BAŞKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla hayata geçirilen Milli Gemi (MİLGEM) Projesi kapsamında üretilen 4. ve son Ada sınıfı korvet gemisi TCG Kınalıada (F-514), Türkiye ile Japonya arasındaki ilişkilerin başlamasının 100. yıldönümü ve Ertuğrul Fırkateyni kazasının anma programları kapsamında Japonya’ya gitmek üzere dün yola çıktı. 4,5 ay sürecek ziyaretler kapsamında TCG Kınalıada, 8 Nisan-19 Ağustos tarihleri arasında 20 ülkeye demir atacak. TCG Kınalıada’nın ilk durağı Suudi Arabistan’ın Cidde kenti olacak.
Daha sonra sırasıyla Cibuti, Somali, Maldivler, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Tayland, Çin Halk Cumhuriyeti, Güney Kore ve Japonya’nın Kushimoto, Tokyo ve Hiroşima kentlerini ziyaret edecek. Japonya’nın ardından Filipinler, Singapur, Sri Lanka, Hindistan, Umman, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Pakistan ve Ürdün limanları ziyaret edilecek ve buralardaki Türk şehitliklerinde anma törenleri düzenlenecek.
TCG Kınalıada korvetini uğurlamak amacıyla seyir öncesinde İzmir Foça Deniz Üs Komutanlığı’nda gerçekleştirilen törene Güney Deniz Saha Komutanı Tümamiral Yalçın Payal, Amfibi Görev Grup Komutanı Tuğamiral Serhat Sözbir, Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral İbrahim Özdoğan, Batı Görev Grup Komutanı Tuğamiral Koray Vural ve TCG Kınalıada personelinin aileleri katıldı.
‘OSMANLI TARİHİNİN EN UZUN SEYİRLERİNDEN BİRİ’
Törende konuşan TCG Kınalıada Komutanı Deniz Yarbay Serkan Doğan, Ertuğrul Fırkateyni’nin 134 yıl önce çıktığı seyri anlattı. Doğan, “Japonya ve Türkiye’nin birbirlerine yakınlaşmasını sağlayan çeşitli araştırma ve incelemelere neden olan ve kültürel ilişkilerin gelişimine katkıda bulunan Ertuğrul Fırkateyni, Japonya ile dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin geliştirilmesi, intikal rotalarında icra edilen liman ziyaretlerinde sancak varlık gösterilmesi ve Japonya’ya iadei ziyaret maksadıyla 14 Temmuz 1889 tarihinde Miralay Osman Bey komutasında İstanbul’dan hareket etmiştir. Osmanlı Devleti tarihinin en uzun seyirlerinden birine çıkan Ertuğrul Fırkateyni, 14 ay boyunca her türlü deniz ve hava şartlarına göğüs gererek, salgın hastalıklar, idari, teknik ve lojistik güçlükleri sinelerine çekerek, kendilerine verilen vazife uğruna, büyük fedakarlıklarla 11 ay sonra 7 Haziran 1890 tarihinde Yokohama/Japonya limanına intikal etmiş ve görkemli törenler ile karşılanmıştır” dedi.
‘531 DENİZCİMİZ ŞEHİTLİK MERTEBESİNE ULAŞMIŞTIR’
Ertuğrul Fırkateyni’nin Japonya sularında yaklaşık 3 ay boyunca kaldığını dile getiren Doğan, “Müteakiben 15 Eylül 1890 tarihinde yurda geri intikal etmek üzere Yokohama’dan ayrılmış, o güne kadar hiç görmediği büyüklükteki tayfun sebebiyle aynı dönemde bölgede batan diğer gemiler gibi yoğun deniz şartlarından dümen tutamayarak, 16 Eylül 1890 tarihinde Kushimoto açıklarında kayalıklara sürüklenerek batmıştır. Ertuğrul Fırkateyni, kahraman leventlerimize ebedi bir kabristan olmuş, aynı zamanda aralarında binlerce deniz mili olan 2 millet arasında da kuvvetli bir bağ kurulmasını sağlamıştır. 134 yıl önce meydana gelen bu olay, aradan geçen süre içerisinde, sanat, tarih, diplomasi, siyaset ve denizcilik alanlarında birçok araştırmacı ve bilim insanı tarafından ele alınmış ve incelenmiştir. Bu elim kazada Ertuğrul Fırkateyni’ndeki 531 denizcimiz şehitlik mertebesine ulaşmıştır. Kazadan sağ olarak kurtulan 69 denizci Japonya imparatorunun emriyle, Hiei ve Kongo isimli iki kruvazör ile İstanbul’a intikal ettirilmişlerdir. Kazada şehit olanların anısına 1891 yılında Japonlar tarafından Kushimoto’da şehitlik anıtı yapılmış, yapılan bu anıt 3 Haziran 1929 tarihinde genişletilmiş, 1937 yılında Türkiye tarafından restore edilmiştir. Ayrıca 1974 yılında Ertuğrul Fırkateyni’nin maketi, gemideki asker ve komutanların fotoğraf ve heykellerinin sergilendiği bir müze de inşa edilmiştir” diye konuştu.
‘SAHİP OLDUĞU İMKAN KABİLİYETLERİ SERGİLEYECEĞİZ’Doğan, şöyle devam etti: “Deniz Kuvvetleri olarak daha önce 1990 ve 2000 yıllarında TCG Turgutreis, 2011 yılında TCG Gemlik, 2015 yılında TCG Gediz Fırkateyni ile Ertuğrul’un izlediği rota ve limanları da kapsayacak şekilde 134 gün süreyle yaklaşık 27 bin deniz mili mesafe gidilerek icra edilecek görev süresince TCG Kınalıada dünya denizlerinde sancak varlık göstererek, Türk dış politikasını destekleme ziyaretleri ile yeni ilişkilerin tesis edilmesine katkı sağlayacaktır. Cidde-Suudi Arabistan, Cibuti, Mogadişu-Somali, Male-Maldiv Adaları, Chittagong- Bangladeş, Port Klang-Malezya, Jakarta-Endonezya, Bangkok-Tayland, Hong Kong-Çin Halk Cumhuriyeti, Busan-Güney Kore, Kushimoto, Tokyo ve Hiroşima-Japonya, Manila-Filipinler, Singapur, Kolombo-Sri Lanka, Mumbai-Hindistan, Maskat ve Salalah-Umman, Doha-Katar, Abu Dabi-Birleşik Arap Emirlikleri, Karaçi-Pakistan, Akabe-Ürdün’ü kapsayan toplam 20 ülkede yapılacak 24 liman ziyaretinden istifade ile ziyaret edilecek ülke Deniz Kuvvetleriyle eğitimler icra edilecek. 1-10 Ağustos 2024 tarihleri arasında CTF 151’e direkt destek sağlanacak, Türk savunma sanayi firmaları tarafından geliştirilen gemimizde bulunan yerli silah, sistemlere yönelik tanıtım ve bilgilendirme faaliyetleri düzenlenecek, karşılıklı bilgi ve tecrübe aktarımı yapılacak. Askeri ve mülki makamlara resmi ziyaretlerde bulunulacak.
TCG Kınalıada, halkın ziyaretine açılacaktır. Türkiye’ye binlerce mil mesafe uzaklıktaki ebedi istirahatgahlarında ziyaret edecek, hatıralarını anacağız, yanımızda götürdüğümüz vatan toprakları ile bir nebzede olsun duydukları vatan hasretlerini hafifleteceğiz. Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk Deniz Kuvvetleri’nin tanıtımını yapacak, vatan, bayrak, Atatürk ve deniz aşkıyla şanlı bayrağımızı dalgalandıracağız. Türk bahriyesinin geldiği noktayı ve sahip olduğu imkan kabiliyetleri sergileyeceğiz.”
‘BARBAROS’UN TORUNLARI OLDUĞUMUZU GÖSTERECEĞİZ’
Konuşmasında TCG Kınalıada personeline hitap eden Doğan, “Ertuğrul Fırkateyni’nin izinden TCG Kınalıada korveti olarak atalarımızın intikal ettiği rotalardan giderek, ziyaret ettikleri limanlara girecek ve anılarını tazeleyeceğiz, kurulan dostlukları güçlendirecek yeni dostluklar inşa edeceğiz ve onların soludukları havayı biz de soluyacağız. Harekat icra edeceğimiz sular Piri Reis’in, Selman Reis’in, Murat Reis’in, Seydi Ali Reis’in ve Türkiye Cumhuriyeti bahriyesinin Türk sancağını şan ve şerefle dalgalandırdıkları denizleri ve okyanusları kapsamaktadır. Ne mutlu bizlere ki o sularda Türk sancağını dolaştırma şansını elde ettik. Görev süresince Türk Deniz Kuvvetlerini temsil ettiğimizin bilincinde olarak, atalarımıza layık birer Türk denizcisi ve Barbaros’un torunları olduğumuzu göstereceğiz. Bugüne kadar size tevdi edilen görevlerde ortaya koyduğunuz başarıları göz önünde bulundurarak, yüksek seviyeli bilgi, beceri ve disiplininizle, Deniz Kuvvetlerimizi ve ülkemizi, milletimize yakışır bir şekilde temsil ederek, yüreklerinizdeki vatan sevgisiyle bu görevi de başarıyla icra edeceğinize tüm kalbimle inanıyorum” açıklamalarında bulundu.
‘TCG KINALIADA YÜZDE 70 MİLLİLİK ORANINA SAHİP’
TCG Kınalıada’nın Milgem Projesi’nin 4’üncü gemisi olarak yüzde 70 millilik oranına, milli tasarıma, milli silah ve sistemlerine sahip olduğunu belirten Batı Görev Grup Komutanı Tuğamiral Koray Vural da “Türk savunma sanayinin ürettiği, su üstünden su üstüne atılan ilk milli gemimiz Atmaca’yı ve milli savaş yönetim sistemimiz Genesis Advent’i bünyenizde gururla taşımaktasınız. Hem savunma sanayimizin gücünü dünyaya tanıtacağınıza hem de siz değerli silah arkadaşlarımın çelikten iradesi ile okyanusta verilecek bu zorlu mücadelede yüce Türk milletine layık olacağınıza inanıyorum” diye konuştu. TCG Kınalıada, törenin ardından ilk durağı Suudi Arabistan’ın Cidde’ye gitmek üzere yola çıktı.
