28 Şubat darbecilerini af, neden ABD’nin kalesine atılmış bir gol olsun? Muhafazakârların dayanağını anlayabilmiş değilim
Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok, 28 Şubat sürecindeki darbeci generallerin affedilmesini ve bu kararın Türkiye’nin iç siyasetine etkilerini ele aldı. Darbe girişimlerinin tarihçesini ve toplumsal hafızadaki yerini masaya yatıran Altınok, “Söz konusu affın ABD’nin kalesine atılmış bir gol olduğunu söyleyen muhafazakârların dayanağını anlayabilmiş değilim. Elbette bu affın iç siyasete yönelik mesajlar taşıdığı, zamanlamasının manidarlığı malum. Ama darbeci paşaların affedilmesi, ABD’nin moralini neden bozsun ki?” diye sordu. Altınok, yazısında şunları kaydetti: “28 Şubat 1997’deki askeri darbe için “1000 yıl sürecek” öngörüsünde bulunan generallerden bazıları 1000 günden fazla bir süredir cezaevindeydi. Darbeciler sağlık durumu gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından affedildiler. Yalnızca 28 Şubat’ta değil, emekli olana kadar adı hep darbe tartışmalarıyla anılan generaller cezaevi çıkışında mağrur açıklamalar yaptılar: “Af söz konusu değil, doğrudan doğruya anayasal görevin Cumhurbaşkanı tarafından net olarak yerine getirilmesidir.”
ÖNE ÇIKAN VİDEO Evet, paşaların askıya aldıkları anayasaya sığınmaları ironik olsa da tutarsız değil. Ne var ki söz konusu affın ABD’nin kalesine atılmış bir gol olduğunu söyleyen muhafazakârların dayanağını anlayabilmiş değilim. Elbette bu affın iç siyasete yönelik mesajlar taşıdığı, zamanlamasının manidarlığı malum. Ama darbeci paşaların affedilmesi, ABD’nin moralini neden bozsun ki? 28 Şubat, ABD’nin Fetullah’ı alıp Abdullah’ı vermek için dizayn ettiği bir darbe kumpasından başka neydi ki? Şimdi yaş haddinden tahliye edilen bu ihtiyarlar da o zamanın kudretli paşaları olarak plana sadık kalıyorlardı. Ordudan, bürokrasiden dindar olduğu gerekçesiyle kovulanların yerine, Kemalist rolü yapan FETÖ’cüler dolduruluyordu vs. Olan ülkeye oldu. Şeriatla mücadele histerisinin çıkardığı gürültüde bankalar batırıldı, memleket sessiz sedasız soyuldu, onca yıl çalındı. Ayrıca ABD’nin bugünlerde işi başından aşkın. En büyük problemleri Başkan Biden’ın kasım seçimleri öncesi Trump’la televizyonda yapacağı yüz yüze düello (debate), daha doğrusu düellolar. Çünkü iki kere olacakmış. Onlarca kişinin kameralar önünde ayakta zor tuttuğu, susturduğu Biden, Trump’la bir stüdyoda baş başa… Düşünebiliyor musunuz curcunayı? Her şey olabilir. Mevzu ulusal güvenlikleriyle ilgili ciddi bir tehdit. Düşmüşler kendi dertlerine, ıskartaya çıkmış ihtiyar generaller içeri mi girmiş, dışarı mı çıkmış, umurlarında mı?”