İstanbul’da Fatih Katıkçı ile Beyza Katıkçı, 2002’de evlendi. 2005’te ilk çocuklarını kucaklarına almaya hazırlanan çift, 9 Haziran 2005’te doğum yaklaşınca Kadıköy’de özel bir hastaneye gitti.
Doğumdan önce bazı belirtiler yaşansa da doktorlar “Normal, doğum sabah yapılacak” denildi. Doğumdan sonra ise bebeğin stres nedeniyle anne karnında kakasını yaptığı ve kakanın solunması sonucunda ciğerlerin etkilendiği ve beyne oksijen gitmediği söylendi. Bu da Zeynep bebeğin, beynin hareket etmesi için vücuda komut verememesine neden olan serebral palsi hastalığına yakalanmasına sebep oldu.
Katıkçı çifti, hastane ve doktor ihmali sebebiyle 2006’da tazminat davası açtı. 2011’de yerel mahkemede açılan dava kazanılmasına karşın, itirazlar ve üst mahkeme süreçleri ile dava 19 yıldır sonuçlanmadı.YAŞADIKLARINI YAZDI
Anne Beyza Katıkçı, 19 yıllık dava sürecine dikkat çekmek, kızı Zeynep’in yaşadıklarını ve bir anne olarak kendi mücadelesini anlatmak, benzer hastalıklarla mücadele eden ailelere ışık olmak ve farkındalık oluşturmak için “Lal-Zeynep, İki Adın Öyküsü: Bir Farkındalık Yolculuğu” adını verdiği bir kitap yazdı. Kitapta anne Beyza Katıkçı ile birlikte eşi Fatih Katıkçı, kızları Zeynep ile Su’nun yazıları da yer aldı.KİMSE ÜSTLENMEDİ
Anne Katıkçı “Eğitimle, tedavi ve terapi yöntemleriyle bu hale geldik. 2011’de diğer kızım Su dünyaya geldi. Hastaneden çıkarken hiç kimse bu olayı üstlenmedi. Her şeyin parasını ödememize rağmen, ‘Kusura bakmayın bir komplikasyon gelişti’ gibi bir ifade duymadan taburcu olduk. Mahkeme sürecinde inanılmaz şeyler yaşadık. Bize ‘Ajitasyon yapıyorsunuz’ diyen avukatlar bile oldu. Kitabı yazınca kızım Zeynep kitabı okudu. Neden bu halde olduğunu anladı. Davanın sonuçlanmasını bekliyoruz” diye konuştu.MÜCADELEM DEVAM EDECEK
Beyza Katıkçı: Biz yaşadıklarımız ve Zeynep’i olduğu gibi kabul edip bize gönderilmiş bir hediye olarak değerlendirdik. Bunları anlattığımız bir kitap oldu. Kitapta hepimizin notları var. Bu süreçten yılmaya niyetim yok. Gerçeğin ortaya çıkması için mücadele vermeye devam edeceğim.
