Kalkınma yolunda tarihi adım! Yeni gelişmeyi Bakan Uraloğlu duyurdu

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kalkınma Yolu ile ilgili yaşanan gelişmeleri ve kat edilen mesafeleri değerlendirdi. “Önemli kararlar alınabilir” Bakan Uraloğlu yaklaşık olarak son 1 yıllık süreçte Kalkınma Yolu konusunda önemli adımlar atıldığını ifade ederek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Nisan ayı içerisinde gerçekleştireceği Irak ziyaretinde bu proje ile ilgili olarak önemli kararların alınabileceğini söyledi. “Hedef 2028” Yakın süreçte yaşana gelişmelerle ilgili bilgi veren Bakan Uraloğlu, 18 Ağustos 2023 tarihinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, TÜRASAŞ A.Ş. ve TCDD Teknik A.Ş. yetkilileri ile Irak Cumhuriyeti Demiryolları heyeti arasında teknik toplantı yapıldığını vurgulayan Uraloğlu, “Toplantıda Irak tarafı, inşa edecekleri demiryolunun Avrupa standartlarında ve standart hat olacağını, yolcu hizmetleri için 300 km hızın planlandığını, karma işletmecilik yapılacağını ve demiryolunu işletmeye almak için 2028 yılını hedeflediklerini belirtti” dedi.
ÖNE ÇIKAN VİDEO “BAE ve Katar da konseyde yerini alacak” Bakan Uraloğlu, ardından Türkiye-Irak Kalkınma Yolu Projesine ilişkin görüşmeler gerçekleştirmek için Irak’a ziyaret ettiğini ifade ederek, “Irak Ulaştırma Bakanı Sayın Rezzak Muheybes es-Sadavi ile görüşme gerçekleştirdik. Görüşmede, Türkiye’nin Bulgaristan, Macaristan ve Sırbistan Ulaştırma Bakanlarıyla kurduğu Bakanlar Konseyi’ne benzer bir mekanizmanın Türkiye ve Irak arasında kurulması için çalışmalara başlanması konusunda mutabık kaldık. Konseyde Türkiye ve Irak ile birlikte Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar’ın da yer almasını bekliyoruz” şeklinde konuştu. Uraloğlu, bu görüşmenin ardından 1 Ekim 2023 tarihinde Genel Müdürler düzeyindeki Bakanlık heyeti ile Irak Cumhuriyeti Demiryolları yetkilileri bir araya gelerek Türkiye ve Irak arasında Kalkınma Yolu Projesine yönelik imzalanması öngörülen Mutabakat Zaptı metnine dair iki tarafın önerileri üzerinde görüşüldüğünü ve BAE ile Katar’ın da katılım sağlayacağı bir toplantı gerçekleştirilerek bir araya gelinmesinin faydalı olacağı üzerinde mutabık kalındığının altını çizdi. Bakan Uraloğlu ayrıca projenin müşavir firmasının yetkilileri ile de görüşme gerçekleştirildiğini kaydetti. 11 Ekim 2023 tarihinde de Türkiye, Irak, BAE ve Katar’ın demiryolu idarelerinin Genel Müdürler düzeyindeki temsilcileri Ankara’da bir araya gelindiğini anlatan Bakan Uraloğlu, “Gerçekleştirilen toplantıda, Kalkınma Yolu Projesine yönelik Bakanlar Konseyi mekanizmasının kurulmasına vesile olacak Dörtlü Bakanlar Anlaşması metnine temel teşkil edecek hususları müzakere ettik. Görüşmede bir taşlan metin hazırladık ve bu metni diğer 3 ülke ile paylaşılmak üzere Dışişleri Bakanlığımıza ilettik” diye konuştu. 12 Ekim 2023 tarihinde ise Kalkınma Yolu Projesi kapsamında Türkiye-Irak doğrudan demiryolu ve karayolu bağlantı noktasının belirlenmesi amacıyla iki ülkenin TCDD ve KGM temsilcileri katılımıyla bir araya gelerek bir saha gezisi gerçekleştirildiğinin altını çizen Bakan Uraloğlu, 17-18 Ocak 2024 tarihinde de, Bakanlığımız heyeti, Irak Cumhuriyeti Demiryolları temsilcileri ve projenin müşavir firması PEG’in mühendisleri Kalkınma Yolu Projesinin teknik detaylarını görüşmek amacıyla Ankara’da teknik toplantı gerçekleştirdiğini kaydetti. Uraloğlu, Ovaköy-Fişhabur’daki karayolu ve demiryolu sınır geçiş noktasının yeri konusunda mutabık kalınan karar doğrultusunda, heyetler sınır geçişi noktasının kesin konumu konusunda toplantı gerçekleştirdi ve toplantıda alınan kararlar doğrultusunda tutanak imzalandığını da vurguladı. Teknik toplantılar devam ediyor 11-14 Şubat 2024 tarihinde de daha önce alınan karar doğrultusunda Basra’da teknik bir toplantı düzenlenerek heyetlerin Fav limanına teknik bir ziyaret gerçekleştirdiğinin altını çizen Bakan Uraloğlu son olarak da 26-27 Mart 2024 tarihlerinde, iki ülke arasında 2023 Mart ayında kabul edilen Ankara Bildirisi’nde bahsi geçen Ulaştırma, Dışişleri ve Ticaret Bakanlıklarının temsilcilerinin katılımıyla Ankara’da Genel Müdür düzeyinde teknik bir toplantı düzenlendiğini aktardı. “Karşılıklı temaslar sürüyor” Bakan Uraloğlu, söz konusu toplantının çok verimli geçtiğini vurgulayarak, “Oldukça verimli sonuçlanan görüşmeler neticesinde, Türkiye ve Irak’ın, Kalkınma Yolu Projesinde en kısa sürede azami ilerleme kaydedilmesi için atılacak adımlar ele alındı. Toplantıda Türkiye’nin ulaştırma altyapılarının inşası ve işletilmesi hususlarında bilgi ve tecrübesinin paylaşılması amacıyla düzenlenebilecek eğitimlerin de değerlendirilmiştir” ifadelerini kullandı. Yapılan görüşmede Türkiye ve Irak’ın, Kalkınma Yolu Projesi kapsamında yakın işbirliği ve temsilde sürekliliği sağlamak adına karşılıklı olarak Bağdat ve Ankara’da açacakları ofislere ilişkin detaylar ele alındığını belirten Uraloğlu, tüm bu işbirliklerini hızlandırmak ve derinleştirmek adına demiryolu, karayolu, denizcilik gibi farklı ulaştırma modları ile gümrük ve ticaret konularında da ihtiyaca özel çalışma grupları kurulması kararının alındığının altını çizdi. Bakan Uraloğlu, görüşmeler neticesinde kalkınma yolu ile ilgili çalışmalara hız vermek için mutabık kalınan hususları imza altına aldıklarını ifade etti. “Cumhurbaşkanı Erdoğan Irak’ı ziyaret edecek” Bakan Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Nisan ayı içerisinde Bağdat’a resmi bir ziyaret gerçekleştirmeyi planladığını da dile getirerek, “Bu ziyaret sırasında, Kalkınma Yolu projesinde iş birliğimizi pekiştirecek hususlar ele alınacak. Bu ziyaret Kalkınma Yolu’nun yol haritasının çizilmesi açısından büyük önem taşıyor” dedi. Türkiye’den Basra Körfezi’ne: Kalkınma Yolu Projesi Kalkınma Yolu Projesi, 1200 kilometrelik demir yolu ve otoyol ile Türkiye’yi Basra Körfezi’ndeki Faw Limanı’na bağlayacak. Yeni İpek Yolu olarak tanımlanan proje, Avrupa’dan Körfez ülkelerine kadar geniş bir bölgeyi etkileyecek ve ortak fayda üretecek. Yeni İpek Yolu, Orta Koridora yeni soluk… Temelleri 2005 yılında atılan Basra Körfezi’nden başlayarak Divaniye, Necef, Kerbela, Bağdat ve Musul gibi Irak’ın önemli kentlerini aşarak Türkiye’ye, dolayısıyla Avrupa’ya ulaşacak Kalkınma Yolu Projesi’nde somut adımlar atılmaya başlanıyor. Geçtiğimiz günlerde Irak Başbakanı Şiya es-Sudani’nin Türkiye ziyareti, Kalkınma Yolu Projesi’nde iki ülke arasında anlayış birliği olduğunu ortaya koydu. Öyle ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, projeyi yeni İpek Yolu olarak tanımladı ve önemini vurguladı: “Basra’dan Türkiye sınırına uzanan kara ve demir yolu ulaştırma koridoru inşasına yönelik ‘Kalkınma Yolu Projesi’nin hayata geçirilmesi için birlikte çalışma kararlılığımızı vurguladık. Bu vesileyle de bu çalışmayı yürütecek olan bakan arkadaşlarımızı görevlendiriyoruz. Kabul ettiğimiz Ankara Bildirisi ile bu hedef doğrultusunda ortak çalışma irademizi gösteren kritik bir adım attık. Kalkınma Yolu sadece Türkiye ile Irak için değil, tüm bölge için stratejik öneme haiz, yüksek bir projedir. Bu yolun inşasıyla ortaya çıkacak katma değerden, Avrupa’dan Körfez’e kadar geniş bir coğrafyada milyonlarca insan faydalanacaktır. Bölgesel işbirliğini güçlendirecek, ticaretimizi geliştirecek, beşeri münasebetlerimizi tahkim edecek bu projeyle, diğer kardeş ülkelerin de yakından ilgilendiğini biliyoruz. İnşallah onların da katılımıyla ‘Kalkınma Yolu Projesi’ni bölgemizin yeni İpek Yolu haline dönüştüreceğimize inanıyorum.” Esasen tarihi İpek Yolu’nun canlandırılması için stratejik önem taşıyan ve Türkiye’den başlayarak Kafkaslar’a, oradan da Hazar Denizi’ni aşarak Türkmenistan ve Kazakistan’ı takiben Orta Asya ve Çin’e ulaşan Orta Koridor’un önemi her geçen gün artıyor. Rusya’nın içinde bulunduğu “Kuzey Koridoru” ile İran’ın içinde yer aldığı “Güney Koridoru”na alternatif oluşturan Orta Koridor, Çin ile Avrupa’nın bütünleşmesi adına önemli bir yere sahip bulunuyor. Pekin’den Londra’ya uzanan bu hat, yıllık 600 milyar doları aşkın ticaret trafiğinin kalbinde yer alıyor. Çin’i ve bölge ülkelerini Orta Doğu ve Avrupa’ya bağlayan Kuzey ve Güney koridorları da “jeopolitik konumları açısından sıkıntı yaşanabilme ihtimali yüksek” hatlar kategorisinde yer alıyor. Özellikle Suriye ve Irak dahil Orta Doğu’daki istikrarsızlıklar Güney Koridoru’ndaki riski artırırken Kuzey Koridoru da Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan olumsuz etkilendi. Bu durum Orta Koridor’un stratejik önemini artırdı. Orta Koridor’un geçtiği Türkiye’nin Asya-Avrupa bağlamında stratejik geçiş güzergahlarının tamamını kontrol ediyor olması da ülkeyi projede kilit konumuna getirdi. İşte, Kalkınma Yolu Projesi’nin de Orta Koridorun artan değerine katkı yapacağı değerlendiriliyor. Peki, Kalkınma Yolu Projesi nedir? Türkiye ve bölge için ne anlam ifade ediyor? Hikayenin başlangıcı: Büyük Faw Limanı Basra yerel idaresi, 2005 yılında, Basra Körfezi’ne açılan Faw Yarımadası’nda yaklaşık 5 milyar dolarlık bütçe ile bölgenin en büyük limanının inşa edilmesini hükümete teklif eder. Hikaye de böylece başlamış olur. Esasen proje, Irak’ın kendi ihtiyaçları için oldukça büyük. Projenin anlamlı hale gelmesi iki şarta bağlıdır. Bunlardan birincisi, kurulacak limandan 3. Ülkelere mal taşınması hedeflenmelidir. İkincisi ise, projeye destek verecek ve projenin değerini artıracak bölge ülkeleriyle işbirliğine gitmektir. Irak, bu hedefle Faw Limanı çalışmalarına başladı. Bu limanın, ilk gemiyi Eylül 2024’te ağırlaması ve 2025’te ise tamamen açılması bekleniyor. Bu durum ise limandan komşulara stratejik bir yol inşa etme telaşını ikiye katladı. Çünkü böyle bir yol olmazsa liman açıldıktan sonra işe yaramaz hâle gelebilir. Kalkınma Yolu/Kuru Kanal Projesi Irak Ulaştırma Bakanlığı Nisan 2010’da, Büyük Faw Limanından yararlanmak için Faw’dan Suriye ve Türkiye’ye bir demir yolu inşaatı için yatırım tekliflerini kabul ettiğini açıkladı. Ayrıca 2014 Mart ayında Irak, bu amaçla Dünya Bankası ile bir anlaşma imzaladı. Diğer yandan ise, 2015 yılında Pakistan’ın Gwadar Limanının Çin tarafından geliştirilip kiralanmasıyla Irak’ın jeopolitik önemi daha da arttı. Çünkü Gwadar’a ulaşan Çin malları, Süveyş Kanalı’ndan geçerek deniz yoluyla Avrupa’ya ulaşmak yerine çok daha düşük maliyetle kısa sürede Avrupa’ya varabilecek. Çin’in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ni, Pakistan’ı kuzeydoğu-güneybatı yönünde kat ederek Gwadar ve Karaçi limanlarıyla Umman Denizi’ne bağlamayı amaçlayan “Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru” (CPEC) projesi, Kuşak ve Yol Girişimi’nin kalbinde yer alıyor. Proje kapsamında yürütülen kara yolu projeleri, liman ve serbest bölge inşaatlarının büyüklüğü 2020 itibarıyla 70 milyar doları aştı. Projelerin Pakistan’ı Çin imalat ürünlerinin dünyaya taşınması konusunda kilit bir lojistik üssü haline getirmesi hedefleniyor. ÇPEK’in Çin açısından önemi Malakka boğazına alternatif nakliye yolları sunmasında yatıyor. Bu aynı zamanda yolun kısalması nedeniyle büyük bir tasarruf da sağlıyor. Malakka boğazı önemli, çünkü küresel ticaretin yüzde 25’i bu boğazdan yapılıyor. Yine Çin’in petrol ithalatının yüzde 85’i de bu boğazdan geçiyor. Bu nedenle, söz konusu suyolunu kısaltacak projenin bir parçası olarak Gwadar limanı son derece kritik bir öneme sahip. İşte, Gwadar Limanı ile yukarıda bahsedilen Faw Limanı’nın önemi bir noktada birleşiyor. Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’ya saldırması ve Avrupa’nın Rusya ile ilişkilerinde ortaya çıkan sorunlardan sonra Katar gazının transfer güzergâhı ve Irak gazının çıkarılıp Avrupa’ya ihracının gündeme gelmesi, Kalkınma Yolu projesinin önemini daha da artırdı.Projenin Başarı Fırsatları Kalkınma Yolu Projesi, hızlı tren hattının yanı sıra bu süre zarfında; otoyol, Irak ve Körfez ülkelerinin petrol nakil hattı ve gaz nakil hattı gibi iktisadi projeleri ile hizmetleri de kapsayacak. Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu da 1200 kilometre olarak bahsettiği projeyi, yeni İpek Yolu olarak nitelendiriyor ve Körfez ülkeleriyle önemli gelişmelerin yaşanacağına işaret ediyor. “Dünyada dengeleri değiştirecek lojistik koridor konusunda kendileriyle daha önce görüşmeler gerçekleştirmiştik. Hükümetler düzeyinde, Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde, özellikle yeni bir İpek Yolu’nun temelleri atılıyor. Özellikle Basra Körfezi ile Bağdat’tan ülkemizin sınırlarına kadar uzanan 1200 kilometre uzunluğunda bir demir yolu, otoyol bunun sonucunda bağlandığı yer olan Basra Körfezi’ndeki Faw Limanı ile birlikte inşallah Türkiye, Irak ve burayı kullanacak özellikle Körfez ülkeleriyle ilgili önümüzdeki günlerde çok önemli gelişmeler olacak.” İran Araştırmaları Merkezi Kıdemli Uzmanı Müştak El-Hılo ise, projeyi “Körfez ülkelerinin jeopolitiğini değiştirecek” bir adım olarak tanımlıyor. Öte yandan Iraklı silahlı gruplar için bile onların desteğini çekebilecek faydalar ve ekonomik fırsatlar yaratabilir proje. Tüm bu sebeplerle eski Irak Ulaştırma Bakanı Nasır Hüseyin Bender Şibli, bu projenin uygulanmasının Irak’a daha fazla güvenlik ve istikrar getireceğine inanıyor. Çünkü projeden yararlanan ülkelerin söz konusu projenin güvenliğini sağlamak için çaba sarfedeceği düşünülüyor. Basra’dan başlayan bu güzergâh, Irak’ın önemli şehirlerinden geçtikten sonra Irak, Türkiye ve Suriye’nin temas noktasından Türkiye’ye girecek ve Mersin Limanı’ndan Avrupa’ya devam edecek. Maliyeti yaklaşık 20 milyar dolar olan projenin plana göre 2029’a kadar tamamlanması bekleniyor. Irak böyle bir tutarı sağlama konusunda yetersiz ve dolayısıyla projenin gidişatı kesinlikle yabancı yatırıma bağlı. Müştak El-Hılo, finansman konusunda Türkiye’nin önemine dikkat çekiyor: “Türkiye bu projenin sponsorlarından biri. Çünkü elde edilecek ekonomik faydaların dışında Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu; Kuveyt’te, Şubat 2018’de düzenlenen “Irak’ın Yeniden İnşası Konferansı”nda 5 milyar dolarlık kredi sözü vermiştir. Eski Irak Başbakanı Mustafa Kazımi’nin 2020 sonlarında Ankara’ya yaptığı ziyaret sırasında, bu kredinin söz konusu yolun yapımı için verildiği söylenmiştir.” Sonuç yerine… Türkiye hem Irak ile hem de Körfez ülkeleriyle olan ilişkilerini hızlıca iyileştiriyor. Bu iyileşme yeni, büyük ve oldukça cazip birçok fırsatı da ayağına getiriyor. Kalkınma Yolu Projesi, bölge ülkelerinin ekonomik açıdan bir birlik oluşturma, birbirlerinin çıkarlarını gözetme ve düşmanca faaliyetlerden kaçınma konusunda da önemli işaretler veriyor. Türkiye’nin en önemli ihracat partnerlerinden olan Irak’ta yaşanacak istikrar dönemi, hem ikili ilişkilerde hem de 3. ülkeler üzerinden gerçekleşecek çalışmalarda Türkiye’ye çok katkı sağlayacaktır. Diğer taraftan Orta Koridor’un büyümesi, genişmelesi, alternatifler üretmesi son derece önemli. Zengezur Koridoru’nun bu anlamda önemli katkı yapması zaten bekleniyor. Ermenistan’ın da bu ticari fırsatlardan yararlanmak istediği biliniyor. Çin’den Gwadar Limanı’na, oradan Faw Limanı’na ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşacak koridor, hem daha az maliyetli hem de daha hızlı. Ekonomik faydasının yanında Kalkınma Yolu Projesi, hem Türkiye-Irak ilişkilerinde hem de Türkiye-Körfez ülkeleri ilişkilerinde yeni bir sayfa açacak gibi görünüyor. Kaynak: AA

Siteden backlink almak için : https://join.skype.com/invite/KPVoMIIOqxat
montenegro buy car montenegro sale car montenegro rent apartment montenegro sale apartment