Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerin üzerinden bir yıl geçti

0


Merkezi Kahramanmaraş olarak kayda geçen 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde iki depremle 9 saat arayla ülke olarak sarsıldık. Bu depremlerin arasında Gaziantep merkezli 6.5 ve 6.4’lük iki deprem meydana geldi. Bunlara aynı gün içinde Hatay’da 5.8 büyüklüğünde bir deprem eşlik etti. Kahramanmaraş Pazarcık 7.7, Gaziantep Islahiye 6.5, Kahramanmaraş Elbistan depremi 7.6 büyüklüğündeydi. Aynı gün, üç farklı merkezde üç büyük deprem meydana geldi. Depremden 45 dakika sonra, afet seviyesi 4 olarak ilan edildi. Etki alanı 120 bin kilometrekare olan afetten 14 milyon kişi etkilendi. Maalesef 53 bin 537 canımızı yitirdik. Kayda geçen yaralı sayısı 107 bin 213… 18 ilimiz; Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Elazığ, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa, Kilis, Sivas, Bingöl, Kayseri, Mardin, Tunceli, Niğde ve Batman’ı vuran depremlerden; bu 18 ilimizde 124 ilçe, 7 bine yakın mahalle etkilendi. Yalnızca ülkemizin değil, aynı zamanda insanlık tarihinin en büyük afetlerinden biri olarak görülen depremler dünyanın en yıkıcı ve en ölümcül 5’inci depremi olarak kayda geçti. Yüzlerce atom bombasının tahrip gücünden daha fazla yıkıcı enerjiyi açığa çıkardı. Hiroşima’ya atılan atom bombasından 2 bin kat fazla yıkıcı etki oluşturduğu ifade edildi. 6 Şubat depremleri, Tsunamiler dışında karada meydana gelen en büyük depremlerden biri olarak sayılırken, farklı fay zonlarında toplam 400 kilometreye yakın fay hattını kırdı. Depremlerde 38 bin 901 bina yıkılırken, 200 bin 250 bina ağır hasar aldı. 11 il ve 124 ilçede 39 bin enkazda arama, 26 bin 32 enkazda arama-kurtarma çalışması yapıldı. Birçok ülkenin yüzölçümünden daha büyük bir alanı vurdu. Avrupa’daki 33 ülkenin yüzölçümünden daha geniş bir alanda yıkıma yol açtı. Mısır’dan İran’a, Irak’tan Lübnan’a kadar 1.2 milyon kilometrekarelik alanda hissedilen deprem, komşu ülke Suriye’de de can kayıplarına yol açtı. Türkiye dışında 5 ülkede daha hissedildi. Depremden sonraki altı ayda 46 bin 100 tespit edilen artçı şok meydana geldi. DEVLET-MİLLET SEFERBERLİĞİ Depremin ilk günlerinde yaşanan koordinasyonsuzluk ve müdahale ekiplerinin yetersizliği, “Bu büyüklükte bir afete ülke olarak hazır değiliz miyiz?” tartışmasını beraberinde getirdi. Her türlü olumsuzluğa rağmen, devlet-millet kaynaşmasının, toplumdaki yardım ve dayanışma duygusunun en çarpıcı örnekleri sergilendi. Yüreği yanan Türk milletinin kalbi deprem bölgesindeki halkımızla birlikte attı. Büyük bir özveriyle toplumun her kesimi yaraları sarmak ve acil ihtiyaçları karşılamak için seferber oldu. Devlet görevlilerinin, mülki idare amirlerinin ve gönüllülerin katılımıyla bölgede büyük bir seferberlik başlatıldı. 11 bin 488’i uluslararası olmak üzere 35 bin 250 arama-kurtarma personeli ve 142 bin güvenlik personeli bölgede görev yaptı. Deprem bölgesinde toplam 650 bin personel, müdahale ve iyileştirme çalışmalarında görev aldı. Afet bölgesinden toplam 3 milyon 500 bin afetzede tahliye edildi. Eş zamanlı olarak 280 bin kamu personeli bölgeye sevk edildi. Seçim zamanı bölgeden 1 milyona yakın vatandaşımızın gidiş ve dönüşleri sağlandı; aynı zamanda 120 bin öğrencinin YKS sınavına gidiş-dönüşleri gerçekleştirildi. YARDIM ÇALIŞMALARI 17 Ağustos 1999 depreminden sonra yeniden yapılandırılan ve bütün afetle mücadele kurumlarının koordinasyonunu üstlenen AFAD’ın öncülüğünde Türk Kızılayı, STK’lar ve kamu kurumları tarafından günlük ortalama 4 milyon kişiye yemek verildi. Bölgede kurumlar ve hayırsever vatandaşlar eliyle 20 milyon gıda kolisi dağıtıldı. Yaklaşık 150 bin yardım tırı bölgeye ulaştırıldı. Depremin ilk anından itibaren geçici barınma çalışmaları kapsamında 1 milyon çadır AFAD tarafından bölgeye sevk edildi. 2.5 milyon afetzede geçici olarak çadırlarda barındırıldı. Daha sonra bütün vatandaşlarımız konteyner kentlere alındı. Sosyal yardım derneğine çadır satma tartışmasında Kızılay yönetimi vatandaşımızın güveninin sarsılmasına yol açtı. Kızılay Başkanı daha sonra istifa etti. Bu arada Türk Silahlı Kuvvetleri’nin zamanında ve anlık olarak bölgeye sevkinde yaşanan aksaklıklar yoğun eleştirilere yol açtı. Bununla ilgili alınan önlemlere yazımızın ileri bölümlerinde yer vereceğiz… Geçici barınma hizmeti verilen öğrenci yurtlarında, belediye tesislerinde ve kamu misafirhanelerinde 1 milyon 200 bine yakın vatandaşımız misafir edildi. ESEN KART VE KİRA DESTEĞİ Konteynır kentlerde barınan vatandaşlara yönelik İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda AFAD-Kızılay işbirliğinde 15 Ağustos’tan itibaren ESEN KART sistemine geçildi. 2003’te 3 bin TL olan yardım, Ocak ayından itibaren 4 bin 500 TL’ye yükseltildi. Deprem bölgesinde 69 bin 289 kişiye bu karttan dağıtıldı. Kartlara beş ayda 1 milyar TL’nin üzerinde yükleme yapıldı. Ocak ayında kiracıya ödenen 3 bin TL kira desteği, 5 bin TL’ye, ev sahibine ödenen 5 bin TL kira desteği ise 7 bin 500 TL’ye yükseltildi. Toplamda 14 milyar 452 milyon TL kira yardımı yapıldı. Ayrıca 1 milyon 978 bin 503 haneye 10 bin TL destek ödemesi olarak 19 milyar 785 milyon TL, 557 bin 374 haneye 15 bin TL taşınma yardımı olarak 8 milyar 360 milyon TL, hayatını kaybeden 41 bin vatandaşımızın yakınları ise 100’er bin TL olmak üzere 4 milyar 100 milyon TL ödeme yapıldı. Bu kapsamda deprem bölgesine 106 milyar 728 milyon TL kaynak aktarıldı. Türkiye seferber oldu demiştik. Bu kapsamda kamunun bağış hesaplarına 128 milyar 964 milyon TL yatırıldı. ENKAZ NE DURUMDA? Yıkılmış olan ve acil yıkılması gereken 60 bin 421 binanın enkazı tamamen kaldırıldı. Ağır hasarlı 200 bin 406 binadan kültürel varlık haricinde yıkımı yapılacak acil hasarlı bina sayısı 194 bin 324. Bugüne kadar 166 bin 974 ağır hasarlı bina enkazı kaldırıldı. 18 ilin tamamında, enkaz kaldırma oranı yüzde 91’e ulaştı. KONUT İNŞAATLARI Bölgede toplam 387 bin 540 konut hak sahipliği bulunuyor. 1960’tan bu yana yapılan afet konutlarının sayısı 332 bin 712 iken, 6 Şubat felaketi nedeniyle 389 bin 378 konut inşa edilecek. İl ve ilçe merkezleri ile kırsalda 185 bin bağımsız bölümün ihalesi yapıldı. 41 bin konut, 5 bin köy evi ile birlikte toplam 46 bin konut, depremin birinci yılında hak sahiplerine teslim edilecek. Diğer konutların da inşa süreçleri devam ediyor. Bölgede, AFAD ve valilikler koordinasyonunda, 12 bin 595 işyerinin yapımı tamamlandı. KOORDİNASYON VE ARAMA-KURTARMA ÖNLEMLERİ Türkiye, 6 Şubat felaketinden önemli dersler çıkardı. Şehirlerimizi ve alt yapılarını yok eden 53 bin 537 insanımızı kaybetmemize yol açan depremle ve afetlerle mücadelede yaşanan koordinasyon eksikliklerini gidermek üzere bir yılda önemli çalışmalar yapıldı. Öncelikle arama-kurtarma ekiplerinin sayısı artırıldı. Eğitim süreçleri güncellendi; ekipman ve teçhizat eksiklikleri giderildi ve yeni teçhizatlarla donatıldı. Aynı zamanda büyük afetlere karşı koordinasyonu güçlendirecek, bölgesel koordinasyon ve ulusal koordinasyon süreçleri kademelendirildi. Yeni eylem planları hazırlandı. AFAD’ın koordinasyonunda yürütülen doğal afetlere müdahale konusunda kritik bazı kararlar uygulamaya konuldu. Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki, kapatılmış olanlar da dahil, Arama-Kurtarma birlikleri yeniden yapılandırıldı. Bu birlikler; sayı, eğitim, malzeme-teçhizat açısından güçlendiriliyor. Aynı zamanda yasal mevzuattaki eksiklikler de gözden geçiriliyor. Bundan böyle TSK bünyesindeki bütün birliklerde arama-kurtarma konusunda eğitimli askerler, rezerv/yedek timler yer alacak. Gerektiğinde terörle mücadele sahaları hariç, Türkiye’nin farklı noktalarından eğitimli birlikler, afet bölgelerine sevk edilecek. Türk Silahlı Kuvvetleri, AFAD’la birlikte doğal afetlere müdahale konusunda hazırlanan eylem planlarının içinde başat unsur olarak yer alacak. Sivil müdahale planları, sivil-askeri işbirliğine ilişkin yeni protokoller de hazır. MİLLİ GÜVENLİĞİN BİR UNSURU 6 Şubat depremi gibi büyük doğa olayları ve afetler, ülkeler açısından Milli Güvenlik Meselesi olarak değerlendiriliyor. Bu kapsamda Milli Güvenlik Politikalarının oluşturulmasıyla görevli bir danışma organı olan Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, afetlerle mücadele konusunda bir eylem planı hazırlıyor. Bu konuda kamu kurumlarının da ortak olarak katkı verdiği Ulusal Mücadele Eylem Planı hazırlanıyor; aynı zamanda mevcut yönergeler de güncelleniyor. YAPACAĞIMIZ ÇOK ŞEY VAR Depremler ve doğal afetlerle mücadele konusunda Türkiye’nin yapması gereken çok iş var. Buna vatandaşlarımızın eğitimleri ve bilinçlendirilmesi süreçleri de dahil… Depreme dayanıklı konutların inşa edilmesi, zemin etütlerinin hiçbir mazerete veya kayırmaya meydan verilmeden yapılması ve bunların denetlemesi, mevcut konut stoğunun zemin ve yapı denetimlerinin yapılması, bunlarla ilgili raporlar hazırlanması, kentsel dönüşüm çalışmalarının bir ulusal seferberlik yaklaşımıyla acil olarak başlatılması, toplumsal farkındalık oluşturulması, yerel yönetimlerle merkezi hükümetin işbirliğine gitmesi konularının siyaset üstü bir yaklaşımla ele alınması gerekiyor. En önemlisi de insan hayatını hiçe sayarak, yasa ve yönetmelikleri uygulamayan; nüfuz ticareti yapan, rant peşinde koşan; bakan, belediye başkanı, bürokrat, mühendis, teknisyen, tekniker, müteahhit, vatandaş… kim olursa olsun denetlenmesi ve hata yapanın bedelini ödemesi gerekiyor. Bu konu bir ulusal güvenlik sorunu… Allah bir daha bize böyle acılar, felaketler yaşatmasın ama afetlerle mücadele konusunda bizim de yapmamız gerekenler olduğunu unutmamalıyız…

Leave A Reply

Your email address will not be published.

File not found.