Türk Kızılay ve AFAD aracılığıyla insani yardım malzemeleri gönderilen Gazze’ye yardımlar sürerken yürütülen yoğun diplomasiyle de ağır hastalar ve refakatçileri Türkiye’ye getirilmişti. Ankara’da Kızılay’ın misafirhanesine yerleştirilen 36 Filistinli, hayata tutunmaya çalışıyor.’VATANIM KURTULSUN’
İsrail’in çocukluğunu ve hayallerini görmezden gelerek üzerine bomba yağdırdığı çocuklardan sadece biri olan ve belki de aralarında en şanslısı olan 11 yaşındaki Alma Muhammed Abdullah, anne ve babasının şehit olduğu saldırıdan başından, kolundan, çenesinden ve gözünden aldığı darbelerle çıktı. Küçük bedenine rağmen büyük acılara dayanarak hayatta kalmayı başaran Alma, “Bundan sonra yapmak istediğin şey ve hayalin ne?” sorusuna, “Benim tek hayalim ülkemin işgalden kurtulması ve ülkemin sokaklarında özgürce koşabilmek” yanıtını verdi. Alma, “Diğer ülkeler de Türkiye gibi bizim arkamızda dursaydı belki de ben şimdi ülkemde koşturabilecektim, annem-babam hayatta olacaktı, kardeşlerimle oynayabilecektim. Ama Türkiye, Yemen ve Mısır dışında hiçbir ülke bize destek olmadı. Bazı ülkeler bize destek olarak sadece kefen gönderdi. Bizim kefenden çok sağlık malzemesine, gıdaya ve suya ihtiyacımız vardı” diye konuştu.’TÜRKİYE BİZE EL UZATTI’
Evleri bombalanarak hayatını kaybeden kızı ve damadının acısını bile yaşayamadan torunlarını korumaya çalışan Alma’nın anneannesi Javaher Nasr Muhammed ise, “Evi bombalanarak şehit düşen kızım için üzülemeden, ağlayamadan torunum Alma’nın derdine düştüm. Alma, o bombalanan evden kafasında derin bir yarık oluşmuş, çenesi ve kolu kırılmış ve gözünden yaralanmış halde çıktı. Filistin’de imkân olmadığı için tedavisi yapılamadı. O anda imdadımıza Türkiye yetişti. Bizi Türkiye’ye getirerek Alma’yı tedavi ettiler. Böyle bir katliamla kimse bize yardım etmezken Türkiye bize el uzattı. Bize kalacak yer ayarladılar, ihtiyaçlarımızı karşılıyorlar. Allah hepsinden razı olsun. Müslüman olmak, insan olmak bu demek. Zor durumdakine cesurca el uzatabilmektir insanlık. Türkiye bize büyük bir insanlık yaptı” ifadelerini kullandı. “Kimse Gazze’yi bizden alamaz” diyen Muhammed, “Sesimizi duysunlar, Filistin, Mescid-i Aksa sadece bizim için değil herkes için kıymetli. Bizleri görmezden gelmesinler. Onlara boyun eğmeyeceğiz” diye konuştu. Türkiye’de yapılan amaliyatın ardından 2 hafta yoğun bakında kalan bebeğini kaybetmenin acısını yaşayan Dua Mutasım Muhammed Matar da, savaş başlamadan önce 2 çocuğu ve eşiyle mutlu bir hayatlarının olduğunu ama İsrail’in saldırıları başladıktan sonra tüm hayatlarının altüst olduğunu söyledi.EVLADIMI DEFNETTİM
Matar, “Bebeğimin küçücük bedeninde tümör olduğunu söylediler. Ameliyat yapıldı ama yoğun bakımdan çıkamadı. Çocuğumu Ankara’da defnettim. Allah Türkiye’den ve vicdanlı insanlardan razı olsun. Bizi o savaşın içinden alıp buraya getirdiler. Bunu asla unutmayacağız. Bir çocuğum, eşim, annem ve babam Gazze’de. Aileme kavuşmak ve kendi topraklarımda rahatça yaşamak istiyorum. Artık bu zulüm bitsin” dedi.GAZZELİ ÇOCUKLARA OYUNLA TERAPİ
Türk Kızılay personeli, Gazze’den gelen 13 çocukla orada yaşadıkları ve şahit oldukları acıları unutturmak için özel olarak ilgileniyor. Her gün oyunlar oynatan ve psikolojik destekte bulunan personel, çocukların ve ailelerin psikolojilerinin düzelmesi için elinden geleni yapıyor.
