İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Majd Tahteravançi’den CNN TÜRK’e önemli açıklamalar… – Son Dakika Dünya Haberleri

0

KAYNAKCNN TÜRKSuriye’de 61 yıllık Baas rejimi sona erdi. Ülkedeki geçiş sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? İran’ın Esad’a verdiği destek, Suriye-İran ilişkilerinin geleceğini etkiler mi?”SURİYE HALKI GELECEĞİNE KARAR VERMELİ”- Biz o dönemde Suriye’de o dönemki devletinin daveti üzerine orada ve müsteşarlık seviyesinde bulunuyorduk. O zaman terörizmle mücadele ve DEAŞ ile mücadele için orada bulunuyorduk. Ve şimdi herkes görüyor DEAŞ’ın Suriye’de ve Irak’taki yaptığı vahşi eylemlerden sonra ne kadar etkiliydi bizim orada bulunmamız. Şimdi Suriye’de yeni bir hükümet işbaşındadır ve Suriye halkının kendi geleceğine karar vermesinden yanayız. Orada nasıl bir hükümet istiyorlarsa aynı şekilde Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı duyulması gerektiğine inanıyoruz. Ve diğer ülkelerin orada müdahale etmemesi gerektiğine. Orada Suriye halkı yapacağı bir seçimde nasıl bir hükümet istiyor? Onun kendileri karar vermeleri gerekiyor. Suriye halkı nasıl bir karar verirse versin, bizim tarafımızdan saygı duyulacaktır.İRAN, YENİ YÖNETİMLE GÖRÜŞECEK Mİ?Peki yeni yönetimle hiç temasa geçtiniz mi, bir görüşme planlıyor musunuz?- Direk bir temasımız olmadı ama Suriye’deki yeni hükümet bizim bakış açımızdan ve düşüncelerimizden haberdardır. Ve uygun zamanda direk bir temas da kurabiliriz.İRAN BÖLGEDE GÜÇ KAYBETTİ Mİ?İran’ın bölgede güç kaybettiğine dair yorumlar var. Siz ne dersiniz?- İran’ın gücünün zayıflaması doğru değildir ve İran’ın oradaki savunma gücü İran’ın sözünün geçerliliği bölgede ve aynı şekilde İran’ın gücünün nedeni bellidir. Biz bu değerlendirmeyi doğru görmüyoruz. Bölgenin son 100 yıl içerisinde Batı Asya’nın gördüğü olaylar, Batı Asya’da olan olaylara aşina olan kişiler şunu bilirler ki bir tane bir iniş çıkışta veya bir olayla konuyu değerlendirmek doğru değildir.ESAD SONRASI İLİŞKİLER NASIL OLACAK?İran basınında Suriye’de Beşar Esad rejimin düşmesinden sonra Türkiye’ye yönelik suçlayıcı haber ve yorumlara yer verildiğini görüyoruz. Bu eleştiriler İran’ın resmi görüşünü yansıtıyor mu?- İran’ın Türkiye’ye, dost ve kardeş ülke Türkiye’ye bakış açısı tamamıyla belirli ve herkesçe bilinen bir şeydir. İran-Türkiye’nin çok uzun geçmişe dayalı ilişkileri vardır. Tarihi, kültürel, medeniyet açısından, ekonomik açısından. Türkiye ve İran her alanda dostane, samimi ve yakın ilişkiye sahiptir. Ve herhangi bir olayın bu derin ilişkilere etkisinin olması mümkün değil. İran ve Türkiye halklarının ilişkileri o kadar derin ve o kadar güçlüdür ki böyle bir olaylarla herhangi bir şekilde sarsılması mümkün değildir. Tabi toplumda çok seslilik, İran toplumunda da çok seslilikten dolayı bazı basın organları ve gayri resmi organlar, devlet dışında gayri resmi organlar fikirlerini beyan ediyorlar ama bunlar İran’ın resmi düşünceleri değildir. Aynı şekilde biz burada basında da İran hükümetine karşı bazı eleştirilere şahit oluyoruz. Demin aslında benim söylemek istediğim, İran’da da yine basının hükümete eleştirilerine şahidiz. Aynı şekilde Türkiye’de de yine hükümetten eleştiriler söz konusu olabiliyor. Ama iki ülke ilişkileri o kadar güçlüdür ki aynı şekilde makamlarının kararları doğrultusunda, resmi makamlarının kararları doğrultusunda ilişkilerin en iyi şekilde ilerletmesinden yanadır. TAHRAN ANKARA’YA NE MESAJ VERDİ?Ankara’da temaslarınız olacak. Özellikle Suriye konusunda Türk yetkililere hangi mesajları vereceksiniz?- Bizim mesajımız dostluk mesajıdır ve biz ve Türkiye sadece ikili alanda değil, bütün diğer alanlarda ekonomi, kültürel, siyasi ve diğer alanlarda ilişkilerimizi geliştirmekten yanarız. İran ve Türkiye bölgenin iki tane büyük ülkesi olarak çeşitli alanlarda ve çeşitli düzeylerde işbirliklerini devam etmeleri ve bu doğrultuda beraber çalışmaya her zaman hazır olduğunu belirtiriz.Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın komşularla iyi ilişkiler politikası ve bu bağlamda Türkiye’yle dostluğun geliştirilmesine yönelik anlayışı doğrultusunda önümüzdeki dönemde Türkiye-İran ilişkilerinin seyrinde ne gibi değişiklikler bekleyebiliriz?”EKONOMİ ALANINDA İYİ İŞLER YAPABİLİRİZ”- Hangi alanlarda daha fazla aktif olabiliriz, daha fazla faaliyet gösterebiliriz, daha fazla ilişkilerimizi geliştirebiliriz? Ekonomi bunların en başında geliyor ve biz şuna inanıyoruz ki iki komşu ülke bu alanda çok iyi işler yapabilirler. bakanlarının ziyaretleri, çeşitli alanlarda ilişkilerimizin gelişmesine yardımcı olabilir. Umarız yakın bir zamanda Sayın Erdoğan İran’da ziyarette bulunurlar. Üst düzey bir istişarelerle ilişkilerini değerlendirmeleri ve nasıl birbirlerine yarar sağlamaları ve nasıl yeni ilişki imkanlarını kurmaları ve geliştirmeleri konusunda görüşmeler yapıyorlar.İran’da PKK uzantısı gruplar olduğu yönünde bilgiler ve değerlendirmeler var. İran topraklarında PKK bağlantılı gruplar var mı? Bu gruplarla mücadele konusunda hangi adımları atıyorsunuz?”PKK’NIN VARLIĞINI KABUL ETMİYORUZ”- Her şeyden önce şunu söylemem gerekiyor. Türkiye’nin güvenliği, İran’ın güvenliğidir. Biz hiçbir şekilde Türkiye’nin güvenliğine herhangi bir halel gelmesine istemeyiz, izin vermeyiz. Bu doğrultuda da bayağı çaba harcıyoruz ki böyle bir halel gelmesin Türkiye’nin güvenliğine. Çeşitli alanlarda güvenlik birimlerimiz, çeşitli alanlarda birbirleriyle görüşmelerine devam ediyorlar düzenli bir şekilde. Ve gerekli olan konuları gündeme getirip gerekli kararlar veriyorlar. Biz kesinlikle PKK veya onun bağlantısı olan grupların İran’da varlığını kabul etmiyoruz ve bunu reddediyoruz. Bu doğrultuda Türkiye’deki dostlarımız da bizim bu bakış açımızdan haberdarlar ve bu dediklerimizden biliyorlar, haberleri vardır. Bir ülke olarak son 45-46 yıl içerisinde terörizmle mücadelede çok büyük zararlar görmüştür. Ve bu doğrultuda mücadele ederek şehitler, çok sayıda şehit vermiştir. Terörizmin komşu ülkemize zarar vermesini kabul etmemiz mümkün değildir.İran, Türkiye için doğalgazda önemli bir tedarikçi. Ancak enerji zengini İran’da doğalgaz kıtlığı yaşandığı hatta ithal etme seçeneğinin konuşulduğu medyaya yansıdı. Nedir son durum ve bu Türkiye ile mevcut anlaşmaları etkiler mi?- Türkiye’yle 25 yıllık gaz ihracatı anlaşmamız vardır ki bunun artık sonuna gelmişiz ve şu an bu anlaşmayı yenilemek için müzakereler devam ediyor. Türkiye’ye ve herhangi bir ülkeye bir taahhüdümüz varsa onu yerine getiriyoruz. Belki bazen bazı teknik nedenlerden dolayı gaz ihracatında kesintiler olabilir ama biz her zaman verdiğimiz taahhütleri yerine getirmekten yanayız ve aynı şekilde doğal gaz ihracı ile ilgili Türkiye’deki dostlarımızla ilgili yeni bir anlaşmaya varmaktan yanayız.Türkiye ve Irak, Kalkınma Yolu Projesi için hazırlıklarını sürdürüyor. Tüm ülkeler arasındaki bağlantısallığı artıracak bir diğer proje Zengezur hattı. Bu projelere dahil olmayı düşünüyor musunuz? bu konu hakkında Ankara ve Bağdat ile görüşüyor musunuz?- Biz şuna inanıyoruz bölgeler özellikle komşumuz olan bölgeler bağlantı yollarının çeşitlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bağlantı yollarını çeşitlendirerek daha çok birbirimize yarar sağlayabiliriz Ama aynı anda da çok önemli bir noktaya da vurguda bulunuyoruz herhangi bir bağlantı yolu söz konusu olduğunda bölgede herhangi bir jeopolitik değişikliğe neden olmamalı bölge ülkelerinin hakimiyetine de saygı duyulması gerekiyor.20 Ocak’ta ikinci kez Amerikan Başkanlık koltuğuna oturan Donald Trump’ın Beyaz Saray’da ilk ağırlayacağı lider İsrail Başbakanı Netanyahu olacak. İsrail medyası Trump ve Netanyahu’nun İran’a ortak askeri operasyon seçeneğini ele alabileceği yazıldı. Bu senaryoları nasıl karşılıyorsunuz, ABD ile yeni dönemde ilişkilerden beklentiniz nedir?İRAN’DAN ABD-İSRAİL’E OPERASYON YANITI- Bu konuda Netanyahu, Orta Doğu’da ve Batı Asya’da karışıklık yaratmak istiyor. Bu konuda hiç kimsenin şüphesi yoktur. Bir hükümet ki son bir buçuk yıl içerisinde görülmemiş ve çok fazla cinayetler işleyerek, Filistin halkına, Gazze halkına, Lübnan halkına cinayetle işlemiştir. Diğerlerin de ayağını bu konuya çekmesi herhangi bir şekilde tuhaf karşılanmamalıdır. Yani Netanyahu, ABD’nin parasal desteğiyle Batı Asya’da savaş ve kargaşa yaratmak için herhangi bir kendinde beis görmüyor bunu yapmak için hazır olduğunu da düşünüyorum. Ama İran’a karşı herhangi bir askeri operasyon düşüncesi içindeyse eğer, hatta düşünmeden önce bile bu planı, onun sonuçlarını ve getirilerini de düşünmesi gerekiyor. Onlar İran’ın savunma kapasitesine aşinalar ve biliyorlar ki her türlü maceraya giriştikleri zaman cevap alacaklardır.Gazze ve Lübnan’da ateşkes devam ediyor ama ABD ve İsrail’in bu konuda atması olası adımlar endişe yaratıyor. Özellikle de Trump’ın Gazze konusundaki açıklamaları. Nedir öngörünüz ve kırmızı çizgileriniz?- Bazı yeni maceralara girmek için eğer çabalar varsa buna karşı konulması gerekiyor ve Gazze’de ateşkesin devam etmesi gerekiyor. Lübnan’da da şimdi ateşkesi vardır ama defalarca bunu ateşkesin bozulduğuna şahit oluyoruz. Hala da Lübnan’ın güneyi bir bölümleri işgal altındadır ve uluslararası toplumun hem Gazze’de hem Lübnan’da ateşkesin devam etmesi ve İsrail’in herhangi bir şekilde maceraya girişmesine karşı durması gerekiyor.İSRAİL HİZBULLAH’A ZARAR VERDİ Mİ?7 Ekim’de başlayan gelişmeler neticesinde İsrail’in Hizbullah’a ciddi biçimde zarar verdiği iddia ediliyor. Direniş aksı kırıldı mı?- Bu ki İsrail’in Gazze’de ve Lübnan’da cinayetler işlediği ve direniş güçlerine darbe vurduğu bir gerçektir. Ama acaba direniş ekseni zayıfladı mı? Bu doğru değildir. Önce bakmamız lazım. Aslında direnişin merkezi veya üstü neresidir? Filistin’de halkın düşüncesi ve psikolojisidir. Lübnan’da da Lübnan halkının işgale karşı bakış açısı ve duruşudur. O yüzden direnişin zayıfladığını söylememiz bu doğru değildir. Ve herhangi bir darbe ile de bu psikoloji ve halkın bakış açısının zayıflaması söz konusu değildir. İşgal devam ettiği sürece direniş de devam eder.

Leave A Reply

Your email address will not be published.

File not found.