Keşke ülke olarak…
İçine çekilmeye çalıştığımız mayınlı arazilere uzaktan bakabilsek…
Hatta dalgacı biçimde bakabilsek…
Ne numaralar çevriliyor, ne taklalar atılıyor, anlardık…
Ama yaşadığımız günler bu mesafeye izin vermiyor.
***
Ortalığın sakin olduğu zamanlarda olsaydık…
Bloomberg Media’nın “Önümüzdeki bir yıl içinde iç kargaşa çıkma riski yüksek G-20 ülkeleri” listesinde birinci sıraya konulmamıza da güler geçerdik…
Bunu hak ediyor çünkü…
Bu kadar saçma bir grafiğe analiz denebilir mi?
Geçen gün Nurettin Akçay da Çin’in listedeki yerine şöyle itiraz etmişti: “Çin’i beşinci sıraya koyduklarına göre iç çatışma ihtimalini yüksek görmüşler. Bu ihtimal yüzde bir bile değil. 1, 5 milyar insanın tek tek her anının kontrol edildiği bir toplumda öyle iç çatışma falan çok zor…”
***
Türkiye, birinci sırada…
Rusya, ikinci sırada…
ABD’nin üçüncü sırada olması, Demokratlara yakın Amerikan finans sektörü için yem…
Onu geçin…
İlk iki sıraya bakın, orası önemli.
Bloomberg Media aslında Türkiye ve Rusya’da bir iç kargaşa ihtimali görmüyor…
Bunun olmasını istiyor…
İsrail meftunu ve Kamala hayranı bir medya grubu olarak buna işaret ediyor. Tepelerden bu haberi ortalığa salın denmiş, salınmış.
Analiz falan değil, operasyon…
Olay bu!
***
Demek ki…
İç kargaşa hesapları var…
Demek ki..
2024’ün ikinci ve 2025’in ilk yarısı için “dışarıdan” yüklenen gündemlere daha dikkatle yaklaşmamız gerekiyor.
Demek ki…
Millet arasında ayrım çizgilerini kalınlaştıracak yeni gündemlere ağırlık verecekler…
***
GERÇEKTEN ÜZÜCÜ
Alıştık artık…
Her orman yangınında…
Fetöcüsü, PKK’lısı, Çeşme’de keyfine bakarken birden “siyasileşmesi” tutanı bir araya gelip ortalığı dezenformasyon yağmuruna tutuyorlar…
Düşünün, bıkmadılar, büyük California yangınında çekilmiş fotoğrafları İzmir diye yine piyasaya sürdüler.
Sosyal medya çağının gerçekleri bunlar…
Ben bunlara değil de, sıradan insanların tepkilerine bakıyorum ve asıl ona üzülüyorum.
Bu ülkeyi zerre kadar sevmeyenler ne kadar çoğaldı…
Kendilerini bu kadar haklı görmeleri ve sosyal medya mesajlarının bu kadar rağbet bulması ne vahim şey!
