Kırmızı etteki fahiş fiyatlara neşter! Bakan Yumaklı duyurdu: Devlet harekete geçti
“SÜTTE ÜRETİCİ ZARAR GÖRMESİN”
Süt noktasında prensiplerinin hiçbir zaman üreticinin zarar etmemesi üzerine kurulu olduğunun altını çizen Bakan Yumaklı, kendilerinin ombudsman gibi duracağını ve üreticinin zarar etmeyeceği bir sistematiğin olmadı gerektiğini söyledi.
“Çünkü sütü sadece süt olarak görmüyoruz” diyen Bakan Yumaklı, “Aynı zamanda et üretimiyle alakalı da çok büyük bir etkisi var. Sütten memnun kalınmadığında sektörden çıkılıyor. Sektörden çıkıldığında kısa bir süre sonra katlamalı olarak problem geri dönmüş oluyor. Dolayısıyla bizim birincil amacımız, üreticinin zarar etmemiş olması. Bu konuda işte Ulusal Süt Çalıştayı’nda üreticiler, sanayiciler ve akademisyenler çalıştı. Burada herkesin uzlaşması gerekiyor. Nedir mesela? Bir işletme bir işletmede 150 baş hayvan olmasıyla 450 baş hayvan olmasının arasında inanılmaz bir maliyet farkı var. Hatta bin 450 adet hayvanın varsa senin birim başına düşen maliyetin daha da düşer. Artı hayvan başına alınan süt miktarı mesela. 25 kilo alıyorsan başka bir şey, 45 kilo alıyorsan başka bir şey. Biz istiyoruz ki burada herkes konuşsun. Bu kısmın çalıştayda çözüleceğini düşünüyoruz” açıklamasını yaptı.
“DENETİMLER SIKLAŞTIRILDI”
Gıda enflasyonuna da değinen Bakan Yumaklı, “Ticaret Bakanlığı ile ortaklaşa çalışıyoruz. Maliyetin üzerine makul kâra hiç kimse bir şey söylemiyor. Önemli olan maliyeti doğru hesapla, üzerine makul kar koymak. Bu sektörden sektöre değişir. Ancak şunu bizim kabul etmemiz lazım. Gelecekte olacağını varsaydığın ya da gönlün öyle istediği için “yüzde yirmi de ben şu payını koyuyorum” deyip o fiyattan insanlara sattığın andan itibaren başka bir problem oluşuyor. Ya da işte üretici üretti, tüccar aldı, tüccar da malın fiyatı fiyatlansın diye piyasaya azar azar veriyor. Bu da bir problem. Bunları yakaladığımız anda gerekeni yapıyoruz. İster bizim tarafımızda olsun, ister Ticaret Bakanlığı tarafında olsun. Bu konuda denetimlerimizi sıklaştırdık” değerlendirmesinde bulundu.
“TÜRKİYE TOHUMCU BİR ÜLKE”
Geçen sene devletin yaklaşık tarım sektörüne 64 milyar liralık kaynak aktardığını dile getiren Bakan Yumaklı, önümüzdeki sene aktarılacak rakam 91,5 milyar olacağını kaydetti.
Bu kaynakların doğru yerlere gitmesi gerektiğini işaret eden Yumaklı, “25-30 sene sonranın taşlarını şimdiden döşememiz gerekir. İklim değişikliği hayatın her anını etkileyecek ama tarımı daha çok etkileyecek. Tarım demek, gıda demek, gıda güvenliği demek. Hem mevcudu korumanız gerekir hem artırmanız gerekir. Hatta bunu da planlı bir şekilde yapmanız gerekir. Tohum tartışmasının da artık gündemden çıkması lazım. Yüzde 90’ı yerli olan binin üzerinde firmamız var. Bunlar Ar-Ge yapıyorlar. Bunlar dünyaya tohum satmaya başladı. Acaba dünya bize tohum vermezse aç kalır mıyız? Hiçbir şey olmaz. Hiçbir endişemiz yok. Bizim girişimcilerimiz inanılmaz. Kurumlarımız öyle. Mesela TİGEM var. TAGEM üretiyor. Bir ürün geliştiriyor. Onu sahada görmek lazım değil mi? TAGEM çalışmalarını yaptıktan sonra bunu TİGEM yapıyor. TİGEM o büyük alanlarda bunların deneme üretimlerini yaptıktan sonra iyi sonuç aldıysa bunları çoğaltıyor ve piyasaya veriyor. Çiftçilerimize veriyor. Sıfırdan başlasak bile TİGEM yeniden hayatı başlatabilecek donanıma sahip. TİGEM’in dışında da bir de özel sektör var. Antalya’da bir firmamız mesela. 6 sene sonra üretime girecek olan ürünü bugünden çalışıyorlar ve o 6 seneyi bir metot değişikliğiyle 2 seneye kadar indirmişler. Sebzenin yüzde 90’ının tohumunu üretiyoruz. Sadece kışlık sebzelerin yüzde 10’u kaldı. Global dünyada artık sen sadece satacaksın, hiç almayacaksın diye bir şey yok. Rekabet çok sert yani. Türkiye, artık her yerde tohumcu ülke olarak kabul ediliyor. Rekabetçi bir yapımız var” ifadelerine yer verdi.
“TÜKETİCİYİ KORUMA AMAÇLI YAPILIR”
Türkiye’de bir stratejik, bir de algıda stratejik ürünlerin olduğunu belirten Bakan Yumaklı, “İşte patates, soğan, şeker, yağ gibi. Stokumuz yeterli diyoruz ama adamın bir tanesi bir laf ediyor herkes o ürünün talebini artırıyor. Bizim ihracatı engellemek gibi bir derdimiz yok. İçeriye dönüp şunu söylüyoruz. “Lütfen olması gerekenin üzerinde bir fiyatlama davranışı göstermeyin.” Ticaret Bakanımız Ömer Bolat sürekli söylüyor. Gerekli olduğunda tüketiciyi de koruma amaçlı yapılır” açıklamalarında bulundu.