Abdulkadir Selvi, ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyordu! Mehmet Metiner, o hamleye çok sert çıktı: Bu konuyu kaşımakla neyi amaçlıyorsunuz siz?
Mehmet Metiner, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasında gerçekleşen görüşmenin öncesi ve sonrasında ortaya atılan birtakım iddialara sert tepki gösterdi. Medyadan birilerinin ısrarla Gezi ve Osman Kavala meselesini gündemleştirdiğini hatırlatan Metiner, “Bu neyin nesidir?” diye sordu. “AK Parti tabanının veya Cumhur İttifakı sosyolojisinin hassasiyetlerinin tahrik edilmesi, başlayan bu normalleşme sürecine güvensizliği çoğaltmaktan öte bir sonuç çıkartmayacağıma göre sorarım size bu konuyu kaşımakla neyi amaçlıyorsunuz siz?” diyen Metiner, Yeni Şafak gazetesindeki yazısında özetle şunları kaydetti: “(…) Müzakere masasında her şey konuşulur. Müzakere masası hem bilgilendirme masasıdır hem de çözüm. Müzakere masasına oturanlar “Şayet bu dediklerimi yapmazsan bir daha görüşmem!” dayatmasında bulunmazlar. Bu tür bir dayatma, müzakere anlayışının ve dahi demokratik siyasetin köküne kibrit suyu dökmek anlamına gelir.
ÖNE ÇIKAN VİDEO Görüşler ve hassasiyetler paylaşılır. Karşılıklı bilgilendirmeler yapılır. Çözüm için gerekli olan anlayış benimsenir. Olan olur, olmayan için de karşılıklı anlayış temelinde ilişkilenmeler devam eder. Masaya şartlı oturmak, demokratik müzakerenin ruhuna uymaz. Önemsenecek olan şey şudur: Demokratik diyalog ve çözüm kanallarının her daim açık tutulmasıdır. Bir tarafın “Benim dediğimi yapmazsan asla!” demesi ne kadar yanlış ise, diğer tarafın “Benim çizgime gelmezsen asla!” demesi yanlıştır. Müzakere, farklılıkların aynileşmesi sonucunu doğurmadığı için anlamsız ve gereksiz değildir. Tam tersine farklılıkları farklı yerde ama demokratik kamusal yarara dönüştüren bir alan sağladığı için anlamlı ve gereklidir. O yüzden Özel’in her talebini karşılamadığı için Erdoğan’a veya iletilen kimi talepler üzerinden Özel’e kızanlar ve buradan hareketle peşinen bu süreci havanda su dökmek biçiminde değerlendirenler bilesiniz ki demokratik siyasetin anlamını bilmeyenlerdir. En fenası da gerilim ve çatışmadan nemalananlardır. Başlamış bir olumlu süreç var. Bu süreçten rahatsız olanlar var. Şimdiden bozulması için gayret gösterenler var. Tam da bu süreçte milletin sinir uçlarıyla oynamak hangi akla hizmettir? Özel’in ilettiği talepler içerisinde Gezi ve Kavala meselesinin olmasından daha doğal ne olabilir ki! Sonuçta CHP’nin durduğu yer de, CHP sosyolojisi de bu talebi gerekli buluyor. Kapalı kapılar ardında görüşülür ve konuşulur elbet. Taraflar birbirlerine denilmesi gerekeni derler. Ama medyadan birilerinin ısrarla bu konuyu gündemleştirmesi hatta daha ileri giderek sanki sadece bu yumuşama-diyalog sürecinin devamı için değil, Türkiye’nin dış dünyadaki demokratik itibarının kurtarılması için de olmazsa olmaz şart gibi takdim edilmesi sorarım size neyin nesidir? AK Parti tabanının veya Cumhur İttifakı sosyolojisinin hassasiyetlerinin tahrik edilmesi, başlayan bu normalleşme sürecine güvensizliği çoğaltmaktan öte bir sonuç çıkartmayacağıma göre sorarım size bu konuyu kaşımakla neyi amaçlıyorsunuz siz? (…)”