Alman sanayisinde alarm! 200 yıllık şirketler batıyor
Almanya’da sanayi alarm veriyor (A HABER ARŞİV)DEİK: TÜRKİYE İLE İŞBİRLİĞİ KRİZDEN ÇIKARIR
Almanya ile ekonomik ilişkilerde çatı kuruluş olan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk- Alman İş Konseyi de Almanya’nın ekonomisindeki kriz için çok farklı bir formül geliştirdi. Türkiye ile işbirliği krizden çıkmak için en kolay adım olarak değerlendiriliyor. Hafta başında Almanya’ya temaslarda bulunmak için giden Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Almanya İş Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, DEİK’in formülünü şu sözlerle paylaştı: “Enerji ortaklıkları: Türkiye’nin Orta Doğu ve Hazar enerji kaynaklarına olan stratejik yakınlığı, Almanya’nın enerji çeşitlendirme hedeflerine katkı sağlayabilir. Yenilenebilir enerji projelerinde ortaklık bölgesel enerji güvenliğini artırabilir. Temiz enerji konusunda Türkiye’nin Almanya ile işbirliğinde ciddi bir potansiyel var. Almanya’nın yapay zeka ve dijital dönüşüm uzmanlığı ile Türkiye’nin büyüyen sanayi kapasitesi birleştirilerek, ortak projelerle küresel rekabet gücü artırılabilir. 2023 yılında 49.8 milyar euro ticaret hacmine ulaşan iki ülke, otomotiv, makine ve elektronik gibi sektörlerde işbirliğini daha da genişletebilir.”BEKLENTİLER KÖTÜYE GİDİYOR
ALMANYA’NIN önde gelen ekonomik düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo) Surveys’in Başkanı Klaus Wohlrabe, SABAH’ın sorularını yanıtladı. “Alman ekonomisi iki yıldır krizde” diyen Wohlrabe, “2024 yılında GSYİH’de de bir düşüş görmemiz muhtemel. 2025 yılı için görünüm biraz olumlu. Ancak beklentiler eskisinden çok daha kötümser. Şirketler tarafında hâlâ belirsizlikler var. Trump’ın sonuçta ne yapacağı belli değil. Yeni Alman hükümetinin nasıl oluşacağını bekleyip görmemiz gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.Anketlere göre, iflasların artmaya devam edeceğini varsaydıklarını belirten Wohlrabe, “Birçok şirketin ekonomik durumu zor. Bu nedenle durgunluk sırasında iflasların artması şaşırtıcı değildir. Ifo anketlerine göre şirketlerin yüzde 7.3’ü şu anda ekonomik varlıklarının tehdit altında olduğunu düşünüyor. Bu da daha fazla şirketin iflas edeceği anlamına geliyor. Ancak işten çıkarma duyurularının çoğu aynı zamanda ekonomideki dönüşümden (elektrikli ulaşım teknolojileri) ve karbonsuzlaşmadan da kaynaklanıyor” dedi.