Mehmet Şimşek ‘Anlaşmanın tam zamanı’ diyerek duyurdu! Masada 30 trilyon dolar var
Katar’ın Ankara Büyükelçiliğince Katar Milli Günü vesilesiyle verilen resepsiyona Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Katar’ın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Dr. Naif bin Jassim Al-Abduljabbar, yabancı misyon temsilcileri, üst düzey yetkililer ve davetliler katıldı. İki ülke milli marşlarının okunmasıyla başlayan etkinlikte konuşan Şimşek, Türkiye adına Katar’ın Milli Günü’nü kutladığını ve Katar halkına en içten dileklerini ilettiğini belirterek, “Katar, ekonomik, diplomatik ve bölgesel güvenlik açısından Türkiye’nin vazgeçilmez bir ortağıdır. Ortak siyasi irademiz ve köklü kardeşlik bağlarımız işbirliğimizin sağlam temeller üzerine inşa edilmesini sağlıyor.” ifadelerini kullandı. İki dost ülkenin zor zamanlarda her daim birbirinin yanında olduğunu ve eşsiz bir dayanışma sergilediğini vurgulayan Şimşek, bu dayanışmanın en yakın örneğinin 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli meydana gelen deprem sonrasında görüldüğünü söyledi. Şimşek, Katar’a verdikleri destek ve gösterdikleri kardeşlik için teşekkür ederek Katar’ın, ekonomik kalkınma hamleleri, kriz bölgelerindeki arabuluculuk çabaları ve insani yardımlarıyla bölgede öne çıkan dost ülkelerden biri olduğunu vurguladı. Son 20 yılda iki ülke arasındaki ilişkilerin ivme kazandığını kaydeden Şimşek, 2014’te kurulan Yüksek Stratejik Komite ile bağların daha da derinleştiğini ifade etti. Şimşek, Katar ile işbirliğini daha da güçlendirmeye çalıştıklarını belirterek, eş başkanlığını yürüttüğü Karma Ekonomik Komisyonu’yla ticaret, yatırım, turizm, sağlık ve enerji gibi birçok alanda ortak projeler geliştirme imkanına sahip olduklarını dile getirdi. Katar’ın sağlık, tarım teknolojileri, savunma sanayi, mobilite, yarı iletkenler ve robotik gibi birçok alanda işbirliği yapılabilecek dost bir ülke olduğuna işaret eden Şimşek, hizmetler sektöründe de büyük bir potansiyele sahip olduklarını anlattı. Şimşek, bu çerçevede inşaat, turizm, sağlık turizmi alanlarında fırsatları değerlendirdiklerini aktararak, “Birlikte atacağımız adımlar her iki ülke açısından önemli kazanımları beraberinde getirecektir. Küresel ekonomide korumacılığın arttığı bir dönemden geçiyoruz.” dedi. Tedarik zincirlerinin dost ülkelere yöneldiği bir dönemde Türkiye ile Katar’ın önemli avantajlara sahip olduğuna dikkati çeken Şimşek, Türkiye’nin sanayideki kabiliyetleri, özellikle güçlü altyapısı ve nitelikli iş gücüyle gelişmekte olan ülkelerden pozitif olarak ayrıştığını ifade etti. Şimşek, Türkiye’nin Gümrük Birliği dahil 54 ülke ile serbest ticaret anlaşmalarıyla 30 trilyon dolarlık bir coğrafyaya entegre olduğunu kaydederek, bu sayede korumacı eğitimlere karşı dayanıklı olduklarını dile getirdi. Serbest ticaret anlaşmalarının olmadığı yakın ve dost coğrafyalarla güçlü ilişkiler olduğunu anlatan Şimşek, “Kalkınma Yolu ve Orta Koridor projeleriyle Türkiye, küresel ölçekte bir lojistik merkez olma potansiyeline sahiptir. Dolayısıyla dünyada korumacılığın arttığı bir dönemde bölgesel entegrasyonun önemi her zamankinden daha fazla hissediliyor. Bu çerçevede Türkiye ile Körfez İşbirliği Konseyi arasında serbest ticaret anlaşmalarının tamamlanmasının tam da zamanıdır. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmeliyiz.” diye konuştu. Şimşek, ortak bir vizyonla hareket ederek büyük başarılara imza atılabileceğini belirtti. Katar’ın Ankara Büyükelçisi Şeyh Muhammed bin Nasır bin Casim Al Sani adına konuşma yapan Maslahatgüzar Abduljabbar da Türkiye ile Katar arasındaki ilişkilerden bahsederken alışılagelmiş geleneksel sınıflandırmalara uyulamayacağını söyleyerek, “Çünkü bu ilişkiler kardeşlik niteliğiyle diğerlerinden her zaman farklı, haktan, adaletten ve insanlıktan yana olmuştur.” ifadelerini kullandı. Abduljabbar, bu bağların birkaç yılda kurularak tüm alanları kapsayacak şekilde genişlediğini kaydederek, geçen ay iki ülke arasındaki Yüksek Stratejik Komite’nin onuncu döneminin iki ülke liderleri düzeyinde yapıldığını hatırlattı. Bunun tüm küresel ve bölgesel değişimlere rağmen ilişkilerin gücünün ve sebatının gerçek bir göstergesi olduğunu vurgulayan Abduljabbar, Katar’ın barış ve istikrarı tesis etmek için elinden gelen her şeyi yaptığını ve yapmaya devam edeceğini söyledi. Abduljabbar, ülkesinin arabuluculuğu ve diplomasiyi bu asil amaçlar için kullandığının altını çizerek bu bağlamda Türkiye ile birçok siyasi vizyon ve pozisyonda uyum sağlandığından ve farklı düzeyde bir dizi önemli konudaki işbirliğinden bahsetti. İki ülke arasındaki ticaret hacminin son yıllarda önemli ölçüde arttığını ve daha da yükselmesi için iki tarafın da çabaladığını aktaran Abduljabbar, bu yılın başlarında fırsatların görüşüldüğü Karma Ekonomik ve Ticaret Komitesi’nin ilk oturum toplantılarının yapıldığını anımsattı. Abduljabbar, ikili ticari ve ekonomik ilişkilerde niteliksel bir sıçramayı temsil edecek bir dizi ekonomik ve ticari anlaşmanın yürürlüğe girmesini öngördüklerini de belirtti.