5 dakikada başlıyor, etkisi birkaç saat sürüyor! Astım hastalarına ‘soğuk hava’ uyarısı! Astım ataklarıyla karşı karşıya kaldığında nasıl bir yol izlemeli?
Enfeksiyonlar astımı tetikleyebiliyorViral ya da bakteriyel enfeksiyonlar da astımı tetikleyen bir başka neden… Çünkü enfeksiyon durumunda da hava yolundaki semptomlarda artış söz konusu oluyor. Kış ayları bu enfeksiyonlarla en sık karşılaşılan mevsim. Doç. Dr. Yıldızeli, bu nedenle kronik solunum hastalığı olanların kış mevsimine girilmeden evvel mutlaka grip aşısı yaptırmasını öneriyor. Yine bu gruptaki hastaların zatürre aşısı yaptırmasının da önemli olduğuna dikkat çekiliyor. Soğuk havalarda astım hastaları dikkatli olmalı Astım hastalığını tetikleyen çevresel etkenlerin en önemlilerinden biri de hava şartları… Tıpkı sıcak hava gibi soğuk hava da astım hastalarını olumsuz yönde etkiliyor. “Özellikle hava sıcaklığının sıfır veya eksi dereceye indiği durumlarda hastaların dışarı çıkmasını çok önermiyoruz” diyen Doç. Dr. Yıldızeli, “Soğuk hava astım hastalarında ‘bronş spazmı’ denilen, havayolu kaslarının kasılarak daralmasına yol açarak ciddi ve ani ataklara sebebiyet verebiliyor” diyor. Özellikle kuru iklimli bölgelerde soğuk ve kuru havanın risk faktörü haline geldiğini ifade eden Doç. Dr. Yıldızeli, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Biz böyle hastalara kış aylarında eğer hava soğuksa, rüzgarlıysa mecburiyeti yoksa dışarı çıkmamalarını öneriyoruz. Eğer dışarı çıkmaları gerekiyorsa da mutlaka ağzı ve burnu bir atkı, kaşkol veya maskeyle kapatmalarını tavsiye ediyoruz. Yine bu durumlarda hastaların ağızdan değil burundan nefes almaya konsantre olmaları gerekiyor. Normalde aslında hepimizin öyle yapması lazım. Çünkü burundan alınan nefes, hem havanın temizlenmesi hem de nemlenmesi ve ısıtılması fonksiyonlarını görüyor. Dolayısıyla sürekli ağzımızdan nefes alırsak hem hava yolumuz kuruyacağı hem de hava ısıtılmadan akciğerlere ulaşacağı için tetiklenme riski artıyor.”Kronik hastalar yanlarında ilaç bulunduruyorAstım kronik bir hastalık. Tıpkı diyabet ya da hipertansiyon gibi doktor kontrolünde tedavi gerektiriyor. Ancak bazı astım türlerinde çevresel faktörlere dikkat edildiği taktirde hastalık uzun zaman atak göstermeden sessiz kalabiliyor. Peki hastalar astım ataklarıyla karşı karşıya kaldığında nasıl bir yol izlemeli? Yanıtını Doç. Dr. Yıldızeli’den öğreniyoruz: “Kronik hastalarımız için hastane takipleri sırasında bir şablon oluşturuyoruz. Yani bir ana tedavi planları oluyor. Ancak ekstra bir sıkışma hissettiklerinde veya nefes darlığında bir artış olduğunda, ellerinde bir B planı oluyor. Bizim kurtarıcı ilaçlar dediğimiz ilaçlar var. Bunların etki süresi genellikle 5 dakikada başlıyor ve birkaç saat sürüyor. Bu kurtarıcı ilaçları, riskli havalarda zaten yanlarında bulunduruyorlar. Ancak hafif bir hastaysa, hastalığı sık alevlenme göstermiyorsa, böyle bir durumla karşı karşıya geldiğinde ne yapacağını bilemiyorsa mutlaka en yakındaki göğüs hastalıkları hekimine başvurulmalı.” Astım ataklarının şiddeti kişiden kişiye değişebiliyor. Bu, maruziyetin ve atağın şiddetiyle alakalı olarak değişkenlik gösteriyor. Duruma göre hastalar, astım atakları geçirdiğinde ayakta tedavi edilebildiği gibi hastaneye yatmaları da gerekebiliyor.