Abartılmış hayvan sevgisi: ‘Tetiklenmiş merhamet sapması’

0

Psikiyatr Dr. Mustafa Merter hızla artan hayvan sevgisinin ardında, insanların aile kurma ve çocuk sahibi olma gibi doğal ve fıtri sorumluluklardan kaçarak daha az sorumluluk gerektiren bir sevgiye yönlendirilmeleri olduğunu belirtiyor. Son yıllarda evcil hayvanlara yönelik sevgi ve ilginin, sıradan bir ilgi olmaktan çıkarak abartılı bir hal aldığı gözlemleniyor. Özellikle medyanın çocuk yerine hayvanlara yönlendirmesi, çocuk yerine hayvanların “evlat” edinilmesi, tamamen aile yapısına vurulan darbelerden biri. Psikiyatr Dr. Mustafa Merter, bu durumun “tetiklenmiş merhamet sapması” olarak adlandırılabileceğini ve planlı bir sosyal mühendislik projesinin sonucu olabileceğini dile getiriyor. Veteriner kliniklerinde kedi ve köpeklere çocuk muamelesi yapılması, insan hastanelerinde bulunan gelişmiş tıbbi cihazların veteriner kliniklerinde de bulunması, sokak hayvanlarının sayısının kontrolsüz bir şekilde artması ve insanların onlara olan sevgisinin bazen mantık sınırlarını aşması, bu durumun en belirgin göstergeleri arasında. Dr. Merter, bu “üstel hızla artan” hayvan sevgisinin ardında, insanların aile kurma ve çocuk sahibi olma gibi doğal ve fıtri sorumluluklardan kaçarak daha az sorumluluk gerektiren bir sevgiye yönlendirilmeleri olduğunu belirtiyor. “Genç hanımefendilerde özellikle fıtrattan gelen bir çocuk sevgisi vardır. Fıtrattan gelen o sevginin tahakkuk etmesi, gerçekleşmesi için evlenmek çocuk sahibi olmak demektir. İşte bu bir kaydırılmış merhamet projesidir.” diyen Merter, bu durumun “aile kurumunu ifsat etme projesinin” bir parçası olduğunu vurguluyor. Milyarlarca dolar hayvanlara, açlık çeken çocuklara ise yetersiz kaynak Dr. Merter, bu durumun ekonomik boyutuna da dikkat çekerek, evcil hayvanlar için harcanan paranın dünya genelinde çok büyük rakamlara ulaştığını belirtiyor. “İnsanlar senede 260 milyar doları, hayvan maması ve hayvan oyuncağı için harcıyorlar. Amerika’daki bütçe 100 milyar dolar. Bu 100 milyar doların dörtte biriyle 25 milyar dolarla dünyadaki özellikle çocukların açlığının önüne geçilir.” diyen Merter, bu durumun kaynakların adaletsiz dağılımının bir göstergesi olduğunu ifade ediyor. “İmdat devri bitti, karşı tedbirler üretmeliyiz” Dr. Merter, bu durumun tehlikeli bir gidişat olduğunu ve artık “imdat” demek yerine, bu projelerin farkında olarak karşı tedbirler üretilmesi gerektiğini belirtiyor. “Bundan sonra cephe analizlerini ciddi bir şekilde yapıp karşı tedbirler üretmemiz lazım. Bir milli kurtuluş projesi hazırlanmalı, çünkü insanlığı yok etmek istiyorlar.” diyen Merter, halkın ve sivil toplum kuruluşlarının bu tehlikeyi anlaması ve yöneticilere baskı yapması gerektiğini belirtiyor. Kaynak Baran Dergisi

Leave A Reply

Your email address will not be published.

File not found.