ABD’nin Orta Doğu’daki gizli stratejisi ortaya çıktı! Dikkat çeken “Suudi Arabistan” detayı
Ergün Diler, Orta Doğu’daki ABD askeri üslerinin stratejik önemine dikkat çekti. Diler, ABD’nin bölgedeki varlığını Çin’e karşı bir hamle olarak değerlendirdi. Gazze’deki çatışmaların aslında küresel bir güç mücadelesinin parçası olduğunu belirten Takvim gazetesi yazarı Diler, ABD’nin bu üslerle Orta Doğu’daki hakimiyetini sürdürmeyi amaçladığını ifade etti. Ergün Diler, şunları kaydetti: “Günlerdir yazmaya çalıştığım noktada işler kilitlendi. Olay, gören için, görebilen için çok net. Ancak bölgenin DNA’sı, sayısız aktörün yer alması, büyük güçlerin tepişmesi, figüran olmak için can atanların sayısının hiç az olmaması gerçekle buluşmayı engelliyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas Türkiye’ye geldi. Meclis’te konuştu. Elbette küçümsemiyorum.
ÖNE ÇIKAN VİDEO Ancak bölgenin kaderi, sınırları BÜYÜK GÜÇLER tarafından çizildi. Revizyona da kendi aralarındaki PAYLAŞIMIN sonucu gittiler. Bölgede HALKLARIN elde ettiği bir başarı, bunun sonucunda kurulan bir DEVLET yoktu! Bu genel yaklaşımdan sonra bölgedeki savaşın, çekişmenin ABD ile ÇİN-İNGİLTERE arasında olduğunu bilmek ve ona göre değerlendirme yapmak gerekiyordu. Gazze’de masum insanlar katledilse de bomba yağsa da protestolar sokaklara sığmasa da konu HAMAS ve HİZBULLAH gibi yapıların çok dışındaydı. Hesaplaşma büyüktü. Biz savaşın öne çıkan tarafını görüyor ve yorumluyorduk! Dün SPUTNİK’e bakarken çok ilginç bir harita gördüm! Yazıyı da bunun üzerine kurdum! Haritada açık kaynaklardan elde edilen bilgilerle ABD’nin ORTADOĞU’daki ÜSLERİ gösteriliyordu! O kadar açıklayıcı, o kadar anlatıcıydı ki fazla söze gerek kalmıyordu… Haritayı karşınıza alıp baktığınızda Washington’un, DERİN AMERİKA’nın ne yapmaya çalıştığını anlıyordunuz… Amerika’nın Ortadoğu’daki en büyük üssü KATAR’daydı. EL UDEİD HAVA ÜSSÜ, 1996’da 1 milyar dolara kuruldu. Sonra 4 milyar dolar daha harcama yapıldı. Amerika’nın bölgedeki kalbiydi. Birleşik Arap Emirlikleri de önemli bir kavşaktı. EL ZAFRA HAVA ÜSSÜ kritik öneme sahipti. 2017’ye kadar buradaki aksiyonlar gizli tutuldu. F-22 Raptor, KC-10, RQ-4 Global Hawk, E-3 Sentry, U-2 Dragon Lady gibi uçaklarla faaliyet yürütülüyor. ABD’nin ORTADOĞU’yu gözlediği yer burasıydı. Keşif ve istihbaratın merkeziydi! 5000’e yakın ABD askeri görev yapıyordu. CEBEL ALİ LİMANI da stratejik olarak önemliydi. ABD DONANMASININ nefes aldığı yerdi. FÜCEYRE DENİZ ÜSSÜ de Cebel Ali ile kara bağlantısına sahip diğer üs’tü… Irak’a geçildiğinde EL ASSAD HAVA ÜSSÜ öne çıkıyordu. Trump eşiyle NOEL’de gelmişti. Burası roketlerle vurulunca KASIM SÜLEYMANİ öldürülmüştü. Amerika’nın LİON ÖZEL BİRLİĞİ’nin merkeziydi. CİBUTİ’de CAMP LEMONNIER vardı. Fransızlarındı. Deniz ve hava üssü olarak hizmet görüyordu. SOMALİ’ye karşı operasyonlarda merkez burasıydı. ÇİN’e karşı da bekletiliyordu. UMMAN’da 1980’lerden bu yana ABD üsleri vardı. KÖRFEZ’de ABD’ye kapısını açan ilk ülkeydi. Afganistan savaşında yoğun olarak kullanılmıştı. Rafo Masirah, Dukm Limanı, El Musenne Hava Üssü gibi 10’a yakın ÜS bulunmaktaydı. Suriye’de çok gündeme gelen TENEF Üssü stratejik öneme sahipti. ÜRDÜN’de AZRAK HAVA ÜSSÜ vardı ve etkiliydi. Bahreyn’de NAVA SUPPORT ACTIVITY BAHRAIN, ŞEYH İSA HAVA ÜSSÜ, MUHARRAK HAVA ÜSSÜ gibi konum itibariyle çok değerli merkezler vardı. İsrail tüm olarak ÜS’tü. Kuveyt ise ALİ AL SALEM ve ARİFJAN HAVA ÜSLERİNİ barındırıyordu. PATRIOT kampı hizmetteydi. Bir de RADAR üssü olarak bilinen BUEHRING KAMPI GÖZ olarak bulunmaktaydı! SUUDİ ARABİSTAN ise bambaşka bir alandı. Ne olup bittiği tam olarak bilinmiyordu. ESKAN KÖYÜ paylaşılan merkezlerden biriydi. ABD askeri burada yaşıyor ve eğitim veriyordu. Açıklanan buydu! ÜRDÜN ve çevresindeki ÜSLERDE de ne olduğu tam olarak bilinemiyordu. TENEF’e yakın duran ve geçtiğimiz aylarda vurulan KULE-22’nin de çok kritik bir donanıma sahip olduğu fısıltılarla konuşuluyordu. HARİTAYA iyice bakıldığında IRAK’a neden girildiği de anlaşılıyordu. ABD, ÇİN’in yerine büyütmek ve AVRUPA’ya bağlamak istediği HİNDİSTAN’dan başlattığı yolu UMMAN DENİZİ ve KÖRFEZ üzerinden İSRAİL’e oradan da YUNANİSTAN’a götürecekti. Yunanistan’daki ÜSLERİ yazmamıza gerek yoktu sanırım! 1980’den bu yana bölgeye gelen Amerikan askeri şimdilerde GİZLİ MANŞET olan HİNT-AVRUPA KORİDORUNU korumak, yaşatmak ve ÇİN’i durdurmak için görev almış! KÜRESEL DEĞİŞİMİN ADRESİ olarak öne çıkartılan bu KORİDORU pas geçerek İsrail’in bölgedeki saldırganlığını GAZZE’deki katliamlarını anlayamazdık. İran’a olan basıncın altında da bu yatmaktaydı. Bu projeyi İRAN bir ölçüde fakat Türkiye büyük oranda imha edebilirdi. Sağlıklı yaşamasının önüne geçebilirdi. Bu nedenle bize karşı da güç gösterisi yapılmaktaydı. YPG/ PKK’nın da orada bulunması kendi KÜRESEL KURGULARI içindi. ABD kendi küresel egemenliğini sürdürmek için herkese bir rol veriyordu. İsrail de YPG de bunlardan biriydi. Mesele konuştuğumuz frekansın ötesindeydi. Bu nedenle haritayı köşeye koydum. İYİ BAKIN! HERŞEY ORTADA… IMEC denilen HİNT-AVRUPA Koridoru tamamen bu üslerle korunacaktı. Zaten KORİDOR ÜSLERİN İÇİNDEN GEÇİYORDU NEREDEYSE! İsrail’e verilen rol gereği hedeflere yani HAMAS’a ve HİZBULLAH’a saldırıyordu. Londra ve Pekin’in bölgeye inmesinin, orada kalmasının önü kesilmek isteniyordu. Söylenmese de en büyük tehdit olarak TÜRKİYE görülüyordu. Müdahale ihtimaline karşın DEDEAĞAÇ da ADALAR da GÜNEY KIBRIS da yığınağa sahne oluyordu. Türkiye’ye karşı… ABD bazen DEMOKRASİ getirmek, bazen petrol akışını kontrol etmek, bazen de IŞİD’le mücadele etmek adına bölgeye geliyordu. Ancak ortalama bir akıl bile rakiplerinin IRAK ya da İRAN olmadığı sonucuna ulaşabilirdi. Bölgedeki hiçbir aktör rakipleri değildi. Onlar ÇİN’in gelme ihtimaline karşı bölgeyi parsellemekle meşguldü. Bu kadar güç kullanımı haliyle bölgede de bizde de TEKTONİK hareketlenme meydana getirmekteydi. Önümüzdeki dönemde aynı kulvarda aynı nedenlerle yeni sarsıntılar görecektik.”