CHP’li Tanju Özcan tutuklu itfaiye personeline şeref belgesi verdi yargıyı tehdit etti
Hayatını kaybedenlerin yakınlarının acısı hala tazeyken soruşturma kapsamında tutuklanan belediye çalışanlarına destek vermeyi bahane olarak kullanan CHP’li Özcan, belediye çalışanları ve mahalle muhtarları İtfaiye Müdürlüğü’nde toplandı.BAĞIMSIZ YARGIYI TEHDİT ETTİYangın öncesi verdiği yangın yeterlilik belgesi ve oteli denetleyip tespit ettiği eksikleri yargıya ve İl Özel İdaresi’ne ihbar etmeyerek görevini ihmal eden CHP’li Bolu Belediye Başkanı yine bağımsız yargıyı hedef aldı. Özcan, “Öyle bir şey oldu ki biz devletin yetkili kurumlarının itfaiyecilere ertesi gün teşekkür edeceğini düşünürken gerçek sorumluları korumak için birileri itfaiyeci arkadaşlarımızı içeriye attı. Yangını söndürmek için kendi hayatını ortaya koyan, yanma tehlikesiyle karşılaşan iki itfaiyecimiz ve başkan yardımcımız içeride, gerçek sorumlular dışarıda ve korunuyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bunun ne hukuk sisteminde yeri var, ne adalet anlayışımızda yeri var, ne de vicdan anlayışımızda, ahiret inancımızda yeri var. At sen suçlu olmayan garibanı içeri, gerçek suçlular, gerçek sorumlular dışarıda olsun. Bunu ne kul kabul eder ne Allah kabul eder. O yüzden bu soruşturmayı yürütenlerin vicdanına sesleniyorum. Bir an önce itfaiyeci kardeşlerimizi bırakın” ifadeleriyle yargıyı tehdit etti.Özcan konuşmasının ardından soruşturma kapsamında tutuklanan Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener’in eşi Gülten Gülener, İtfaiye Müdürü Kenan Çoban’ın eşi Yasemin Coşkun ve itfaiye personeli İrfan Acar’ın eşi Tuğba Acar ve itfaiye personeline hizmet şeref belgesi verdi.”TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERENLERE KİMSE AYAR VEREMEZ”Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 30 Ocak 2025’te Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni’nde yaptığı açıklamada, kimsenin hukuktan üstün olmadığını ifade etmişti. Başkan Erdoğan, “Türk milleti için karar verenlere kimse ayar veremez.” dedi. Geçmişte mahkemelerin ve yüksek yargı organlarının bazı kararlarını kendilerinin de eleştirdiğini anımsatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:”Rezervlerimizi ifade ettik. Doğru bulmadığımız yönlerini kamuoyumuzla açıkça paylaştık. Hatta şahsımıza ve partimize yönelik aleni hukuksuzluklar karşısında bile mücadelemizi yine hukuk zemininde verdik. Yargıya parmak sallama, yargıyı itibarsız hale getirme, görevini yapan hukuk insanlarını tehdit etme yoluna asla gitmedik. Bugün de aynı tavrımızı muhafaza ediyoruz. Hepimiz yargının görevini layıkıyla, hakkaniyetle, uygun şekilde yerine getirebilmesi için gereken desteği vermekle mükellefiz. Yargıya intikal etmiş süreçlerin siyasi malzeme haline getirilmesi, hakim ve savcılarımızın baskı altına alınması, bilhassa ailesi ve çocukları üzerinden hedefe konulması, sorumsuzluğun daniskasıdır. Türk yargısı sadece ve sadece Türk milleti adına karar verir. Türk milleti adına karar verenlere ise kimse ayar veremez.”