Resim, içimde kalan en büyük ukdedir

0

KUBAT
Yeni şarkım Soğumuş Çay, Söz ve müziği Azeri arkadaşım Sheyh Ree’nin bir parçası. Bana dinletti çok sevdim. Ters köşe bir şarkı. Türküler zaten bizim sevdamız ama arada böyle nefes alıp vermek lazım. 8 yaşındaki kızım Ayza’yla farklı müzikler dinlemeye alıştım. Daha fazla halk müziği dinlersen ben de sana sürpriz yapacağım dedim. Bu şarkıya da bayıldı.
2004’te bir müzikal tecrübem vardı. Roman mahallesinde geçen Gülün Öpüşü diye bir oyundu. 6 ay kadar oynayabildik. Selim Sesler ve ekibi müziği yapmıştı. Güzel bir deneyim oldu ama esas işimiz müzik olduğu için bu tarafa yöneldim.
Yağlı boyaya merak sardım. pandemide. Ders aldım. Atölyede çalışırken başka bir proje gelişti. Baktım ki ressam olamayacağım, resim bende hobi olarak kalacak, bir kısmını stüdyo yaptım atölyenin. Tablolar da istediğim gibi gitmiyor hemen bildiğim yerden devam edeyim dedim. Oktay Kaynarca, Olgun Şimşek, Beyazıt Öztürk gibi kendi dalında zirvede olan isimlerle sohbet düet programı yaptım. 14 konuk aldım ikişer türkü seslendirdik. 28 klibimiz var. Uzun süredir bununla meşgulüm. Amatör ruhla devam ediyorum. Çok heyecanlıyım. 14 erkek sanatçıyla yaptık, 14 kadın sanatçı arkadaşımla devam edeceğim projeye.
Sanatı al hayattan geriye başka bir şey kalmıyor. İnsan aşığı biriyim. İyiyi alkışlamakta kendimizde kompleks göstermemeliyiz. Ben sanatçı dostlarımdan da çok besleniyorum.
Ayza’nın resim merakı var. Benim arzularımı o tamamlayacak, inanıyorum. Ben mikrofonla 8 yaşında tanıştım. Resim hep içimde ukdedir. Bir türlü fırsat olmadı. Askerden geldim. Arabamı satayım harçlık yaparım diye düşünüyordum. Kamer diye ressam arkadaşımın galerisine gittim. Arabamı satıp galerideki tabloları aldım. Takas yöntemiyle ilk tablolarımı almış oldum. 12 tablo bende o serginin. Koleksiyoner tarafım da var.
Cura’yla başladım. Belçika’da klasik gitar eğitimi aldım. Sonra düğünlere gitmeye başladım. Babama işlerimiz daha da açılır klavye alalım dedim. Kredi çekip piyano aldırdım. Piyanist şantörlük yaptım uzun süre. Krediyi çok kısa sürede kapattık.AYÇA VARLIERAMERİKA VE TÜRKİYE ARASINDA KÖPRÜ KURMAK İSTİYORUM Lise, üniversite, konservatuvar ve oyunculuk master’ı olmak üzere Amerika’da 10 yıllık eğitim sürecim vardı. Green Card alabilmek için evlilik teklifi aldım. Arkadaşlarım bana gitmeyeyim diye böyle bir şey yaptı ama ben formalite işleri sevmediğim için Türkiye’ye dönmeye karar verdim. Sonra Green Card çıktı. İyi ki gelmişim. Türkiye’deki kariyerimi unutturmamam lazım. Buradaki projeleri de değerlendirmek istiyorum. Orayı kapatmış değilim, gidip geleceğim.

Yarım kalan bir hayalim vardı. Orada oyunculuk ve müzikal kariyerime boyut atlatmak istedim. Konfor alanımdan çıkıp uluslararası projelerde yer almak için Amerika’da eğitimime baştan başladım. 7 özel koçtan ders aldım. Hayallerimi gerçekleştirebildim 3 sene içinde.

140 bölüm dizi bitti. Kendime yatırım yaptım. Hayallerini risk almadan gerçekleştiremezsin. Hem uluslararası bir projede yer almak hem de Amerika ve Türkiye arasında köprü kurmak istiyorum. Orada kaliteli ve güzel bir çevrem var.

Yaklaşık 18 senedir müziği ve oyunculuğu bir arada götürüyorum. Sahneden hiç kopmadım. Bir an evvel projelerde yer alıp kendimi göstermek istiyorum. Bomba gibi hazırım.

12 yaşında caz şarkıcısı olmak istiyordum. Tiyatro kulübü müzik kulübü; okul hayatım hep buralarda geçtim. Çok aktif bir kızdım, hentbol oynuyordum. Annem balerin ve koreograf. 5 yaşındayken balerin olmak istiyordum. 8 yıl bale eğitimi aldım. Kemik yapım uygun olmadığı için baleye devam etmedim. Müzikal tiyatroda karar kıldım. Dansın, şarkının, oyunculuğun bir araya geldiği müthiş bir sanat dalı. 16 yaşında müzikal tiyatro eğitimi almak için Amerika’ya gittim. Babam iş adamı ama ruhen sanatçı. Gitar çalınan, şarkılar söylenen mutlu bir evde büyüdüm. Annemi hayranlıkla izlerdim.ALİŞANBİR DAHA ŞARKI SÖYLEYECEĞİMİ DÜŞÜNMÜYORDUM Şarkıcı için yapılacak en güzel şey program yapmak. Oyunculuk çok zor. Bu kadar yoğun değildik, biz dizi çekerken süreler 50 dakikaydı. 3 gün sete gidiyorduk. Şimdi öyle değil. Bir dizi 6-7 gün sürüyor Bir şarkıcının sette olması çok zor.

2 yeni şarkım var. İkimize Birden’i yazan Mert Ekren çok güzel bir şarkı yolladı bana, en güzel şarkılarımdan biri olacak. Bayrama yetiştireceğim. Artık albüm yapan çok yok.

İkimize Birden tekrar gündemde. Mert Demir okudu. Onunla birlikte şarkım yeniden parladı.

Müzik şirketinden içeri girdiğimde Hilmi abi bana tavsiyelerini sıraladı. Takımını söyleme, kız arkadaşın olduğunu söyleme, hayranlarına evliyim deme gibi… Ama Fenerbahçeli olduğumu hiç saklayamadım. Fenerbahçe en büyük tutkumuz.

Çocuğuma fazla aşıladım galiba. Burak 5 yaşında, 4 tane forması var. Formayla yatıp kalkıyor. Fenerbahçeli çocuklar artık üzülmesin diyorum. Burak futbolcu olmak istiyor, Arda Güler çok büyük örnek oldu. 18 yaşında Real Madrid’de oynuyor. Büyük gurur duyuyoruz.

Sanatçı gizemli olacak derlerdi. Artık öyle değil. Ben halkın içindeyim markete girip çıkıyorum. Şaşırıyorlar beni görünce. Niye kendimizi kilitleyelim ki. Böyle yapanlardan da sonra ruhsal problemler çıkıyor ve yalnızlık oluyor. Bunlardan biri de Serdar Ortaç. Çok severim kendisini. Kendini farklı yerde görürsen, her şey ayağıma gelecek ben sadece sahneye çıkarım dersen maalesef ruhsal bir probleme girersin.

100 bin insanımızı kaybettiğimiz o dönem bizim de büyük kaybımız oldu. Çok zor oldu. Ölüm ve hastalık başına gelmeden anlayamıyorsun. Ateş düştüğü yeri yakar lafını o zaman anlıyorsun. Bir yakınını kaybeden sadece ben değilim. Ailece psikolojik yardım aldık. Doktor, ‘çok normal, desteğe ihtiyacın yok’ dedi. ‘Kardeşini kaybeden biri olarak acını yaşaman gerek’ dedi.

Yoğun bakımdayken 15. günde falan Buse’ye bir şey olursa bu işi yapamam demiştim. Bir daha şarkı söyleyeceğimi sanmıyordum. İşimiz insanları eğlendirmek, nasıl eğlendirip oynayacaksın. Bildiğim başka bir iş yok, olsaydı denerdim. Allah gücünü veriyor. Yapacak bir şey yok. Onun emanetleri var benim çocuklarım var. Çalışmak zorundasın. Ailemin ve yakınlarımın desteğiyle çalışmaya başladım. Biz hep beraberdik, sahnede hâlâ gözüm onu arıyor. Her şeyde yarım kalıyorsun. Sensiz yaşayamam sensiz ölürüm. Sana bir şey olursa şöyle yaparım deniyor, öyle olmuyor. Yaşamak zorundasın.EVLENİNCE MAÇOLUK OLMUYOR Eskiden erkek sanatçı maço olmak zorundaydı. Dediğim dedik olacak, eşine karışacak falan. O dönem bana ne söyleyeceğim söyleniyordu. O dönem o tutuyordu. Değiştiğim anlamına gelmiyor bu. Kendi yapımla verdiğim cevap değildi. Hiç öyle bir adam olmadım. Evlenince de zaten olamıyorsun. Kız çocuk da çok etkiliyor. Kız çok farklı. Burak annesiyle gittiği zaman ben de Eliz’le zaman geçiriyorum. Makyaj yapmasına izin veriyorum. Çocuk olduktan sonra her şey değişiyor.

Evlenirken 3 çocuk düşüncemiz vardı. Biraz büyüsünler, 9-10 yaşında olsunlar ondan sonra olabilir belki, şu an düşünmüyoruz. Yeni şarkının klibinde çocukları da oynatabilirim.

Leave A Reply

Your email address will not be published.

File not found.