Sosyal

Sağlıklı beslenme ve spor obezitenin ilacı oluyor

Avrupa’da pek çok hastalığın sebebi obezite

Obezitenin önemli sağlık sorunlarına yol açtığına dikkat çeken Prof. Dr. M. Emel Alphan, “DSÖ’nün veri tabanına göre; obezite Avrupa’daki yetişkinlerde hipertansiyonun yüzde 55’inin, kalp hastalıklarının yüzde 35’inin, Tip 2 diyabetin yüzde 80’inin sorumlusudur ve bunların her yıl 1 milyondan fazlası ölüm ile sonuçlanmaktadır” diye konuştu.

Avrupa’da ilk sıradayız

Türkiye’nin obezite oranı açısından dünyada 17’nci, Avrupa’da ise birinci sırada yer aldığını belirten Prof. Dr. M. Emel Alphan, “2024 yılına gelindiğinde Türkiye’de 15 yaş ve üzeri nüfusun yüzde 32,1’inin obez, yüzde 34,6’sının ise fazla kilolu olduğu, toplamda ise bu oranının yüzde 66,7 ye ulaştığını söylemek mümkün. Türkiye’de obeziteye ilişkin hastalıklardan olan diyabet, koroner kalp hastalığı, felç ve kanserden 2,4 milyon kişinin etkilendiği DSÖ-2024 raporunda belirtilmiştir” dedi.

Obezite hastalık riskini artırır, yaşam kalitesini olumsuz etkiler

Obezitenin birçok sağlık sorununa neden olduğunu veya var olan sorunları şiddetlendirdiğini vurgulayan Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Obezite, kalp-damar hastalıkları, diyabet, hipertansiyon, inme (felç), bazı kanser türleri, solunum sistemi hastalıkları, eklem ve kemik hastalıkları, safra kesesi hastalıkları, karaciğer yağlanması, uyku apnesi, depresyon, kısırlık, cinsel işlev bozuklukları, cilt hastalıkları gibi hastalıkların riskini arttırır. Obezite ayrıca yaşam kalitesini ve süresini de olumsuz etkiler” uyarısında bulundu.

Obezitede tedavi yöntemi: Beslenme ve hayat tarzı değişikliği

Obezitede tedavi yönteminin sağlıklı beslenme ve hayat tarzı değişikliği olduğunu kaydeden Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Aslında obezitedeki birinci tedavi yöntemi de bu raporlardan anlaşılacağı üzere, sağlıklı beslenme ve fiziksel olarak aktif olmayı da içeren hayat tarzı değişikliğidir” dedi.

Sağlıklı beslenme modeli hayata geçirilmeli

Sağlıklı beslenmenin tarifini yapan Prof. Dr. M. Emel Alphan, “Sağlıklı beslenme az yağlı süt ve ürünleri, yağsız et, balık, tavuk, yumurta ile kurubaklagiller ve az miktarlarda kabuklu kuruyemişleri de içeren, rafine olmayan tam tahıllardan ve günde 5-10 porsiyon sebze ve meyveden oluşan bir beslenme modelidir. Doymuş yağ ve trans yağ içermeyen, az miktarda bitkisel sıvı yağ (zeytinyağı ve diğer bitkisel yağların karışımı) kullanılarak yemeklerin yapılması, şeker ve şekerli besinler ile içeceklerin minimum düzeyde alınması ve su tüketiminin arttırılması da enerji dengesi ve obeziteye bağlı hastalık risklerini en aza indiren bir yaklaşım olacaktır. Bu tarz beslenme modelleri, tüm dünyada sağlıklı olduğu kabul edilmiş olan Akdeniz diyeti, DASH diyeti ile vejetaryen beslenmedir” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir