Bilim adamlarından korkutan iklim krizi tablosu! Torununuz torununu görmeyebilir

0

İklim değişikliğinin alarm vermeye başladığını söyleyen Prof. Dr. Elif Dağlı “Eğer ısınma bu şekilde devam ederse, 2100 yılında dünya yaşanamaz hâle gelecektir” dedi.ZİYNETİ KOCABIYIK’IN HABERİ – Akciğer sağlığının korunmasını hedefleyen Türk Toraks Derneğinin 27. Yıllık Kongresi’ne iklim değişikliği ve hava kirliliği damgasını vurdu. Dünyanın içinde bulunduğu iklim değişikliğinin tehlikeli boyutlara ulaştığını ve özellikle ısı artışının insan sağlığını olumsuz etkilediğini söyleyen Türk Toraks Derneği Üyesi Prof. Dr. Elif Dağlı “Ben anneanneyim, iki yaşında bir torunum var. Dünya bu şekilde kirlenmeye ve ısınmaya devam ederse, benim torunumun torunu olmayacak. Çünkü eğer bu şartlar değiştirilmezse 2050 yılında insanlık bu ısınmayı tolere edemeyecek düzeye ulaşacak. İklim krizi gelecekte yaşanacak bir şey değil; şu anda bunu yaşıyoruz. 2100 yılında dünya herhangi bir insanın yaşamasının mümkün olmadığı bir yer hâline gelecek. Çünkü sıcaklık 2,4 ile 2,6 arasında değişecek. Denizler yükselecek. Şu anda beş ada ülkesinin sular altında kalacağı hesaplanmış durumda. Hastalıklar artacak. Bugünden itibaren tedbirler almaya başlarsak bu felaketin yüzde 80’ini önleyebiliriz. Gidecek başka bir gezegenimiz olmadığı için bütün kuruluşların acil tedbirler alması şart hâle geldi” dedi.HAVA KİRLİLİĞİ KORONAVİRÜSTEN ÇOK ÖLDÜRDÜEn önemli çevre ve halk sağlığı problemlerinin başında gelen hava kirliliğinin aynı zamanda en önemli ölüm sebebi olduğunu söyleyen Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Nurdan Köktürk “Derneğimizin yaptığı bir çalışma 2020-2022 yılları arasında Covid-19’dan resmî olarak doğrulanmış toplam 101 bin 763 ölüm meydana geldiğini gösterirken aynı dönemde sadece hava kirliliğine bağlı 188 bin 212 ölüm gerçekleştiğini ortaya koydu. Yani hava kirliliği pandemiden 1,85 kat daha fazla doğrulanmış ölüme sebep oldu” dedi.GÖRÜNMEZ PANDEMİ DEVAM EDİYORTürk Toraks Derneğinin 27. Yıllık Kongresi’nde yaptığı konuşmada hava kirliliğinin bütün dünyayı etkisi altına alan koronavirüs enfeksiyonundan daha tehlikeli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Köktürk “Koronavirüs pandemisi bitti ancak, hava kirliliği sessiz ve görünmez bir pandemi olarak devam ediyor. Hava kirliliği sadece solunum sisteminin hastalıklarının değil, kalp ve damar hastalıklarının, sinir sistemi hastalıklarının, kanserlerin en önemli sebeplerinin başında geliyor. Acil tedbir alınmazsa bu hastalıklar katlanarak artmaya devam edecektir” dedi.BÜTÜN İLLERİN HAVASI KİRLİTürk Toraks Derneğinin Dünya Sağlık Örgütünün sınır değerlerini baz alarak 51 şehirde yapılan çalışmasına göre çalışmaya katılan bütün şehirlerdeki havanın sağlıksız olduğunun ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Köktürk “Solunum sistemi hastalıklarının en önemli sebebi olan ve havada asılı duran partikül maddeler incelendiğinde en yüksek kirliliğe sahip şehirlerin Malatya, Osmaniye, Hakkâri, Muş ve Iğdır olduğu tespit edildi. Özellikle 6 Şubat depreminden sonra yapılan ölçümlerde depremden etkilenen şehirlerde hava kirliliğinin arttığı görüldü. Hatay’da havadaki partikül maddelerin 2022 yılına göre 2,4 katına çıktığı ve depremden üç ay sonra da devam ettiği görüldü” diye açıkladı.“ERKEN ÖLÜM”E YOL AÇIYORHava kirliliğinin sadece kışın bacalardan yükselen dumanlar olmadığına dikkat çeken uzmanlar, kirliliğin sürekli devam ettiğini belirterek başta fosil yakıtlar olmak üzere egzoz dumanları, sanayi bacalarından çıkan dumanlar, mikroplastiklerin kirliliğe sebep olduğunu belirterek bunların “erken” ölümlere yol açtığını vurguluyor. Türk Toraks Derneğinin yaptığı bir çalışmaya göre 2022 yılında 87 bin 474 kişinin hava kirliliğine bağlı olarak hayatını kaybettiğini söyleyen Türk Toraks Derneği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Sabri Serhan Olcay “Bu ölümlerin yaklaşık 40 bini kardiyak sebepli ölümlerdi” dedi. Covid pandemisinden sonra ortaya çıkan ve kalp krizine bağlı ani ölümlerin Covid-19 aşısına bağlandığını söyleyen Dr. Olcay “Bu çok yanlış bir değerlendirme. Çünkü hava kirliliği en çok alt solunum yolu hastalıklarına yol açarken aynı zamanda bir o kadar da kalp hastalıklarını tetikliyor. En tehlikeli hava kirleticileri 2,5 mikronun altındaki partiküllerdir. Bu partiküller solunduğu zaman direkt dolaşıma geçiyor ve inflamatuvar cevap ortaya çıkarabiliyor. Miktarın fazla olması ani kardiyak ölümlere yol açabiliyor. Çok küçük partiküllerin akciğerden direkt dolaşıma katılması ile kalp krizi tetiklenebiliyor. Ani tansiyon yükselmeleri, felç gibi durumların görülme sıklığı artıyor” dedi. HAYATİ RİSKLER MASKELENİYORTürk Toraks Derneği gelecek dönem başkanı Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, erkeklerde horlamanın şiddetinin yüksek olması sebebiyle daha çok erkeklerin horladığının düşünüldüğünü ancak kadınların da uykuda solunum durması açısından risk altında olduğunu bulunduğunu söyledi. Türk Toraks Derneği sponsorluğunda yürütülen TÜRKAPNE (Türkiye Uyku Apne Veri Tabanı) projesi sonuçlarının ilginç bir gerçeği ortaya çıkardığını aktaran Prof. Dr. Çuhadaroğlu “Uyku sırasında üst solunum yolunun tıkanarak, solunumun tekrar tekrar başlayıp durduğu bir durum olan uyku apnesi, erkekler kadar kadınlar için de çoğu zaman hayati bir sağlık problemidir. Erkekler horladığı için apneleri daha göz önündedir. Ancak, bu çalışma kadınların uyku apnesinin gece sık idrara çıkma, uykusuzluk, baş ağrısı, depresif ruh hâli ve konsantrasyon düşüklüğü gibi belirtiler gösterdiğini ortaya koydu. Bu şikâyetleri olan kadınların bir uyku laboratuvarına yönlendirilmesi gerekir” diye konuştu.

Leave A Reply

Your email address will not be published.

Siteden backlink almak için : https://join.skype.com/invite/KPVoMIIOqxat
montenegro buy car montenegro sale car montenegro rent apartment montenegro sale apartment instagram takipçi satın al takipçi satın al ucuz takipçi satın al düşmeyen takipçi satın al gerçek takipçi satın al water extraction stresser smm panel sms onay fake numara köpek kıyafetleri kamagra jel google reklam ajansı köpek kıyafetleri smm panel