Yerli ve milli üretim dünyanın radarında! Türkiye’nin sağlam duruşu yabancı yatırımcıyı etkiledi

Dönmez, WindEurope Yıllık Etkinliği kapsamında AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türkiye’deki tüm sektörlerin Avrupa Yeşil Mutabakatı dolayısıyla yeşil enerjiye geçişi hızlandırdığını söyledi.Türk sanayisinin rüzgar enerjisi başta olmak üzere tüm sektörlerde çok geliştiğine işaret eden Dönmez, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın yürüttüğü ihalelerle güneş ve rüzgarda önemli işler yapıldı. Türkiye’de yatırım yapmak isteyen yabancı şirketler, rüzgar santralleri ve ekipman üretimindeki yerlilik oranları konusunda bizim duruşumuzun da devam etmesini istiyorlar.” diye konuştu.Dönmez, etkinlik kapsamında başta Avrupa, ABD ve Çin kaynaklı yatırımcı ile ikili görüşmeler gerçekleştirdiklerini ve yabancı yatırımcının yatırım iştahının yüksek olduğunu aktardı.Yatırımcı için uzun vadeli planların daha cazip olduğunu dile getiren Dönmez, şunları kaydetti.”Yenilenebilir enerji ekipmanı üretiminde yerli içerik oranı ya da belli bileşenlerin yerli olması şartı devam ederse, yoğun uzak doğu rekabetine karşı daha makul bir çerçeve çizebilirsek yabancı yatırımcıyı daha fazla çekebiliriz. Yatırımcı, yatırım ortamını biraz daha uzun vadeli görmek istiyor. Yabancı yatırımcının Türkiye’de daha fazla birleşeni yerleştirme niyeti var. Türkiye’de üretilen türbin ekipmanları sadece ülkede değil yurt dışındaki rüzgar santrallerinde de kullanılıyor. Rüzgar enerjisi sektörü başta olmak üzere, Kovid-19 salgını sonrası dönemde Türkiye’nin ekipman üretimindeki sağlam duruşu ve üretim ile tedarik zincirinin kırılmaması, yabancı yatırımcıyı oldukça etkiledi.”- “RÜZGARDA NİTELİKLİ BİR SANAYİCİ PROFİLİ GÖRDÜM”
Tamamen ithalata dayalı bir yatırım ortamının Türkiye için seçenek olmadığını vurgulayan Dönmez, şöyle devam etti:
“Yerli üreticilerin devamlılığını sağlamamız ve yerli tedarikçileri artırmamız lazım. Rüzgar santralleri ihaleleriyle yeşeren ekosistem artık ihracat yapmaya başladı. Öte yandan, biz Türkiye olarak dış ticaret tarafında aleyhimize bir durumu devam ettiremeyiz. Çin, Türkiye’de iş yapmak istiyorsa gelsin yatırım yapsın, dedik. Avrupalılar da iyi bir tedarik zinciri kurmuşlar. Türkiye’nin gerçekten nitelikli bir sanayici profilini gördüm burada, rüzgar enerjisi tarafında. Dolayısıyla bizimkilerin daha çok yatırım yapmasını teşvik için Avrupalıların kontratlarını bizimkilerle yapmalarını sağlamamız lazım. Avrupalı finans kuruluşları yerli içeriği olan rüzgar santrallerinin finansmanını sağlama konusunda iyimserler. Ben buradan olumlu görüşlerle ayrılıyorum. Notlarımızı aldık, problemlere bakacağız.”