AK Parti Muğla Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof. Aydın Ayaydın Habertürk’e projelerini anlattı

AK Parti Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Aydın Ayaydın, Habertürk’te canlı yayın program konuğu oldu. Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtlayan Prof. Ayaydın, Muğla ve ilçelerinin sorunlarını ve buna karşı geliştirdiği projelerini anlattı. Prof. Ayaydın’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle: BODRUM’DAKİ SORUNLARI YERİNDE YAŞAYINCA… Ben CHP’de milletvekiliydim. 2014 yılında milletvekilliğim sona erdi. 2015 yılında siyaseti noktalayıp, Bodrum’da yaşamaya başladım. Siyaseti bıraktım, hiçbir siyasi partiye üye değilim. Bodrum’da su yok, yol yok, temizlik yok, kanalizasyon yok. Bir yağmur yağıyor göl gibi oluyor. Trafikte tarım saatte gitmeniz gereken yere 2,5-3 saatte gidiyorsunuz. Kanalizasyon altyapısı yok. Şu anda resmi nüfusu 200 bin, kışın pandemiden sonra 500 bin otturmaya başladı,Bodrum’un girişinde Torba kavşağından yukarıya çevre yolu gerekiyor. Bana bu görev tebliğ edilir edilmez, sayın Cumhurbaşkanı bana belediye başkanlığını önerdiğinde hemen çalışmalar başladım. “GEÇEN YAZ EVİME TANKERLE SU TAŞIDIM” Ben siyaseti bıraktım. Hiçbir siyasi partinin üyesi de değildim. Bodrum’da oturuyordum. Geçen yaz evime tankerle su taşıdım ben. Su yok, temizlik yok, çöpler toplanmıyor. Sayın Cumhurbaşkanı bana belediye başkanlığını önerdi. Ben de bu sorunları çözecek birisi olması gerektiğine inandığım için ve bunu da en iyi ben yapacağımı düşündüğüm için aday oldum. “CHP’Lİ BELEDİYELERDE HİZMET YOK” CHP 25 yıldır orada iktidar. CHP belediyecilikte hiçbir şey yapmıyor. Bunu her tarafa sorun. CHP’li olan belediyelerde hiçbir belediye hizmeti yok. Kendileri birbiriyle kavgalı. Büyükşehir CHP’li, ilçe belediye başkanları ile büyükşehir belediye başkanları arasında kavga var. Hiçbir yere hizmet gitmiyor. “VATANDAŞA HİZMET GÖTÜRMÜYORLAR” Ahmet Aras benim dostumdur. Bu siyasettir. O da aday olacak ben de aday olacağım. Ben her gün sahadayım, günde 18 saat çalışıyorum. Ahmet Aras bu dönem belediye başkanı. Ondan önce başkaları vardı. CHP’nin belediyecilik anlayışını eleştiriyorum. CHP’den belediye başkanı olanların vatandaşa hizmet götürmediğini söylüyorum. İki lafın arkasına saklanıyorlar; Atatürkçülük ve Cumhuriyet. Ben onlardan daha fazla Atatürkçü ve Cumhuriyet değerlerine saygılı bir insanım. “SIKINTILARI KESİNLİKLE ÇÖZECEĞİM” Ben sadece CHP’den değil bütün siyasi partilerden oy alacağım. CHP’nin almış olduğu yüzde 35 küsurun içinde yüzde 10’a yakın HADEP’in oyları vardır. HADEP, CHP kazansın diye 1 hafta önce adayını geri çekmişti. Şimdi DEM aday gösterecek, TİP aday gösterecek, öyle görüyorum. Ben buna da bakmıyorum, her kesimden oy alacağım. Ben siyaset yapmaya gelmedim. Yerel yönetim bu. Ben sorunları çözmek için, halkın çektiği sıkıntıları çözmek için aday oldum. Bu sıkıntıları kesinlikle çözeceğim. “KIZIM ‘REİSİN PARTİSİNE OY VERECEĞİM’ DEDİ” Ben kendimi siyasetin dışında olarak tanımlıyorum. Muğla ve bütün ilçelerinin büyükşehirden gitmeyen hizmeti onların ayağına götürmek için aday oldum. Beni teşvik edenlerin hiçbirisi AK Partili değildi. Bizim evde demokrasi vardır. Ben asla kızımın görüşlerine yön vermek istemem. Ben CHP’den aday olduğumda dahi benim kızım bana oy vermedi. Bunu ilk defa burada söylüyorum. Benim kızım dedi ki ‘Ben reisi seviyorum, reisin partisine oy vereceğim, kusura bakma’ dedi. “AK PARTİ VE SAYIN CUMHURBAŞKANINA OY VERDİM” AK Parti 2002 yılında kuruldu. Benim AK Parti’ye hiç oy vermediğim dediğim vakit, yanlış anlaşıldı. CHP’de siyaset yapıyordum, milletvekiliydim. CHP’li milletvekili olarak AK Parti veya başka partiye oy vermem etik olur muydu? Son seçimlerde 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde AK Parti ve sayın Cumhurbaşkanına oy verdim. ‘AK Parti’ye oy vermedim’ dediğim röportaj geçen yıl yapılmış röportaj. “CUMHURBAŞKANIMIZI ÖĞRENCİLİĞİNDEN TANIRIM” Sayın Cumhurbaşkanından teklif geldi. Başka siyasi partilerden de teklif geldi. Cumhurbaşkanımızı öğrencilerden beri tanırım. Okuduğu okulda asistandım. Büyükşehir belediye başkanı iken büyük bir bankanın genel müdürüydüm. Randevu istedim, tebrik etmek için. Beni dış kapıda karşıladı, dış kapıdan yolcu etmişti. Meclis’te de karşılaşırdık ama hiç görüşmedik. O süreçte bir temasımız olmadı. “CUMHURBAŞKANIMIZ ‘AL SANA FIRSAT’ DEDİ” Sayın Cumhurbaşkanı beni kabul etti. ‘Milletvekilliği düşünmediğini saygı ile karşılıyorum, bana ne demiştin, Muğla’nın sıkıntılarından bahsettin, al sana fırsat, hem kendi sorunlarını hem Muğla’nın sorunları çözersin’ dedi. Çevrem de ‘Bu bütün Muğla için fırsattır, sen çözüm odaklı çalışan birisisin. Buranın sorunlarını senden daha iyi çözecek birisi yok, lütfen kabul et, hepimiz sana oy vereceğiz’ dedi. Ben de kabul ettim. “TOPLAM 60’A YAKIN ÜRETTİĞİM PROJE VAR” 29 Kasım’da sayın Cumhurbaşkanımız beni Külliye’ye davet etti. Bu ikinci görüşümüzdü. Bana o gün ‘Neye karar verdin’ dedi. ‘Az önce sayın Devlet Bahçeli ile görüştük, seni Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına uygun görüyoruz’ dedi. Ben de ‘hayırlı olsun’ dedim. Kendime ekip kurdum, tarım, altyapı, madencilik, kanalizasyon gibi konularda 60’a yakın projem var. 5 yıllık süre içerisinde seçildiğim takdirde bu taahhütlerimin hepsini yerine getireceğim. “ŞEHİTLERİMİZİN HABERİ GELİNCE İPTAL ETTİK” Çeşitli spekülasyonlar yapıldı, ‘Teşkilatlar Ayaydın’a karşı’ diye. Emin olun, Muğla’ya gittiğimde hem AK Parti hem MHP İl Başkanı beni telefonla arayarak ‘Bütün teşkilatlarımızla sizi havaalanında karşılayacağız. Muğla’dan oraya sizi 750 araçla götüreceğiz. Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde 2 bin kişilik konferans salonunda teşkilatlarımız sizi bağrına basacak’ dediler. O gece 9 şehidimiz vardı. Ben hem AK Parti hem MHP il başkanını aradım ‘Şehitlerimiz varken böyle bir görkemli karşılama istemiyorum’ dedim. Onlar da ‘biz de aynı şeyi düşünüyorduk’ dediler. “ŞEHİT YAKINLARINI CUMHURBAŞKANIMIZ İLE GÖRÜŞTÜRDÜM” Beni 2 bin kişi karşıladı. Müzik, tören falan yapmadık. Muğla İl Başkanımız kulağıma ‘Köyceğizli üst teğmenimiz yaralanmış, durumu belli değil, ne dersiniz’ dedi. ‘Hiç basına haber vermeden Köyceğiz’de aileyi ziyarete gidelim’ dedim. Babası Van’a gitmiş. Amcası ve 2 aylık nişanlısı oradaydı. Annesi ve kız kardeşleri de oradaydı. Bilgi sahibi değillerdi. En sağlıklı yol, sayın Cumhurbaşkanımızı aramaktı. ‘Sayın Cumhurbaşkanım şu anda yaralı üst teğmenin evindeyim, siz de bilgi var mı?’ dedim. 5 dakika sonra bizi aradı. Ameliyattan çıktığını ve hayati tehlikesinin olmadığını söylediler. “ŞU ANDA BENİM RAKİBİM YOK” 700 araçlık konvoy AK Parti, MHP ve partili olmayan dostlarım, hatta ve hatta diğer partiler ve CHP’liler de vardı. Anket yaptırdım, çok açık ve net söylüyorum, kesin birinciyim. Farkı söylemem doğru olmaz. Ben kazanacağımı sokakta görüyorum. Benim şu anda rakibim yok. 1 ayda Muğla’nın bütün ilçelerini, sokaklarını, sivil toplum örgütlerini teker teker geziyorum. “KENTSEL DÖNÜŞÜME ACİL İHTİYAÇ VAR” Muğla’nın en büyük sorunu imar planları. Merkez dahil hiçbir ilçede imar planı yok. Herkes gelişigüzel kaçak yapı yapıyor. Şu anda Muğla ve ilçeleri kaçak yapı cenneti haline geldi. Kaçak yapı olduğu için hiçbir denetime tabi olmadığı için hangi malzemeyi kullanmış, proje yapılmış mı? Bunlar olmadığı için. Fay hattı Muğla’dan geçiyor. Dolayısıyla bu beni endişelendiriyor. Allah korusun bir deprem halinde ne olur? Facia olur. Kentsel dönüşüme acil ihtiyacı olan illerimizden birisidir orası. İmar planları süratle yapılmalıdır. “İLK İŞİM İMAR PLANLARINI ÇIKARMAK OLACAK” Siyaseti bir tarafa bırakıyorum, sorunları çözmeye geliyorum. Hiçbir ilçede imar planı yok. Büyükşehir belediyesi olarak bir an önce imar planlarını çıkarmak istiyorum. Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, İnşaat Mühendisleri Odası’yla oturup görüşlerini alacağım. Çevreci dostlarla, hayvan hakları savunucuları arkadaşlarımla görüşeceğim. Birinci işim imar planını çıkarmak. “MUĞLA VE İLÇELERİNDE ALTYAPI YOK” İkinci büyük sorun altyapı ve kanalizasyon. Şehir merkezi dahil hiçbir ilçesinde altyapı yok. Kanalizasyon akıyor, güzelim beldelerde derelere akıyor, derelerden de denize akıyor. Süratle bütün ilçelerden başlamak istiyorum. MUSKİ diye kurum tabeladan ibaret. Yaptığı bir iş yok. MÜSKİ’nin bir vatandaşa gönderdiği su faturası var evimde. Ev kapalı, gelen bedel 20 lira 70 kuruş. Toplam bedel 728 lira 50 kuruş. Hiç su kullanmamış. Sadece kullandığı su 20 lira. “GELİR GELMEZ SU FATURALARINI DÜŞÜRECEĞİM” Muğla şu anda Türkiye’de en pahalı su faturası gelen yerdir. Daha önce de gördüm ama bu kadar yüksek rakamları görmedim. Böyle bir fatura olur mu? Türkiye’de en pahalı suyu Muğlalılar kullanıyor. Göreve geldiğim günün ertesi günü su faturalarını düşüreceğim. Hiçbir ilde bu kadar yüksek fiyatta su gelmez. İzmir, Aydın, Balıkesir’in suyu ile karşılaştıracağım. Vatandaşın MUSKİ tarafından soyulduğunu düşünüyorum. MUSKİ müdürünü aynı gün görevden alacağım. “ÖNLEM ALINMAZ İSE BODRUM’DA ELDEN GİDECEK” MUSKİ’nin suyun dışında ikinci görevi kanalazisyon ve altyapıyı yaptırmaktır. Hiçbir yerde kanalizasyon yapılmamış. Dün Fethiye’deydim. Deniz balçıkla dolu. Denize girdiğinizde dizinize göre balçığa batıyorsunuz. denize giremezsiniz. Marmaris de o duruma gidiyor. Önlem alınmazsa Bodrum da oraya gidecek. Ankara’da Ulaştırma Bakanı, Tarım Orman Bakanı ve DSİ Genel Müdürü ve sayın Cumhurbaşkanı ile görüştüm. O bölgenin kurtulması lazım. Sayın Cumhurbaşkanına ‘Efendim bugün önlem almaz isek Fethiye ve Marmaris elden gidiyor; hatta Bodrum da oraya gidiyor” dedim. Orada herkes kaderine terk edilmiş. “BANA SOKAKTA OLAĞANÜSTÜ BİR İLGİ VAR” Büyükşehir belediyesinin ilk oylarına ve son oylarına bakın. Yüzde 40’lardan yüzde 34’e düştü. Vatandaş bunun hesabını soruyor aslında. Ama yeterince sormuyor. Son seçimde CHP memnuniyet anketi yaptı. Ankette sınıfta kaldı. Bodrum da aynı şekilde. Bodrum halkının memnun olmadığı birisini götürüp Muğla Büyükşehir’e aday yapıyorsunuz. Ben istiyorum ki, herkes projeleriyle çıksın seçmenin karşısına. Çıksınlar projelerini anlatsınlar. Halk kimin hizmeti götüreceğine inanırsa oy verecektir. Sokakta olağanüstü ilgi var bana. Hiçbir parti ayrımı yapmaksızın. “HÜKÜMETE, BAKANLARA, DSİ’YE GİDECEĞİM” Ben ilçe belediye başkanlarıyla birlikte büyükşehir belediyesi imkanlarımızı birleştireceğiz. Bütün ilçelerimizin altyapı ve diğer sorunlarını çözmek için gecemi gündüzüme katacağım. İmkanlarımız yetmeyecek hükümete gideceğiz. Bakanlıklara, DSİ’ye, karayollarına gideceğim. Düşünün doğalgaz yok. 3 küçük ilçemize doğalgaz bağlanabildi. Bodrum, Marmaris, Fethiye, Seydikemer’de doğalgaz yok. Görev sürem bitmeden Muğla’nın bütün ilçelerine doğalgaz gelecek. Önemli olan belediye başkanım olduğu ilin vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanması için ne gerekiyorsa yapacağım. “KOLTUKTA OTURDUĞUNUZ YERDE SORUN ÇÖZÜLMEZ” Siz muhalefet olarak hangi projeyi yaptınız, hükümete götürdünüz de hükümet onay vermedi? Torba ve Kızılağaç’a kanalizasyon projesi vardı. Büyükşehir Turizm Bakanlığı’na gitti. Turizm Bakanı bir dediğini iki etmedi. Kanalizasyon yapıldı. Benim seçildiğim ilin büyükşehir belediyesi olarak kim iktidar olursa olsun, gider projelerimi onaylatırım. Azimli bir insanım. Koltukta oturduğunuz yerde sorun çözülmez. Proje hazırlayacaksın, hükümete gideceksin. “BODRUM’DAKİ SU PROBLEMİNİ ÇÖZECEĞİM” Kafamda daha büyük projelerim var. Önümüzdeki günlerde açıklayacağım. Onlar için AB’ye gideceğim. Özellikle Muğla Menşete ve Bodrum’da su problemi var. Bodrum’un 35 milyon metreküp suya ihtiyacı var yılda. Bodrum Barajı yapıldığı bittiği takdirde 63 milyon metreküp su verilecek. Bunu yapabilmek için birileri elini taşın altına koyacak. Buna karşı çıkan sivil toplum örgütlerinin endişelerini giderdikten sonra bunun bir an önce yapılmasını sağlayacağım. İş yapmaya geliyorum. “İLÇELERDE HALK PLAJLARI AÇILACAK” Marmaris ve Fethiye’ye 2 gemi geliyor. O balçıklar temizlenecek. Vakumla mı alınacak; yoksa başka bir şeyle mi, araştırılacak. Halk plajları yok. Marmaris, Bodrum, Fethiye’de oturan halk denize giremiyor. Bütün kıyılar işgal altında. Halkın rahatlıkla denize gireceği plajları yapacağız. Otellerdeki beaclar nasılsa ben kıyılarda aynısını yapacağım. Ben Büyükşehir Belediye Başkanı olarak orada yaşayan halkımın denize girmesini sağlayacak çok güvenli plajlar yapacağım. Yanında millet bahçeleri olacak. Halk rahatlıkla denize girecek. “HÜKÜMETİN ELİ DEĞMEDEN ÇÖZEMEZSİNİZ” Söğüt-Seydikemer yoluna ölüm yolu adı veriliyor. Bir araba karşıdan gelen araba olunca geçemiyor. Sayın Cumhurbaşkanına gittim. Karayolları Genel Müdürü ve Ulaştırma Bakanına gittim. Bu hafta yola başlıyorlar. Seçimden önce başlıyor. Hükümeti eli değmeden bunları çözemezsiniz. Halka tepeden bakan insan değilim. Onların sorunlarını onlarla birlikte çözmeyi seven insanım. Sadece toplantıdan toplantıya belediye başkanlığına giderim. Bir gün Fethiye’de bir gün Marmaris’te olurum. Şu anki belediye başkanı buralara bir gün gitmemiş. “MUĞLA’YA HAFİF RAY SİSTEMİ YAPACAĞIM” Fethiye-Kalkan yolu da programa alındı. Ödeneği hazır. İhaleye çıkacak aşamada burası da. En önemlisi Bodrum’un trafiğini rahatlatmamız lazım. Bodrum’un girişinden Torba kavşağından çevre yolu yapıyoruz. İslam Haneleri’ne kadar götürüyoruz. Orada antik kent var. Buraya zarar gelmesin diye yol alttan olacak. Muğla bir üniversite kentidir. Üniversite şehrin dışında. Karşısında hastane vardır. Hastanıza ziyarete gideceksiniz, ulaşımda sıkıntı var. Buraya hafif raylı sistem yapacağım. O trafiği şu anda düzenleyeceğiz. Muğla’ya sosyal ve kültürel faaliyetler götürmemiz lazım. “İLK ETAPTA 10 BİN KONUT YAPILACAK” Muğla’nın içerisinde Arasta Caddesi vardır. Tarihi ev ve dükkanların olduğu cadde. En sonunda şaraphane vardır. Buraları restore edeceğim. Şehrin ekonomisi canlanacak. Muğla şu anda ölü şehir halinde. Kiralar çok yüksek. Memurlar yaşayamıyor. Süratle büyükşehir belediyesi, milli emlağın arazileri ile çözeceğiz. Belediye gerekirse bir şirket kuracak ve çözecek. Hemen orada 10 bin konut yapacağız. Şehir merkezinde yüksek kirada oturanlar lojmanlarda oturacak. Öte yandan geri kalanlar ve dar gelirli vatandaşlarımızı ucuz, kâr amacı gütmeden konut sahibi yapacağız.