21 ülke sandık başında! Avrupa kıtasının kaderini şekillendirecek seçimlerde son gün
Avrupa Birliği’nin ana yasama organı olan Avrupa Parlamentosu’nun (AP) yeni üyelerinin belirlenmesi için yapılan seçimler bugün son gününde. 370 milyonun üzerinde seçmenin kararı ile belirlenecek parlamentoda sandalyeler ülkelerin nüfus oranına göre dağıtılıyor. Almanya 96 sandalye ile ilk sırada yer alırken onu Fransa ve İtalya takip ediyor…21 ÜLKE SANDIK BAŞINDAÇekya, İrlanda, Letonya, Malta, Hollanda ve Slovakya oy verme işlemi sona erdi.Perşembe günü Hollanda’da başlayan dört günlük seçimlerin son gününde Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve Polonya’nın da aralarında bulunduğu 21 ülkeden seçmenler sandık başına gidiyor. Sandıklar bugün oy verme işleminin ardından kapanacak, resmi sonuçların yarın belli olması bekleniyor.
İspanya’da oy kullanmak için bekleyen seçmenler/APKITANIN GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİRECEKBir zamanlar çoğu kişinin ‘laf ebesi’ olarak tanımladığı Avrupa Parlamentosu son yirmi yılda önemli yetkiler kazandı. AP milletvekilleri artık iklim planları, yapay zeka, işçi hakları gibi kritik AB politikalarında ulusal hükümet bakanlarıyla ortak yasa koyucu konumunda. Bu nedenle yüz milyonlarca seçmenin oy kullanacağı seçimlerin, kıtanın geleceğini şekillendirmesi bekleniyor.
Belçika seçimlerinden bir kare/APAŞIRI SAĞIN ZAFERLE ÇIKMASI BEKLENİYOR…Avrupa Parlamentosu seçimleri 5 yılda bir gerçekleştiriliyor. İngiltere’nin AB’den ayrılmasından bu yana yapılan ilk seçimlerde, Avrupa yanlısı grupların çoğunluklarını koruyacakları ancak milliyetçi ve aşırı sağ partilerin rekor sayıda sandalye kazanacağı düşünülüyor.Seçim sonuçlarının belli olmasının ardından daha yoğun bir mesai başlayacak. Parlamentoya girebilen üyeler kendileri benzer görüşteki üyelerle beraber “siyasi grup” adı verilen koalisyonlar oluşturacak.Şu anki mevcut parlamentoda 7 siyasi grup bulunuyor. Bunların en büyükleri merkez-sağdaki Avrupa Halk Partisi (EPP) ile merkez-soldaki Sosyalistler ve Demokratlar İlerici İttifakı (S&D). Ardından liberal Avrupa’yı Yenile ile Yeşiller/Avrupa Özgür İttifakı geliyor. Aşırı sağdaki Avrupalı Muhafazakarlar ve Reformistler (ECR) ile Kimlik ve Demokrasi (ID) mevcut parlamentoda sandalye sayısı açısından 5. ve 6. sıradalar. Sol Grup (GUE/NGL) ise son sırada.
URSULA VON DER LEYEN İÇİN DE SON SÖZÜ SÖYLEYECEKSiyasi grupların belirlenmesinin ardından ilerleyen aylarda Avrupa Komisyonu Başkanı yeniden seçilecek. Yani kritik seçimler mevcut başkan Ursula von der Leyen’in Avrupa siyasetindeki en güçlü pozisyonlardan biri olan Avrupa Komisyonu başkanlığına ikinci kez seçilip seçilmeyeceği konusunda da son sözü söyleyecek.Geçtiğimiz aylarda başkanlık için yeniden aday olduğunu açıklayan Ursula von der Leyen seçimi kazanması en muhtemel aday olarak görülüyor. Leyen’in yeniden seçilebilmesi için en az 361 milletvekilinin oyunu alması lazım ancak mensubu olduğu Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) sadece 170 civarında oyu var.2019 seçimlerinde sadece 9 oy farkla başkan seçilen Leyen’i yine zorlu bir süreç bekliyor. Batı medyasında yer alan analizlere göre bu noktada İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin desteği, Von der Leyen için oldukça değerli…
TÜM GÖZLER MELONİ’DE…İtalya Başbakanı Giorgia Meloni bu yılki seçimlerin belirleyici figürlerinin başında yer alıyor. Kimlik ve Demokrasi (ID) grubundan Fransız Marine Le Pen, anketlerde oy oranı yüzde 30’dan fazla çıkan ve “İtalya Avrupa’yı değiştiriyor” sloganını kullanan Meloni’ye milliyetçi bir “süper grup” yaratma teklifinde bulunsa da, İtalyan liderin, Leyen’in komisyonuyla çalışabilecek daha küçük, daha tutarlı bir sağcı grup tercih etmesini bekleniyor.
MACRON VE SCHOLZ’A SOĞUK DUŞAlmanya’daki seçimlerde muhalefetteki muhafazakar Hristiyan Demokratların önde gitmesi bekleniyor. Sosyalist Olaf Scholz liderliğindeki koalisyon ortaklarının bu yılki AP seçimlerinde destek kaybı yaşaması beklenirken, düşüşün en önemli nedenlerinden biri Rusya-Ukrayna savaşı olarak görülüyor.Brüksel ve Strazburg’a 81 üye gönderecek olan Fransa’da ise Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, aşırı sağcı Marine Le Pen’in çok gerisinde. Macron’un büyük bir seçim darbesi alacağına kesin gözüyle bakılıyor. Macron’un partisinin zayıflığı, Fransız milletvekillerinin hakim olduğu grubun geleneksel üçüncülüğünü kaybetmesine neden olabilir.