk getirecektir. Bunu başarabilecek güce de, birikime de, kararlılığa da sahip olduğumuz apaçık ortadadır. Hiç kuşkusuz bu güç her şeyden önce sanatçılarımızda vardır, sanatçılarımızın bu gücüyle biz bu hedefi başarabiliriz.” ifadelerini kullandı.Fahir Atakoğlu’nun, eserlerini üretirken geçtiği yolları ve ortaya koyduğu sanat vizyonunun belgeselle kayda geçmesinin önemli olduğuna inandığını belirterek, bu önemli esere destek olmaya çalıştıklarını aktardı.Altun, konuşmasını Türkiye’ye kattığı değerler dolayısıyla Atakoğlu’na teşekkür ederek sonlandırdı.- ATAKOĞLU’NDAN ALTUN’A ANLAMLI HEDİYEProgramda bir konuşma yapan Atakoğlu, günün anısına Altun’a 15 Temmuz için yazdığı Şeref ve Ağıt adlı eserinin notalarının yer aldığı bir tablo takdim etti.Programa, Altun’un yanı sıra AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz ile sanatçılar Hülya Koçyiğit, Sema Keçik, Fadik Sevin Atasoy, Emel Göksu, Toprak Sergen’in de aralarında bulunduğu birçok sanatçı, sivil toplum temsilcisi, gazeteci ve sanatsever katıldı.Altun, belgeseli Atakoğlu ve katılımcılar ile birlikte izledi. Belgesel gösterimi öncesinde Fahir Atakoğlu ve orkestrası, 15 Temmuz anısına düzenlenen bestelerin de yer aldığı bazı eserlerden oluşan bir performans sahneledi.Ünlü isimler “Müzik: Fahir Atakoğlu” belgeselinin özel gösteriminde buluştu

Leave A Reply

Your email address will not be published.

File not found.