Türkiye ile ilaç devi arasında önemli işbirliği
Şirketten yapılan açıklamaya göre, AstraZeneca Türkiye’nin onkoloji ve hematoloji klinik çalışmaları için fizibilite sürecinden başlayacak stratejik ortaklık ile klinik çalışma sayısının artırılması ve daha fazla hastaya ulaşılması hedefleniyor.İşbirliği kapsamında ayrıca hastane çalışma ekibi ve saha koordinatörlerinin eğitimi ile kaliteli veri oluşturulması amaçlanıyor. Bunların yanı sıra hastanedeki klinik çalışmaların başlama süreçlerinin hızlanması ve klinik araştırmalara dair iş süreçlerinde iyileşme ve kolaylık sağlanması planlanıyor.AstraZeneca Türkiye tarafından, Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bugüne kadar 9’u onkoloji, 1’i hematoloji olmak üzere toplam 10 klinik çalışma gerçekleştirildi.2016’dan bu yılın kasım ayına kadar hastanede gerçekleştirilen 10 klinik çalışmada 5 farklı sorumlu araştırmacı görev yaptı. Bu süre zarfında üç farklı onkolojik ve bir hematolojik hastalık için 74 hasta taraması yapıldı ve 31 hasta klinik araştırma tedavilerine dahil edildi.2024’te ise 5 yeni onkoloji çalışmasının daha başlatılması planlanıyor. Başlatılacak bu araştırmalar ile AstraZeneca Türkiye’nin hastanede yürüteceği onkoloji ve hematoloji klinik çalışma sayısı 15 olacak. Ayrıca AstraZeneca Türkiye, iki Faz1b onkoloji çalışmasını da yine bu kurumda yürütüyor.”HASTALARIN HAYATLARINDA FARK YARATACAK ÇALIŞMALARIMIZA ARALIKSIZ DEVAM EDECEĞİZ”Açıklamada görüşlerine yer verilen AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı Serkan Barış, 2020’de yaklaşık 10 milyon kişinin ölümüne ve neredeyse her 6 ölümden birine neden olan kanserin küresel çapta başlıca ölüm nedenlerinden biri olduğuna dikkati çekti.2020’de dünya genelinde 18,1 milyon kanser vakasının görüldüğünün tahmin edildiğini aktan Barış, “Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen kanser ile mücadelede başarı için klinik çalışmalarda işbirlikleri yapmak gerekiyor. Bu nedenle bu yöndeki çalışmalara büyük önem veriyoruz. Türkiye’de en fazla sayıda klinik araştırma yürüten firmalar arasındayız. Hedefimiz bu konuda ilk sırada olmak ve klinik araştırmalarda ülkemizin bölgede lider konuma gelmesini sağlamak.” ifadelerini kullandı.Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD) verilerine göre, 2021’de klinik araştırmalara yatırımlarının 147 milyon TL iken 2022’de bu rakamın yüzde 90 artışla yaklaşık 280 milyon TL’ye yükseldiğini bildiren Barış, şöyle devam etti:”Sektörümüz genelinde artış ise yüzde 36 oldu. 2022 yılında klinik araştırmalarımızdaki artış da yüzde 81 olurken Türkiye’de sektör genelinde yüzde 60’lık bir büyüme gerçekleşti. Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile yaptığımız bu işbirliği sayesinde klinik çalışmalarımızı daha da artırma fırsatını bularak kanser hastalarının umut verici yeni tedavilere erişimlerinin yeni yollarını keşfetme yolculuğumuza devam edeceğiz. Hastaların hayatlarında anlamlı farklar yaratacak çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz.””TÜRKİYE VE ÇEVRE ÜLKELERDEN GELEN HASTALARA UMUT IŞIĞI OLUYORUZ”Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Klinik Araştırmalar Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Fevzi Altuntaş da Türkiye’nin kanser, hematolojik kanserler ve kemik iliği nakli tedavi uygulamaları bakımından dünyanın en gelişmiş ülkeleri ile yarışır düzeyde olduğunu vurguladı.Türkiye kemik iliği naklinde hem sayısal hem de niteliksel olarak Avrupa Birliği ülkeleri ortalamasının üzerinde olduğunu belirten Altuntaş, kanıta dayalı uygulamalar ışığında her türlü kanser ilacına ulaşmanın mümkün olduğunu ifade etti. Altuntaş, klinik araştırma düzeyindeki tedavilere erişim için de yoğun bir gayretin devam ettiğini vurguladı. Altuntaş, Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin akademik kapsamlı kanser merkezi olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:”Merkez yalnızca nitelikli sağlık hizmeti sunmakla kalmayıp aynı zamanda ülkemizin önemli kanser araştırma merkezlerinden biridir. Bu merkez sadece yurt içine değil, yurt dışına da eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermektedir. Hastane Türkiye ve çevre ülkelerden gelen hastalara umut ışığı olmaktadır. Günümüzde, kanser hastalarının yüzde 50’sinden fazlası standart yöntemlerle tedavi edilebilir durumdadır. Bununla birlikte, standart tedaviye cevap vermeyen hastalara yeni alternatif tedaviler sunmak çok önemlidir. Klinik araştırma merkezi ile bu kanser hastalarının yeni tedavilere erişilebilirliği sağlanmaktadır. Böylece birçok yeni kanser tedavisine dünya ile eş zamanlı ulaşmak mümkün olmaktadır.”