‘Hiç hastalanmıyorum’ diyen tehlikede! Vücut şaşırmazsa donuyor: ‘Sorun çok büyük’

0

Betül Topaklı / Milliyet.com.tr – Havaların soğumasıyla birlikte kapalı ve kalabalık ortamlarda daha çok bulunmak, havada asılı kalan virüs ve bakterilerin yayılmalarını kolaylaştırıyor. Yani iç ve dış ortamlardaki sıcaklık değişimleri gibi nedenlerin bağışıklık sistemi savunmasını olumsuz etkilemesi sonucu hastalanıyoruz. Çünkü sahip olduğumuz bağışıklık sistemi bizi hastalıklardan korumak için enfeksiyonlara ve vücuda giren yabancı maddelere karşı savaşıyor. Bu sistem sürekli aktif kalarak vücudun dengesinin korunmasını sağlıyor. Bazı durumlarda, bağışıklık sisteminin herhangi bir sebeple etkinliğinin azalması kişiyi hastalıklara karşı savunmasız hale getiriyor. Ancak soğuk havaların gelişiyle grip, nezle ve bronşit gibi enfeksiyonlar kapımızı çalarken, bazıları bu dönemi hastalanmadan atlatıyor. Ancak hiç hasta olmamak, düşündüğünüz kadar iyi bir haber olmayabilir!
DONUK VE TEPKİSİZ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİHasta olmamanın pek çoğumuz tarafından çok iyi bir durum gibi düşünüldüğünü fakat öyle olmadığını söyleyen Uzm. Dr. Sevil Kılıç Öztürk, “Hiç hasta olmuyorum diyorsan, büyük bir sorun var. Çünkü bu, bağışıklık sisteminin donuk veya tepkisiz olduğunu gösteren bir durumdur. Beden dış faktörlere maruz kalır ancak reaksiyon göstermez. Örneğin, bir kişi virüsle karşılaşır ve sonrasında savunma hücreleri o virüsle savaşmaya başlar. Bu esnada birtakım nöromediatörler salınırken, kişinin vücut ısısında artış, halsizlik, iştahsızlık gibi semptomlar ortaya çıkar. Ama donuk bir bağışıklık sistemi varsa bu durumlar ortaya çıkmaz” dedi. Bağışıklık sisteminin zayıfladığının en önemli göstergeleri, daha sık hasta olmak ve sağlıklı bireyleri ciddi derecede etkilemeyen hafif enfeksiyonları ağır geçirmektir. Bağışıklığı zayıflayan kişilerde; stresli dönemlerde hasta olma, sindirim sistemi problemleriyle sık karşılaşma, yaraların geç iyileşmesi, sık sık enfeksiyonlara maruz kalma, sebebi bilinmeyen yorgunluk ve bitkinlik sıklıkla görülür. Bu kişilerde, sık görülen nezle gibi basit üst solunum yolu hastalıklarından iyileşme süresi daha uzun olabileceği gibi zatürre, menenjit, bronşit ve deri enfeksiyonlarının yanında anemi gibi daha ciddi sorunlar da gelişebilir.İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRKamptan büyük firar! Al yanaklı 200 maymun, şehri cehenneme çevirdi: ‘Ödülüm var’Haberi Görüntüle
‘HASTALANMAK BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR’Hastalanmakla edinsel bağışıklık sisteminin güçlendiğine dikkat çeken Uzman Doktor Sevil Kılıç Öztürk, “Etkene karşı nasıl savunma sistemi geliştireceğimiz ve nasıl bu durumdan en az zararla kurtulacağımız ancak maruz kaldığımız durumlarda geliştirdiğimiz edinsel bağışıklık sistemiyle ortaya çıkar. Dolayısıyla hastalanmak bağışıklık sistemini güçlendiren bir durumdur. Bu durumu hiçbir şekilde savaş yapmamış ve taktik geliştirmemiş bir ordunun büyük bir savaşa girmesindeki duruma benzetebiliriz. Ne yapacağını bilemeyen bir ordu kaybetmeye mahkumdur” açıklamasını yaptı. “Vücut için ideal olan hastalanmak ama bu durumu en az zararla kısa sürede atlatmaktır” diyen Uzman Doktor Sevil Kılıç Öztürk, “Bağışık sisteminin kuvvetlenmesinde vitaminler, mineraller, hormonların yeterli ve dengede olması gerektiği gibi patojenle maruziyet ve geliştireceği mekanizmalar da bir o kadar önemli. Vücut hiçbir zaman bir makine gibi tek düze çalışmaz. Zaman zaman vücudu şaşırtmalıyız ki ani gelişen bir duruma nasıl reksiyon verebileceğini öğrensin. Örneğin arada ani soğuğa, ani sıcağa, açlığa, susuzluğa maruziyet gibi durumlar bedende akut bir durum olduğunda krizi yönetmeyi öğretir” bilgilerini paylaştı.Uzman Doktor Sevil Kılıç Öztürk, “Bağışıklık sistemi, vücuda giren hastalık yapıcı mikropları ortadan kaldırmak için savaşıyor. Bu yüzden de öncelikli olarak bu sistemi zayıf düşüren faktörlerden uzak durulması gerekiyor. Bu faktörler; hatalı beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam, sigara, uyku düzensizliği ve stres. Bağışıklığı güçlendirmek için şekerli yiyecekler ve kızartmalardan uzak durmak, sebze-meyve tüketimine ağırlık vermek, yoğurt, kefir ve turşu tüketmek, lifli, kepekli tahılları tercih etmek, protein tüketmek, omega 3 içeren balık, ceviz ve semizotu tüketimini artırmak, çorbalara zerdeçal eklemek, zeytinyağı ve avokadoya beslenmede yer vermek, bitki çayları ile vücut direncini artırmak, doktor kontrolünde propolis tüketmek, D vitamini düzeyine dikkat etmek ve bol su içmek büyük önem taşıyor” diyerek sözlerini noktaladı. İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRSurvivor’da eleme adayları belli oldu! Gerilim had safhada: Adem konseyi terk ettiHaberi GörüntüleİLGİNİZİ ÇEKEBİLİRBeşiktaş – Samsunspor maçında kırmızı kart kararı doğru mu? ‘Dikkatsiz hareket, penaltı olmalıydı’Haberi Görüntüle

Leave A Reply

Your email address will not be published.

File not found.