Neler yaşandı? İşte Somali-Etiyopya barışının perde arkası ve Türkiye’nin rolü
Cumhurbaşkanımızın ev sahipliğinde gerçekleşen diplomatik zirvede, Etiyopya ve Somali liderleri, ticaret ve sınır güvenliği konularında uzlaşı sağlayarak Ankara Bildirisi’ni imzaladı. Bu mutabakat, bölgesel barış için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Dışişleri kaynaklarından edinilen birliğiler ise şu şekilde… Dünkü Müzakerelerde Neler Yaşandı? Türkiye’nin Afrika Boynuzu’ndaki barışa katkı sağlama hedefi doğrultusunda düzenlediği diplomatik zirvede, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ve Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed Ali, Ankara’da bir araya geldi. 11 Aralık 2024 tarihinde Cumhurbaşkanımızın davetiyle gerçekleşen bu görüşmelere, her iki ülkenin dışişleri bakanlarının ve üst düzey heyetlerin katılımı sağlandı. Zirve, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderlerle gerçekleştirdiği ikili temaslarla başladı. Ardından üçlü görüşmelere geçildi ve sürece, farklı formatlarda toplantılar eşlik etti. Toplamda yaklaşık yedi saat süren müzakerelerin ardından liderler, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kolaylaştırıcılığıyla Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti ve Somali Federal Cumhuriyeti’nin Ankara Bildirisi”ni imzalayarak uluslararası kamuoyuna duyurdu. Ankara Bildirisi’nin Temel Maddeleri Ankara Bildirisi, tarafların temel çıkarlarını ve hassasiyetlerini gözeten teknik ve politik unsurlar içeriyor: 1. Somali’nin Egemenliği ve Toprak Bütünlüğü: Somali’nin toprak bütünlüğü, birliği ve egemenliği, BM Şartı, Afrika Birliği Kurucu Antlaşması ve uluslararası hukuk çerçevesinde açıkça tanındı. 2. Etiyopya’nın Deniz Ticaretine Erişimi: Etiyopya’nın denize erişim talebi, Somali Federal Hükümeti’nin egemenliği gözetilerek garanti altına alındı. Bu madde, taraflar arasında uzun süredir gerginlik yaratan ticaret yollarının düzenlenmesi açısından kritik önem taşıyor. 3. Teknik Heyetlerin Çalışmaları: Somali ve Etiyopya, 2025 Şubat ayına kadar Türkiye’nin kolaylaştırıcılığıyla müzakerelere başlamayı ve dört ay içinde teknik detayları tamamlamayı taahhüt etti. Bu süreçte ticaret, sınır geçişleri ve gümrük işleyişine yönelik teknik protokoller hazırlanacak. 4. Barışçıl Çözüm Mekanizmaları: Bildiri, tarafların tüm görüş ayrılıklarını diyalog yoluyla çözmesini ve gerektiğinde Türkiye’nin arabuluculuk rolünü sürdürmesini öngörüyor. Mutabakatın Önemi ve Diplomatik Sürecin Teknik Ayrıntıları Ankara Bildirisi, 2024 yılı boyunca devam eden ve taraflar arasındaki ticaret yolları ile sınır güvenliği sorunlarını içeren diplomatik gerilimlerin çözümünde bir kilometre taşı niteliğinde. 1 Ocak 2024’ten itibaren artan gerginliklerin ardından Türkiye, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan öncülüğünde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. • Ankara Süreci: 2024 Temmuz ayında başlatılan bu süreçte, iki ülkenin temel hassasiyetleri detaylı şekilde analiz edildi. Somali’nin toprak bütünlüğü ve Etiyopya’nın ticaret erişimi gibi kırmızı çizgiler, tarafların masaya oturabilmesi için dikkatle ele alındı. • Teknik Görüşmeler: Bakan Fidan, Etiyopyalı ve Somalili mevkidaşlarıyla Ankara’da ve BM Genel Kurulu sırasında New York’ta üç tur görüşme gerçekleştirdi. Bu toplantılar, tarafların ortak çıkarlarının belirlenmesinde ve nihai metnin hazırlanmasında kritik bir rol oynadı. Türkiye’nin Diplomatik Başarısı Türkiye, bu süreçte yalnızca kolaylaştırıcı değil, aynı zamanda güven veren bir aktör olarak öne çıktı. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürütülen bu diplomatik girişim, Türkiye’nin Afrika Boynuzu’ndaki etkisini ve arabuluculuk kapasitesini artırdı. Liderler, ortak toplantıda hem Türkiye’ye hem de Cumhurbaşkanımıza duydukları güveni dile getirirken, bölgenin barış ve kalkınma ihtiyacına vurgu yaptı. Cumhurbaşkanımız ise bu girişimin diğer gergin bölgeler için bir örnek teşkil etmesini temenni etti. Ankara Bildirisi’nin Bölgesel Etkileri • Ticari İş Birliği: Bildiri, Etiyopya’nın Somali limanlarına erişimini sağlayarak bölgesel ticareti canlandırmayı hedefliyor. • Sınır Güvenliği: Taraflar, sınır bölgelerinde güvenliğin sağlanması için teknik iş birliğini artırma kararı aldı. • Uluslararası Hukukun Güçlendirilmesi: BM Şartı’na ve Afrika Birliği Antlaşması’na yapılan vurgular, uluslararası hukukun çatışmaların çözümündeki önemini tekrar gözler önüne serdi. Türkiye, bu kazanımla barış ve diplomasi odaklı dış politikasını pekiştirirken, bölge halklarının refahına yönelik katkılarını sürdürmeye hazır olduğunu bir kez daha ortaya koydu.