Bu kadar ağzı bozuk, bu kadar kışkırtıcı biri az bulunur! Ahmet Şık, provokatör kontenjanından Meclis’e girmiş
Kurtuluş Tayiz, TİP Milletvekili Ahmet Şık’ın Meclis’te kışkırtıcı davranışlarının planlı bir provokasyon olduğunu ifade etti. Tayiz, Şık’ın sürekli olarak kavga çıkarma potansiyeli taşıyan biri olduğunu ve bu nedenle Meclis’e sokulduğunu belirtti. Muhalefetin Şık’ın provokatif tavırlarını ifade özgürlüğü olarak savunmasını eleştiren Tayiz, Meclis’in bu tür provokatörlere boyun eğmemesi gerektiğini vurguladı. Akşam gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz, şunları kaydetti: “TİP Milletvekili Ahmet Şık’ın kavga çıkarma potansiyeli her zaman vardı zaten. İzleyenler bilir. Sokakta yürürken, kahvede konuşurken, televizyonda tartışırken, basın toplantısı yaparken Ahmet Şık’ın kavga çıkarması hep an meselesidir. Kimseyi bulamazsa kendisiyle kavga çıkaran bir adam. Bu yüzden kavganın Meclis’te çıkması da hiç şaşırtıcı değil. Doğrusunu isterseniz bu kadar ağzı bozuk, kışkırtıcı, provokatif biri de az bulunur. Ahmet Şık sanki tam da bu nedenle milletvekili yapılarak Meclis’e gönderilmiş gibi duruyor. Gürültü patırtı çıkarmakta üstüne yok. Hep kavga mesafesinde duruyor. Kışkırtıcı, tahrik edici biri olduğu için milletvekili yapıldığı açık. Muhalefet cephesi Ahmet Şık’a Meclis kürsüsünde yapılan müdahaleyi ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahale olarak görüp eleştiriyor. Evet, Meclis kürsüsünde kimseye dokunulamaz, dokunulmamalı. Fakat Şık gibi provokatör birine tahammül edebilmek ne kadar mümkün? Adamın bir düşüncesi de fikri de yok. Küfür ve hakaretten başka bir şey bilmiyor. Cumhurbaşkanı’na, hükümete, iktidar milletvekillerine “terörist”, “mafya”, “hırsız” vs. ağzına ne gelse söylüyor. Kelime dağarcığı da zaten aşağı yukarı bildiği bu küfür ve hakaretlerle sınırlı.
ÖNE ÇIKAN VİDEO Dönüp kendisine bakmayı da pek beceremiyor. Terör örgütlerine arka çıkan, savcılarımızı şehit eden katilleri aklamaya çalışan biri Meclis’te önüne çıkan herkese “terörist”, “mafya”, “hırsız” yaftası yapıştırıyor. Buradaki sorun adamın kendisini bilmemesi değil, Meclis’e zaten “provokatör” kontenjanından sokulmuş olması! Başka da hiçbir vasfı, niteliği görünmüyor. Her demeci, her sözü, her açıklaması küfür ve hakaret dolu. Ülkeyi, siyaseti, toplumu germe gereği doğduğunda pat diye Ahmet Şık’ı sahneye alıyorlar. “Can Atalay” görüşmeleri de böyle bir gündemdi. Bütün muhalefet cephesi içinde nedense ilk sözü alan Ahmet Şık oldu. Niye? DEM, TİP, hatta CHP, en iyi hatip Ahmet Şık diye mi onu ilk olarak kürsüye gönderdi? Belli ki içlerindeki en provokatör ve olay çıkarmaya en heveslisi olduğu için ilk sırayı ona veriyorlar. Sonra da bitmeyen bir “mağduriyet” edebiyatı… Özellikle TİP ve DEM’li vekiller… Bu kabadayılık havalarını artık terk etmeliler. Seçildikleri kesimin derdi sorunu neyse onun için çalışmalılar. Koskoca TBMM, milli iradeyi kışkırtıcı provokatör bir azınlığa ezdirmez. Bu net olarak görülüyor.”