31 OCAK CUMA HUTBESİ KONUSU: Bu Hafta Cuma Hutbesi Konusu Ne?

0

Diyanet İşleri Başkanlığı, 31 Ocak 2025 Cuma günü için yayınladığı hutbede, bu haftaki konuyu “Ebediyet Yolcusunu Uğurlarken” olarak belirledi. Cuma namazı öncesi Türkiye genelindeki tüm camilerde okunacak olan hutbede, Müslümanların toplumsal sorumlulukları ve merhamet duygularına vurgu yapılıyor.Hutbede, Müslümanın çevresindeki olaylara duyarsız kalamayacağına dikkat çekilerek, ölümün kaçınılmaz bir gerçek olduğunun altı çiziliyor. Ölenin yakınlarının acılarını göz ardı etmenin, onlara üzüntü verecek söz ve davranışlarda bulunmanın uygun olmadığı belirtiliyor. İslam’ın, insan hakları ve merhamet üzerine kurulu öğretileri ışığında, kaybedilen cana saygı gösterilmesi ve geride kalanların acılarının paylaşılarak destek olunması gerektiği ifade ediliyor.Hutbe, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın ve birbirine duyarlı olmanın önemini vurgularken, “Ebediyet yolculuğuna çıkarken, geride kalanların kalbine dokunmak, onlara sabır ve teselli dilemek” gibi ahlaki değerlerin İslam’daki yerini hatırlatıyor.Hutbenin tamamına ve PDF metnine, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın internet sitesinden ulaşılabilir.DİYANET 31 OCAK CUMA HUTBESİEBEDİYET YOLCUSUNU UĞURLARKENMuhterem Müslümanlar!Yüce dinimiz İslam’a göre insan, yaşarken olduğu gibi öldüğünde de değerlidir ve her türlü hürmete layıktır. Nasıl ki insan, doğduğunda yıkanır, kundaklara sarılır, kucaklarda taşınır, ezan, kamet ve dualarla karşılanırsa; öldüğü zaman da yıkanır, kefenlenir, el üstünde taşınır, salâlar ve dualarla uğurlanır. Çünkü ölüm, bir yok oluş değildir. Ebedi hayatın başlangıcıdır. Müslüman için ölüm, Allah’ın sonsuz lütuf ve ikramlarına ulaşacağı ilk duraktır. Cennete açılan kapıdır. Sevdikleriyle buluşacağı kutlu bir vuslattır.Aziz Müminler!Vefat eden kardeşlerimize karşı yerine getirmemiz gereken dinî ve insanî vazifelerimiz vardır. Bunların başında, mahremiyet sınırlarına dikkat ederek cenazeyi yıkamak ve kefenlemek gelmektedir. Bir diğer vazifemiz ise kardeşimizin cenaze namazını kılmak, sonra da onu huşu içerisinde ebediyet yolculuğuna uğurlamaktır. Cenaze namazı, erkekler önde kadınlar arkada olacak şekilde kılınır. Cenaze başında tartışmak, cenazeyi alkışlarla veya müzikler eşliğinde uğurlamak, namaz kılınacak alanı çelenklerle veya resimlerle donatmak dinimizde yoktur. Bir başka sorumluluğumuz ise ölen kardeşimizin günahlarının bağışlanmasını Allah’tan dilemek, ona dua etmek ve hakkında şahitlik görevimizi yerine getirmektir. Peygamber Efendimiz (s.a.s), “Siz kimi hayırla anarsanız o cenneti, kimi de kötülükle anarsanız o da cehennemi hak eder. Zira sizler, yeryüzünde Allah’ın şahitlerisiniz.” buyurarak ölen bir kişi hakkında yapılan şahitliğin önemine işaret etmektedir.Kıymetli Müslümanlar!Vefat edenin yakınlarına taziyede bulunmak, sabır dilemek, acılarını paylaşmak, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle gönüllerini ferahlatmak İslam kardeşliğinin bir gereğidir. Bununla birlikte taziyede de dikkat etmemiz gereken hususlar vardır. İslam’a göre taziye üç günden fazla sürmemelidir. Yakınını kaybetmenin üzüntü ve sıkıntısı içinde olan cenaze sahiplerinin taziye için ağır bir masrafa girmesi, misafirlere yemek hazırlaması doğru değildir. Taziye günlerinde akraba ve komşuların, ölenin yakınlarına ve misafirlere yemek ikramında bulunması sünnettir. Nitekim Allah Resûlü (s.a.s), amcasının oğlu Hz. Ca’fer’in Mûte savaşında şehit olduğu haberini alınca, “Ca’fer’in ailesi için yemek hazırlayın…” buyurmuştur.Değerli Müminler!Maalesef, ağızların tadını kaçıran ölümü düşünemez hale geldik. Yüce dinimiz İslam’ın emrettiği cenaze adabından gün geçtikçe uzaklaşıyoruz. Kimi insanlar, apartmanında ve sokağında cenaze varken oyun ve eğlencesini devam ettirebiliyor. Kimi insanlar ise televizyonlarda ve dijital mecralarda vefat edenlerin görüntülerine reyting uğruna tekrar tekrar yer vererek acılı insanların hüzünlerini daha da derinleştiriyor. Oysaki Müslüman, çevresinde olup bitenlere duyarsız kalamaz. İnsanların ölüm acısını yok sayıp hiçbir şey olmamış gibi davranamaz. Ölenin yakınlarını üzüntüye sevk edecek söz ve davranışlarda bulunamaz.Aziz Müslümanlar!Ebedi âleme göç eden kardeşlerimizi İslam’ın emrettiği şekilde son yolculuklarına uğurlamanın gayretinde olalım. Ölülerimizi hayırla yâd edelim. Onlar adına, imkânlar ölçüsünde sadakalar verelim, hayır hasenatta bulunalım. Adlarını yaşatacak, kendilerine dua edilecek eserler yapalım. Böylelikle bizler de ahirete göçen yakınlarımızın amel defterlerinin kapanmamasına vesile olalım.Önümüzdeki Perşembe günü, on bir ilimizi etkileyen depremin ikinci yıldönümü. Bu vesileyle ahirete irtihal eden bütün kardeşlerimize Yüce Rabbimden rahmet diliyorum. Cenâb-ı Hak, ülkemizi, milletimizi ve bütün insanlığı her türlü afetten muhafaza buyursun. Hutbemi, hayatın ve ölümün gayesini açıklayan şu ayet-i kerime ile bitiriyorum: “De ki: Benim namazım, her türlü ibadetim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.” 

Leave A Reply

Your email address will not be published.

File not found.