Tarihten bugüne bahar bayramları mercek altında
Milliyet Arkeoloji’nin yeni sayısında kapak konusu, insanlık tarihinin yazıldığı en önemli bölgelerin başında gelen Mezopotamya’daki bahar kutlamaları. İstanbul Üniversitesi Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı’ndan Dr. Armağan Tan, baharda doğanın yeniden canlanmasının, bereketi anımsatan kutsal bir döngü olarak görüldüğünü belirterek “Tarihin her döneminde doğanın hayranlık verici bu mucizesi karşısında insanoğlu adeta tanrılara minnet duymayı kendine bir borç edinmiş ve bahar aylarını yaşamın yeniden filizlenmesi, yeni bir yılın gelişi olarak görmüşlerdir” diyor. Sümerler, Babilliler ve Asurluların bahar bayramlarında çeşitli dini ritüeller gerçekleştirdiklerini, kurbanlar kestiklerini belirten Tan “Asur toplumu yeni yılın gelişini bayramlarla kutlamış, baharın bereket getirmesini ve yeni yılın huzur içinde geçmesini sağlamak amacıyla, tanrılara ibadetlerini ve dualarını eksik etmemişlerdir. Krallar bu törenlerde, tanrı heykelinin elinden tutarak yeryüzünü yönetme erkini adeta tanrıdan almaktaydı” diyor.38 GÜNLÜK SEREMONİDergide İstanbul Üniversitesi Hititoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Burcu Özer-Bulut da Hititlerin AN.TAH.SUM bayramını anlatıyor. Bulut, şunları kaydediyor:”Bu bayram töreninin ismi baharın gelişiyle doğada kendini göstermeye başlayan bir bitkiden gelir. AN.TAH.ŠUM bitkisinin ilkbaharda yetişen ve soğanlı bir bitki olan çiğdem bitkisi olduğu düşünülüyor. Hitit manevi dünyasında ilkbaharın gelişini simgeleyen ve adını çiğdem bitkisinden alan AN.TAH.ŠUM Bayramı, 38 gün süren bir seremoniyi içeriyordu.”Dergide Türk kültüründeki bahar bayramları, “yeniden doğuşun” gizemli tanrısı Mithras, baharın en güzel süsü erguvanlar gibi baharla ilgili daha birçok yazı yer alıyor.Derginin 35. sayısı 17 Mart Pazar günü Milliyet gazetesiyle birlikte İstanbul, Ankara ve İzmir’de bayilerde olacak. Dergiyeinternet üzerinden erişmek de mümkün.