ABD’nin S-400 tutumu çok aptalca
KAYNAKCNN TÜRK ENVER KAPTANOĞLU: Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, iki ülke arasındaki 7’nci stratejik mekanizma toplantıları için geçtiğimiz hafta Washington’daydı. Bu toplantılara ilişkin değerlendirmelerinizi bize aktarır mısınız?”TÜRKİYE 2 SAVAŞIN TAM ORTASINDA”JAMES JEFFREY: Türk istihbarat şefinin Washington’daki diğer toplantılarının yanı sıra, sanırım Stratejik Koordinasyon Grubu’nun yedinci toplantısını da içeren toplantılar, daha iyi bir gelişme sağlamak amacıyla çok geniş ilişkilerimizin tümünü kapsıyordu ve hem Avrupa’daki hem de Orta Doğu’daki zorluklarla nasıl başa çıkacağımızı koordine etmek içindi. Her iki bölge de elbette savaşların ortasında. Türkiye ise tam ortasında. ABD’nin de Türkiye’nin de önemli çıkarları var. Bu çıkarlar genellikle çakışır. Bu nedenle, hem ikili ilişkilerde hem de Ukrayna’dan İran’ın nükleer silahlarına ve Gazze’ye kadar bu krizlere vereceğimiz tepki açısından ileriye dönük yollara bakma açısından çok önemliydi.ENVER KAPTANOĞLU: İkinci Sorum F-16’larla ilgili. Biliyorsunuz iki ülke yeni bir anlaşmaya vardı. Peki, siz uzun süredir tartışılan bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?”F-16’LARIN SATIŞI KOLAY OLMALIYDI”JAMES JEFFREY: Bu kolay olmalıydı. Hem İsveç’in katılımı hem de F-16’ların satışı. Bu, F-16 satışının Kongre’de Türkiye ile ilişkilerde herhangi bir iyileşmeye karşı çıkılmasına dayanıyordu. Bazı Kongre üyelerine özgü nedenlerden dolayı. Şimdi İsveç meselesi. İsveç’in PKK ve diğer terör örgütleriyle geçmişteki ilişkileri konusunda Türkiye’nin elbette kaygıları vardı, çok önemli kaygıları vardı. Finlandiya’nın aynı geçmişe sahip olmaması nedeniyle Türkiye’nin Finlandiya’nın NATO üyeliğine ne kadar çabuk onay verdiğini gördünüz. İsveç, ittifaka katılmak ve Türkiye’nin ittifak ortağı olabilmek için bu tedbirleri alması gerektiğini bir kez gördü. İsveç bunun üzerinde çalışmaya başladığında ihtiyaç duyulanın çoğunu başardı. Böylece bu sorun da çözüldü. Dolayısıyla her iki konuda da iyi bir yerde olduğumuzu düşünüyorum.ENVER KAPTANOĞLU: Ve S-400’ler… ABD, Türkiye’nin F-35 programına yeniden girebilmesi için S-400 sistemlerinden kurtulması gerektiğini söylüyor. Peki, sizce Türkiye’nin programa dönüşü 2021’e göre daha yakın mı?”ABD’NİN S-400 TUTUMU ÇOK SAÇMA”JAMES JEFFREY: Bende öyle düşünüyorum. İzleyicilerinize Dışişleri Müsteşarı Victoria Nuland’ın f-35’in olanaklarına ilişkin açıklamasını hatırlatmak isterim. Ama bakın ABD’nin S-400’ler konusundaki tutumu çok saçma. Ve neredeyse 40 yıldır Türkiye ile çalışmalarım boyunca bu, ABD’nin şimdiye kadar gördüğüm en aptalca tutumu. Her ikisini birden kullanan bir ülkeye sahip olamazsınız. Ve buradaki hem S-400’leri hem de F-35’leri kullanmak herkes için son derece değerli olan f-35’in bazı elektronik sırlarını ortaya çıkarıyor. Ama bu çok uzun zaman önce açıkça ortaya çıktı. S-400’ler faaliyete geçmiyor, bununla ilgili özel bir sorun görmüyorum. Hindistan örneğinde bocaladık, izleyicilerinizin de bildiği gibi, Yunanistan bizim onayladığımız bir anlaşmayla Kıbrıs’tan s-300 satın aldı. Rusya’dan silah satın alınması konusunda NATO’nun herhangi bir kısıtlaması yok. Yani bunların hepsi ABD açısından oldukça çocukça. Ve bu, eninde sonunda üstesinden gelebileceğimizi düşündüğüm bir şey. Ancak silahlar asla çalışır durumda olamaz. Türkiye F-35 programına katılmayı planlıyorsa silahlar asla çalıştırılamaz.ENVER KAPTANOĞLU: Türk savunma sanayisi hızla büyüyor. Mesela son savaş uçağı KAAN geçtiğimiz günlerde görücüye çıktı ve ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Bayraktar insansız hava araçları da cephe hatlarında oyunu değiştiriyor. Peki, bu gelişmeyi ve Türk savunma sanayisini nasıl değerlendiriyorsunuz?”MİLLİ SİLAH ÜRETİMİ TÜRKİYE İÇİN İYİ”JAMES JEFFREY: Amerika’nın müttefiklerinin Amerikan silahlarını satın almasını üç nedenden dolayı seviyorum. Birincisi nasıl Türkiye’nin kendi uçağını yapması Türk sanayisi için iyiyse, bu da Amerikan endüstrisi için iyidir. İkincisi, dünyanın en iyi silahlarını ürettiğimizi düşünüyorum. Ama üçüncüsü ikili ilişkileri güçlendirir. Ve Türkiye’nin yine Kuzey’deki NATO’dan güneydeki Arap dünyasına kadar Avrasya’da oynadığı kritik rol göz önüne alındığında bu çok ama çok önemli.ENVER KAPTANOĞLU: Ve ABD’nin Suriye politikası. Biliyorsunuz Türkiye, ABD’nin terör örgütü YPG ile ortaklığına son vermesini istiyor. Peki bu konuda olumlu bir sonuç çıkacak mı, yoksa ABD Suriye’deki stratejisine devam mı edecek?”ABD BÖLGEDEN ÇIKARSA YERİNE KİM GELECEK?”JAMES JEFFREY: Her şeyden önce bu çok ilginç bir soru çünkü ABD’nin Suriye’deki stratejisi karmaşık, tıpkı Türkiye’nin karmaşık olduğu gibi. PKK’nın 1984’te Türkiye’nin güneydoğusunda saldırılar başladığında sahada bulunduğumu anlasam da bunun bir hata olduğunu düşünüyorum. YPG veya Suriye Demokratik Güçleri gibi PKK’nın uzantılarıyla ilgili sorunu anlıyorum ama yine de hem Türkiye’nin hem de ABD’nin Suriye’de birden fazla hedefi var. ABD ve Türkiye için en önemli şey, her ülkenin istikrar, mülteciler, insani yardım, YPG, DEAŞ, Esad, İran ve müttefikleri ve Rusya açısından çeşitli önceliklerini koordine etmesidir. Biz bunun üzerinde çalışırken Bunların hepsi önemli diplomatik ve güvenlik konularıdır. O zaman soru şu; Kuzeydoğu Suriye’deki ABD varlığı, eğer Türkiye istiyorsa, bu varlık nasıl devam edebilir? Ve ABD’nin de öyle olduğunu düşünüyorum; bu, Türkiye’nin YPG ile olan ilişkisi de dahil olmak üzere çeşitli güvenlik kaygılarıyla baş edecek şekilde en iyi şekilde nasıl yapılandırılabilir? İkincisi, eğer Türkiye ABD’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda olmasını istemiyorsa o zaman kendi vatandaşlarına önemli bir soruyu cevaplaması gerekiyor. Yerimize gelecek güvenlik rejimi nedir? Çünkü şu anda her türlü kuvvete karşı duruyoruz ve o bölgede göreceli istikrarı koruyoruz. Eğer ayrılırsak bu olmayacak. Suriye’nin geri kalanına bakın.ENVER KAPTANOĞLU: Türkiye, Irak’la PKK’ya karşı ortak operasyona hazırlanıyor. Bu konuda yorumunuz nedir? Bu ortak operasyon ABD’nin Irak’tan çekilmesini hızlandıracak bir sürece dönüşür mü? Ve bu durum Suriye’yi nasıl etkiler?”PKK IRAK İÇİN DE TEHDİT”JAMES JEFFREY: Bakın, Amerika Birleşik Devletleri geçmişte gelecekte de Irak’ta PKK’ya karşı mücadelesinde Türkiye’ye birçok açıdan son derece destek olacağını garanti etmişti. Ortak bir mücadele veriyorsunuz çünkü PKK sadece Türkiye’ye değil, dostlarımıza ve Kuzey Irak yönetimine de tehdit oluşturuyor. PKK Sincar gibi yerlerde ise İran’la ittifak halinde ve İran destekli güçlerle birlikte hareket ediyor. İşte tüm bu nedenlerden dolayı Amerika Birleşik Devletleri Bağdat’taki Irak hükümetiyle sorun yaratmasına rağmen genel olarak Türkiye’nin Irak’taki eylemlerini destekledi.ENVER KAPTANOĞLU: Gazze ile ilgili son sorum Bay Jeffrey, biliyorsunuz Amerika Birleşik Devletleri son haftalarda Gazze’ye olan havadan yardım bırakıyor. Ve bu durum Gazze’deki siviller için çok kritik. Ancak ABD İsrail’e de ölümcül ve çok güçlü silahlar gönderiyor. Bu iki zıt hareket ABD’nin samimi olmadığı yönünde yorumlanıyor. Bu konuda bir yorumunuz var mı?”GAZZE’DE İNSANİ DURUM ÇOK VAHİM”JAMES JEFFREY: Evet samimiler. Washington’daki Türk dostlarımızla büyük anlaşmazlığın yaşandığı alanlardan biri de burası. Her şeyden önce insani durum çok vahim. İsrail’in daha fazlasını yapması gerekiyor. Uluslararası toplumun daha fazlasını yapması gerekiyor. Bu acil bir durum ve çok büyük. Ancak ben bunu, ABD’nin askeri silah sağlamak da dahil olmak üzere desteklediği Gazze’deki Hamas’a yönelik askeri operasyondan ayırıyorum. Türkiye’ye sorum şu; eğer çatışmalar durursa ve İsrail geri çekilirse ki bu da Türk resmi tutumuna oldukça yakın, Bunun Gazze’de faaliyet gösteren Filistin Yönetimi’nin meselesini ilerletecek barış davasını nasıl ilerleteceğini söyleyin bana. Bana bunun iki devletli çözümü nasıl çözeceğini söyleyin: Türkiye Hamas’ı destekliyor. Hamas İsrail’in yok edilmesine kararlıdır. Filistin Yönetimini yok etmeye kararlıdır. 2007 yılındaki çatışmalarda Gazze’deki Filistin Yönetimini yok etti. Ve bunu herkes biliyor. Yani Hamas orada olduğu sürece çatışmanın ötesine nasıl ilerleyebileceğinizi anlamıyorum.