Suriye’de kim nerede duruyor… ABD, Rusya, İran! Türkiye faktörü: Tek ülke!
ESED KAÇTI İDDİASI
Suriye iç savaşının ardından Rusya ve İran’ın desteğiyle ayakta kalan Esed rejiminin sonunun geldiği görülüyor… Tüm dünyanın gözünü çevirdiği Suriye’de muhalifler Şam’a yürürken Beşar Esed’in de Suriye’den kaçtığı ve Tahran’da olduğu iddia edildi.
Esed heykelleri yıkılıyor…
HANGİ ÜLKE NEREDE DURUYOR?
Peki bölgede hangi ülkenin güçleri bulunuyor, kim nerede duruyor? Ülkelerin bölgedeki pozisyonlarını analiz eden Sabah Yazarı Okan Müderissoğlu, “Suriye sahasında olup biteni anlamak, çok bilinmeyenli ve çok değişkenli denklemi çözmek gibi bir şey. Süreç okumak için geliştirilen her türlü şablon 24 saat geçmeden anlamını yitiriyor. Bu nedenle, olaylara Türkiye merkezli bakmak ama aynı zamanda sahadaki aktörlerin oyun planlarını okumaya çalışmak en doğrusu…” ifadelerini kullandı.
Müderissoğlu ülkelerin duruşlarını şu şekilde açıkladı:
ABD: TRUMP’LA KRİTİK KAVŞAĞA GİRECEK
Bölge politikalarını Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) üzerinden yöneten Washington, Fırat Nehri’nin doğusunda ve Deyr-i Zor petrol sahasında konuşlanmış durumda. ABD derin dinamiklerinin Şam rejimini yok hükmünde saydığı bir gerçek.
Joe Biden ABD Başkanlığı görevini Ocak ayında Donald Trump’a devredecek (Takvim.com.tr Fotoğraf Arşivi)
Hatta Heyet-ü Tahrîr eşŞam yapılanmasındaki farklı grupları İdlibŞam hattında, Esad’a karşı hareketlenmeye teşvik ettiği de konuşulmakta. Suriye Demokratik Güçleri (SDG) çatısı altında topladığı PKK/YPG terör unsurlarını kullanarak sözde DEAŞ tehdidi ile mücadele ettiğini ileri süren Amerikan tarafı, bu sakat tercihi yüzünden NATO müttefiki Türkiye’yle karşı karşıya geldiğinin de farkında. Pentagon, 20 Ocak 2025’te, 2. Trump dönemi başladığında kritik kavşağa gireceğinin ve Ankara’yı tatmin edecek formül bulmanın gerekli olacağının bilincinde.
RUSYA: ASKERİ NÜFUZUNU KORUMAYI ÖNCELEYECEK
Suriye iç savaşında dengeleri Esad lehine değiştiren Ruslar hem Lazkiye’deki deniz üssünü büyüterek Doğu Akdeniz’e iyice yerleşti hem de Hmeymim Hava Üssü ile de Ortadoğu’ya kök saldı.
Esed ile Putin
Esad’a desteğini hiç kesmeyen Rusların, Şam rejimini ayakta tutan diğer güç olan İran’ın bu ülkedeki etkisinden rahatsızlık duyduğu bir sır değil. İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nin tesisi ve Astana formatı üzerinden Türkiye ile de bağlarını kuvvetlendiren Moskova, bu kazanımı kolay gözden çıkaracak durumda olmadığı gibi Ukrayna savaşında sona gelirken Ankara’ya daha fazla ihtiyaç duyacağını da saklamıyor. Günün sonunda Rusların Esad’ı değil, Suriye’deki askeri nüfuzunu korumayı önceleyeceği düşünülebilir.
İRAN: HIRÇINLAŞMASI BEKLENİYOR
Baştan itibaren Irak-Suriye- Lübnan eksenini Şii Hilâli’ne dönüştürmeye dayalı mezhepçi araçlar geliştiren Tahran, Esad’ın zayıflamasından çok rahatsız.
İran lideri Ali Hamaney (Takvim.com.tr Fotoğraf Arşivi)
Bu tablodan ABD ve İsrail’i sorumlu tutsa da HTŞ’ye karşı önleyici diplomasi izlemediği için Türkiye’yi de suçlamakta! İsrail’le girdiği füze savaşları ile yıpranan Haşdi Şabi, Hizbullah gibi paramiliter unsurlarıyla yara alan İran’ın hırçınlaşması beklenebilir. İran, istikrar üretmekten ziyade istikrarsızlaştırıcı güç olarak Suriye özelinde ihmal edilmemesi gereken bir devlet olarak hesaba katılmalı!
AB: NE ZAMAN BAŞI SIKIŞSA TÜRKİYE’Yİ HATIRLIYOR
Stratejik körlükten kurtulamayan AB ne zaman başı sıkışsa Türkiye’yi hatırlıyor. Lâkin “Başın düşerse dara, Tayyip Erdoğan’ı ara!” biçiminde özetlenebilecek AB klişesi artık miadını doldurdu. AB yeniden yapılanacak ve güvenlik doktrinini yenileyecekse Türkiye’yi artık bünyesine almak mecburiyetinde!
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen (Takvim.com.tr Fotoğraf Arşivi)
ARAP LİGİ: ARZU ETTİĞİ NETİCEYİ ALAMADI
Yıllar sonra Esad’ı, Arap devletleri kulübüne davet ederek İran etkisinden uzaklaştırmayı hedefleyen S. Arabistan ve BAE, arzu ettiği neticeyi alamadı. Arap mahallesinde kabul gören Esad, katliamlarını unutturarak meşruiyet kazanma çabasını da Tahran’la ilişkilerini sıcak tutmayı da sürdürdü!”
SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ TÜRKİYE KADAR ÖNEMSEYEN KİMSE KALMADI
Esad’ın az da olsa bir şansı kaldığını belirten Müderissoğlu onun da yönünü Türkiye çevirmesine bağlı olduğuna dikkat çekti.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan (Takvim.com.tr Fotoğraf Arşivi)
Müderrisoğlu şu ifadeleri kaleme aldı:
“Yani, kapsayıcı anayasa yazılması, adil ve şeffaf seçimlerin yapılması, geçiş hükümeti kurulması, sığınmacıların güvenli ve onurlu şekilde topraklarına dönüşünün teminat altına alınması. Şu anda Suriye’nin toprak bütünlüğünü Türkiye kadar önemseyen başka bir devlet kalmadığı gibi bölge dışı güçler çekildiğinde kapısını çalacağı tek devlet de Türkiye olacak. Ancak gelişmeler gösteriyor ki Esad, siyasi ömrünün sonuna gelmekte. İşte bundan sonrası, 13 yıldır büyük bedeller ödeyen Türkiye için daha mühim. Ankara, Suriye sahasına bir terör devletine geçit vermemek için cesaretle girdi, şimdi akılla kalmak durumunda. Neden? Çünkü Suriye kökenli olmayan silahlı Kürt unsurların tasfiye edileceği, terör örgütü yöneticilerinin devre dışı bırakılacağı, Suriye Kürtlerinin temsil yeteneği kazanacağı, El Hol Kampı’ndaki DEAŞ’lıların tecridinin geçici olarak Türkiye tarafından üstlenileceği, Yeni Suriye’ye entegre olmayanların marjinalize edileceği bir dönemin ayak sesleri duyulmakta!”