Alarm durumumuz söz konusu değil
Medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle Bakanlıkta bir araya gelen Sağlık Bakanı Memişoğlu, bu buluşmanın bir tanışma toplantısı olduğunu belirterek, bakanlık tarafından yürütülen ve planlanan projeler ile bakanlığın yol haritası hakkında bilgi verdi. Toplantıda katılımcılarla eğitim ve meslek hayatı hakkında bilgiler paylaşan Memişoğlu, Türkiye’nin Covid-19 pandemisinde ve Kahramanmaraş merkezli depremlerde de görüldüğü gibi hem insan gücü hem de altyapı olarak dünyaya örnek olacak bir sağlık sistemine sahip olduğunu belirtti. Memişoğlu, enerji, turizm ve savunma sanayii gibi sağlık sektörünün de Türkiye’de bir lokomotif olduğunu, Türkiye’nin dünyada ön plana çıkarılabilecek bir alanı olduğunu söyledi. Bunu sadece sağlık hizmeti anlamında söylemediğini ifade eden Sağlık Bakanı Memişoğlu, “Ülkemizin sağlık bilgisi ve bilimi üretebilecek, teknolojisini ve malzemesini yapabilecek kapasitesi var. Sadece bu çarkı döndürmek için biraz organizasyonel desteğe ihtiyacı var, motivasyona ve morale de ihtiyacı var. Bu konuda hep birlikte hareket etmek durumundayız” dedi. Kişilerin sağlığını hastalanmadan korumanın sağlık sisteminin iyileştirilmesine yönelik katkısını vurgulayan Memişoğlu, her yaştan insana koruyucu sağlığı anlatmayı ve uzun vadede toplumun sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmasını sağlamayı amaçladıklarını belirtti. Memişoğlu, “Bugün bağımlılık ve kilo dediğimizde bunlar toplumun risklerinden en önemli iki tanesi. Ve hareketsizlik, beslenme bozuklukları ile doğurganlık oranlarının düşük olması esasında gelecekle ilgili en büyük risklerimiz. Bu riskleri toplumla beraber ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bu noktada sizin çok önemli bir etkiniz olacağını düşünüyorum” diye konuştu. Bakan Memişoğlu, medya kuruluşlarının üstlendiği görevin çok önemli olduğuna ve medya mensuplarının Türkiye için ne kadar kıymetli olduğuna da değindi. Memişoğlu, sağlık sisteminin hem sağlık çalışanları hem de toplum açısından daha da iyi bir noktaya gelmesi amacıyla çalışacaklarını söyleyerek, temel sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi politikasına ilişkin de açıklamalarda bulundu. Herkesin temel sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi konusunda hemfikir olduğunu ve bakanlık olarak bu dönemde bu iradeyi ortaya koyacaklarının altını çizen Memişoğlu, “Benim Sağlık Bakanlığı görevine başladığımda ilk gittiğim yer Kahramanmaraş’ta aile sağlığı merkeziydi, ikincisi eczaneydi. Bu güçlendirme sadece bakan olarak benim veya Bakanlık olarak bizim yapabileceğimiz bir şey değil. Sizlerin de bu konuda bize destek olmanız çok önemli. Bunu başaracaksak toplumun da kültürünü ve bilincini bu yönde artırarak yapabiliriz. Bunu hep beraber başarmamız gerekiyor. Bunu bir toplumsal politika hâline getireceğiz. Bizim bunu Bakanlığımızın ana politikası yapacağımızı net söyleyeyim. İnsanlar kendi sağlığını korumak için kendisi buna yardımcı olmuyorsa, kamu otoritesi ne yaparsa yapsın başarılı olamaz. Çünkü toplumun buna inanması ve inandırılması gerekir” dedi. Sağlık Bakanı Memişoğlu, Covid-19 pandemisinde dünyada iki senede 6 milyon kişinin öldüğünü, oysa senede 17 milyon kişinin inme, kalp krizi gibi dolaşım hastalıklarından öldüğünü belirterek, “Eğer kilonuz varsa, hareketsizseniz, yanlış besleniyorsanız, stresiniz varsa, kendi bedeninize bakmıyorsanız ölüyorsunuz” ifadelerini kullandı. Bakan Memişoğlu, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. “İYİNİN TAKDİR GÖRDÜĞÜ VE DAHA DA DEĞERLİ HİSSETTİRİLDİĞİ BİR YAPI İNŞA EDECEĞİZ”
Hekimlerin kendilerini değerli hissetmek istediğini ve bunun hep beraber sağlanması gerektiğini dile getiren Bakan Memişoğlu, “Hekim değerli hissederse her şey değişir; daha büyük bir özveriyle çalışır, hastasına da, bize de, sağlık sistemimize de sahip çıkar. Hekimlik yapanlara, kendisini mesleğine adayıp severek icra eden insanlarımıza, vatandaşlarımıza duygusal anlamda da her türlü desteği verebilecek meslektaşlarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Mesleğini iyi yapan herkesi pozitif algıyla desteklemeliyiz. İyinin takdir gördüğü ve daha da değerli hissettirildiği bir yapı inşa edeceğiz” açıklamasında bulundu. “ŞEHİR HASTANELERİNE SAĞLIĞIN FİZİKSEL ŞAHESERLERİ DİYORUM”
Şehir hastanelerini sağlığın fiziksel şaheserleri olarak nitelendirdiğini belirten Memişoğlu, “Kurumların bir kültürü olması gerekiyor. Tabii ki bir kültürün oluşması, ruh yapısının gelişmesi için de bir süreç gerekiyor. Bu kültür kısa bir sürede oluşturulacak bir kültür değildir. Tüm eleştirilere rağmen biz bu konuda çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Şehir hastanelerini Türkiye’nin geleceği ile ilgili sağlık bilgisinin üretileceği, çalışmaların yapılabileceği, sadece hizmet alanında değil, Türkiye’nin medarıiftiharı olacak, bilimin ve teknolojin de geliştirileceği alanlar olarak planlıyoruz. Türkiye’ye en faydalı olacak şekilde yürütülmesini ve topluma daha iyi anlatılmasını hedefliyoruz. Şehir hastanelerinde yalnızca destek hizmetleri firmalar tarafından yönetiliyor. Bu firmalardan birkaçı uluslararası alanda da sağlık hizmeti sunabilecek bir yapıya ulaştı. Özel sektörün gelişmesi, kamunun ilerlemesine de destek sunuyor. Şehir hastanelerinde bazı değişikliklere ihtiyaç olabilir ancak bu hastaneler konusunda kötü algı oluşturmak maalesef yanlış. Çok net söylüyorum: Şehir hastaneleri medarıiftiharlarımız” değerlendirmesinde bulundu. “BEN SADECE KAMUNUN DEĞİL, TÜM SAĞLIĞIN BAKANIYIM”
Bakan Memişoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Sağlık Bakanı olarak kamunun, üniversitelerin, özel sektörün, ilaç sanayiinin, sağlık teknolojisi ürünü ortaya koyanların, her birinin Sağlık Bakanıyım. Hepsinin sağlık hizmeti anlamında nasıl büyüyeceğine, nasıl gelişeceğine ön ayak olmak ve onların yolunu açmakla mükellefim. Ben sadece kamunun değil, tüm sağlığın bakanıyım. Özel sektörün de büyümesi ve gelişmesi gerekiyor.” “SAĞLIĞIN SUİSTİMALİNE İZİN VERMEYECEĞİZ VE BU KONUNUN ÜZERİNE GİDECEĞİZ”
Sağlığın bir kamu hizmeti olduğuna dikkati çeken Memişoğlu, “Özel sektör eliyle işletilen sağlık kuruluşları da kamu hizmeti vermektedir. Yalnızca işletme ve finansman yönünden farklıdırlar. Sağlıkla ilgili tıbbi gereklilik haricinde işlem yapan tüm kuruluşlar kamu özel fark etmeksizin denetlenir ve cezalandırılır. Bazen şikâyet üzerine, bazen rutin, bazen de habersiz denetleme yapılır. Bu konuda oldukça iyi bir altyapıya sahibiz. Sağlık hassas bir konu, vatandaşlarımız her türlü sese kulak verebilir ve mağdur olabilir. Sağlığın suistimaline izin vermeyeceğiz ve bu konunun üzerine gideceğiz. Dünyaya örnek olacak, iyi sağlık hizmeti sunan bir özel sektörümüz var. Özel sektör de kamuya hizmet ediyor ve ülkemize büyük bir fayda sağlıyor. Bizim kontrolümüzde sağlığı kamu hizmeti olarak gören bir özel sektörü teşvik edeceğiz” ifadelerini kullandı. “İŞİ OLAN, İŞİNİ YAPAN BİR BAKAN OLMAYI TERCİH EDECEĞİMİ BURADAN SÖYLÜYORUM”
Algı yönetmek yerine daha çok iş yöneteceklerine vurgu yapan Sağlık Bakanı Memişoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Sosyal medyada görünürlük açısından benden çok Sağlık Bakanlığını göreceksiniz. Bunu net bir şekilde ifade ediyorum: İşimizi göreceksiniz. İş odaklı çalışacak ve kendimizi diğer taraflara kaptırmayacağız. Kişisel sosyal medyamı ben yönetiyorum ve ben yöneteceğim, hata da yapabilirim. Haklısınız, profesyonel destek alın tavsiyesinde bulunmak içinizden geçiyordur. Ancak burası benim sosyal medyam, kişisel olarak bakan unvanı sorumluluğuyla bir devlet çalışanı olarak, kendi sosyal medyamı kendim yönetiyorum. Sosyal medya profesyonelliği gerektiriyor, bu konuda profesyonel olmadığım için yalnızca belirli aralıklarla kendi sosyal medyamı kullanacağım.” “ELEŞTİRİLERDE ÖNCE BİZ NE YAPTIK DİYE SORGULUYORUZ”
Bakan Memişoğlu, mümkün olabildiği kadar polemikten uzak durmak istediklerini, enerjilerini kavga ve geçmişe harcamamak istemediklerini kaydederek, “Bu durum geleceğe bakmak ve iş yapmakla ilgili maalesef bizleri geri bırakıyor. Karşı taraftan gelen eleştirilerde önce biz ne yaptık diye sorguluyoruz. Bazen Bakanlık niye cevap vermiyor diye düşünecek olursanız, emin olun ki o sırada işimizi yapıyoruz. Kendimiz üstümüze düşenleri yapacak, sonra başkalarına bakacağız” şeklinde konuştu. “AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİMİZ İLE 2’NCİ VE 3’ÜNCÜ BASAMAK SAĞLIK KURULUŞLARINI ENTEGRE EDECEĞİZ”
Birinci basamak sağlık hizmeti sunan aile hekimliğini kuvvetlendirmenin yanı sıra vatandaşların aile hekimine başvurmalarını da teşvik edecek adımlar atacaklarını söyleyen Memişoğlu, “Sorunların köküne gidecek, sorunları kökten çözme gayretinde olacağız. Açıkça ifade ediyorum ki bu süreci yürütürken zorlayıcı bir yaklaşım yerine teşvik edici bir anlayış benimseyeceğiz. Aile sağlığı merkezlerimizdeki kurum kültürünü daha ileri seviyeye taşıyacak ve bu merkezlerimiz ile 2’nci ve 3’üncü basamak sağlık kuruluşlarını entegre edeceğiz” dedi. “HİZMET SUNANLARIN HİZMETKARI OLACAK, 85 MİLYON İÇİN ÇALIŞACAĞIZ”
“Üniversiteler gelecekteki sağlık hizmeti sunumu kapasitesi ve niteliğini de etkiliyor” diyen Memişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hocalarımız ve eğitim altyapımız ne kadar kaliteliyse sağlık insan gücü de o nispette iyi olacaktır. Yönetici olarak görevimiz doğruyla yanlışı ayırmak, haklının hakkını savunmak, doğruyu takdir etmek ve yanlışı cezalandırmaktır. Sağlıkta doğruları daha çok ifade edecek, hizmet sunanların hizmetkarı olacak ve 85 milyon için çalışacağız.” Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile iş birliği konusunda da açıklamalarda bulunan Bakan Memişoğlu, bazı branşlarla ilgili YÖK ile çalıştıklarını, istihdama göre planlamalar yapacaklarını ve insan gücü planlamasını YÖK’e ileteceklerini vurguladı. Maymun çiçeği virüsü ve Covid-19’a ilişkin soruları cevaplayan Memişoğlu, “Maymun çiçeği ve Covid ile ilgili gelişmeleri takip ediyoruz. Ancak şu anda herhangi bir alarm durumumuz söz konusu değil” dedi. Eczanelerde ilaç temini konusundaki soruları da cevaplayan Sağlık Bakanı Memişoğlu, eczanelerde ilaç sorununun olmadığını, konunun doğrudan ilaç markası üzerinden değil etken maddesi üzerinden değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, ilaç temini konusunda herhangi bir sorunun bulunmadığını dile getirdi. Toplantıya haber ajansı, televizyon ve gazetelerin Ankara temsilcileri ile Sağlık Bakanlığından yetkililer katıldı.