AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Batı’da hükümetler soykırıma destek çıkıyor!

0

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.

Ömer Çelik’in açıklamaları şöyle:

Gazze’de şehit olanların yüzde 70’i kadınlardan ve çocuklardan oluşuyor. Katliamcı ve soykırımcı Netanyahu hükümetinin eylemlerine en acımasız şekilde devam ettiği görülmekte. Tabii şimdiye kadar birçok kere çeşitli kınamalar, çeşitli protestolar ortaya koyuldu. Ama görüldüğü üzere özellikle Batı toplumlarında hükümetlerle halklar arasındaki ayrım çok büyük bir ayrım olmuş durumda. Batı toplumlarında insanlar üniversitelerde, sokaklarda her yaştan insan, üniversite öğrencileri büyük bir insanlık cephesi oluşturmaya çalışıp Gazze’ye sahip çıkarken, maalesef hükümetler tam tersi bir şekilde bu soykırımcı siyasete destek veriyorlar. İspanya gibi, Belçika gibi, ilk başta Refah Sınır Kapısı’na gidip orada Filistin halkına, Gazze halkına sahip çıkan ülkelerin başbakanları oldu.

GUTERRES’İ İSTENMEYEN ADAM İLAN ETTİ Daha sonra İspanya örneğinde olduğu gibi, Filistin devletini tanıyan açıklamalar geldi ve İsrail’in yaptığının soykırım olduğunu ifade eden girişimler oldu. Arkasından Türkiye’nin de katıldığı bir süreci Güney Afrika başlattı. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararlar söz konusu oldu. Tüm bu kararlar çerçevesinde bakıldığında Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin ve diğer kurumların ortaya koyduğu tavrın arkasına bir eylem koyulamadığı için İsrail, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni de tehdit etti. Uluslararası sistemin ve uluslararası kurumların bunu seyretmesi neticesinde ortaya çıkan tablo en son gelinen yerde İsrail, Netanyahu hükümeti, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’i istenmeyen adam ilan etti.

KATİLLER ŞEBEKESİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Gelinen tabloda bütün sistemi, bütün uluslararası hukuku ve insanlığa ait her değeri karşısına alan soykırımcı bir şebekeyle, bir katiller şebekesiyle karşı karşıyayız. Bu olay ilk başladığında Netanyahu’nun ilk sözleri İsrail’in savunulması ya da İsrail vatandaşlarının korunmasıyla ilgili değildi. Masum ya da sivil insanların korunmasıyla ilgili değildi. Netanyahu’nun ilk cümlesi bu olaylar olur olmaz, “Bölge haritalarını değiştireceğiz, bölgede haritaların değişimine imza atacağız” şeklinde bir yaklaşımdı.

Arkasından “David Koridoru’nu kuracağız” gibisinden bir açıklama yaptı. Gelinen noktada o günden itibaren söyledik ki “Bölgesel savaşı artırarak, bölgesel savaşı genişleterek burada Netanyahu hem kendisinin hukuk önünden kaçmasını sağlamaya çalışıyor, hem de bütün bir bölgeyi ateşe atmaya çalışıyor” dedik. Böylece kademeli olarak bu bölgesel savaşın gerçekleşmesi söz konusu oldu. Bugün Lübnan’ı yeni bir Gazze yapmaya çalışan bu katil şebekesinin, bu soykırımcı şebekenin faaliyetleriyle karşı karşıyayız.

LÜBNAN’I İKİNCİ BİR GAZZE HALİNE GETİRMEK İSTİYORLAR

İsrail Lübnan’ı ikinci bir Gazze haline getirmek istiyor. Başta BM olmak üzere uluslararası kuruluşlarda ortaya çıkan tablo izlemek üzerinde olmuştur. BM’den çıkması beklenen kararların hiçbiri çıkmamıştır. Çıkan kararların da uygulanmasına İsrail izin vermemiştir. Şimdi İsrail Batı Şeria’da ve Lübnan’da aynı saldırıları gerçekleştirmektedir. Gazze’yi işgale kalkışan Siyonist işgalciler işgal edemediler. BM Güvenlik Konseyi’ni ve uluslararası kurumları işgal etmeye yönelik teşebbüsleri devam ediyor. Netanyahu yargılanıp ceza almazsa katliamlar sürer. İsrail bugün Gazze’de soykırım suçu işliyor ve bunun da eninde sonunda hesabını verecekler ama Gazze’yi işgal edemeyenler Birleşmiş Miletler Genel Kurulu’nu birçok kere işgal ettiler.

“CEZASIZLIK ALGISINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Canımızı çok yakan bir takım şiddet olayları oldu. Bir kadın polisimiz şehit edildi. Geçtiğimiz günlerde iki kadın canice öldürüldü. Ayrıntısına girmek istemiyorum son derece üzücü. Sayın Cumhurbaşkanımız MYK’daki açılış konuşmasında bu tabloya geniş bir yer ayırdı. Yine Sıla bebeğin hayatını kaybettiğini öğrendik. Bunlardan dolayı çok üzgünüz. Siyasetin üzerine düşen görevler, infaz yasası ile ilgili düzenlemeler olsun hepsi gözden geçirilecektir. Cumhurbaşkanımızın verdiği net mesaj şudur kesinlikle cezasızlık algısına müsaade etmeyeceğiz. Bu eylemlerin cezasız kaldığına dair bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Şimdiye kadar ortaya koyduğumuz çerçeve ve hassasiyetler konusunda yakın zamanda Cumhurbaşkanımız açıklamalar yapacaklar. Bu bizim en hassas olduğumuz konudur.

KADINLARIN GÜVENLİĞİ ÜLKEMİZİN GÜVENLİĞİDİR

Kadına şiddet konusunda pek çok adım attık. Kadınlarımızın sokaklarda, iş yerlerinde rahatça hareket etmesi için şimdiye kadar ne yapıyorsak daha iyisini yapacağız. Kadınların güvenliği ülkemizin güvenliğidir, medeniyetin güvenliğidir. Bu eylemleri gerçekleştirenlerin, psikiyatri klinikleri olsun, gözaltı süreçleri olsun, buralardan nasıl çıktığı ve bu eylemleri nasıl yeniden işlediği konusuna da çalışıyoruz. Cezasızlık algısının oluşmaması ve ortaya çıkmaması için MYK’da geniş bir gündem var. Adalet Bakanımız da bu çerçevede bilgi veriyor. AK Parti Grubumuz, çocuklara karşı şiddetin araştırılması için TBMM’de, komisyon kurulması için girişimde bulunacak.

Çocukların istismarı adı altında kullanılan bazı uygulamalar varsa çocukları korumak konusunda çok kararlı ve acımasız olmalıyız. Siyasetçiler de yargı mensupları da bu konuda en yüksek hassasiyete sahiptir. Siber alanı güçlendiriyoruz. Külliye’de bir yapılanma kurulmasıyla ilgili çalışmalar var. Siber alanda da biz milli egemenliğe sahip çıkmalıyız. Hukuk devletinin egemen olmadığı bir alan düşünülemez. Çocuk sitesi ve iletişim kanalı gibi masum alanlarda ne yapıldığını net bir şekilde görmek zorundayız.

Leave A Reply

Your email address will not be published.

File not found.