Almanya’nın Mannheim kentindeki Yavuz Selim Camii, gece saatlerinde bir nefret saldırısına uğradı. Kimliği belirsiz bir kişi, sabah namazından kısa bir süre önce elindeki sprey boyayla caminin kapısına İslam karşıtı hakaret içeren yazılar ve çizimler yaptı. Olay anı güvenlik kameralarına yansırken, cemaat ve çevre sakinleri büyük üzüntü yaşadı.KAMERALARA YANSIYAN SALDIRI ANI
Saldırgan, yüzünü kapatarak camiye yaklaştı ve kapıya çirkin ifadelerle birlikte İslam’a hakaret içeren çizimler yaptı. Olayın hemen ardından cami cemaati polise haber verdi. Polis ekipleri, delilleri topladıktan sonra caminin zarar gören bölümlerinin temizlenmesini önerdi. Cami cemaatinden bir kişi, “Çok üzgünüz. Siyasilerin İslamofobik söylemleri bu tür saldırıları cesaretlendiriyor” dedi.ALMANYA’DA AŞIRI SAĞCI SÖYLEMLER ARTIYOR
Yaşanan saldırı, Almanya’da son dönemde yükselen aşırı sağcı politikaların etkisini bir kez daha gözler önüne serdi. Mannheim’da bir fırının açık olmasına rağmen saldırganın rahatlıkla hareket edebilmesi, cemaatin tepkisine yol açtı. Cemaatten bir üye, “Halk bu kadar İslam’a düşman olamaz. Bu, siyasilerin İslamofobik söylemlerinin bir sonucu” diye konuştu.A Haber ekran görüntüsü”CAMİLER SAVUNMASIZ KALIYOR”
Avukat Bülent Düver, Almanya’da camilere yönelik saldırıların giderek arttığını belirtti. Düver, “Maalesef Almanya’da camiler koruma altında değil. Sinagoglar için alınan güvenlik önlemlerinin camilere de uygulanmasını talep ediyoruz” dedi. Ayrıca, hükümetin ibadethanelerin korunması için acil önlemler alması gerektiğini vurguladı.MÜSLÜMANLAR ÖNLEM BEKLİYOR
Almanya’da yaşayan Müslümanlar, ibadethanelerine yönelik saldırıların önlenmesi için hükümetten daha etkin bir tutum sergilemesini talep ediyor. 53 yıldır Almanya’da yaşayan bir cemaat üyesi, “Bu olay bizi derinden üzdü. İbadethaneler, hangi dine ait olursa olsun, kutsaldır ve korunmalıdır” dedi.NEFRET SALDIRILARI AVRUPA’DA YÜKSELİYOR
Avrupa genelinde aşırı sağcı söylemlerin ve nefret saldırılarının arttığı bir dönemde yaşanan bu olay, İslamofobiye karşı daha güçlü adımlar atılması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Mannheim’daki cami saldırısı, Müslüman cemaatin yalnız olmadığını ve her türlü ibadethanenin korunması gerektiğini ortaya koyuyor.
